Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1369 E. 2021/1765 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ….

Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; müvekkili firmalar ile … … arasında “… ……” için 22/08/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davalı … şirketi ile de iş kapsamnda 02/09/2014 tarihinde … poliçe numarası ile…..” poliçe vadeli “inşaat bütün riskler sigorta poliçesi” imzalandığını, söz konusu poliçe devam ederken 11/07/2016 tarihinde şantiyede hırsızlık olayı meydana geldiğini, olay meydana geldikten sonra 12/07/2016 tarihinde davalıya bildirim yapıldığını, meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle müvekkilince belirlenen hasar miktarı 241.443,00-TL olarak belirlenmişse de davalı … eksperince hasar bedelinin 144.541,35-TL olarak tespit edildiğini, davalı ile yapılan sözlü görüşmelerin sonuca varmadığını, 06/07/2017 tarihinde … 16 Noterliği’nden ihtar gönderildiğini, söz konusu ihtara davalı tarafça yazılı bir cevap verilmediğini, 24/07/2017 tarihinde davalı tarafça mail yolu ile ret yazısının iletildiğini, ret yazısında işin geçici kabulünün yapılmış olması sonucunda hasarın teminat dışında kaldığının bildirildiği, ret gerekçesinin haksız olduğunu, işin geçici kabulünün idare tarafından 14/09/2016 tarihinde yapıldığını, geçici kabul tarihinin geçici kabul tutanağının imzalandığı tarih olduğunu, geçici kabulün yapılabilmesi için işin en az %95’inin tamamlanmış olması gerektiğini, geçici kabul tarihi olduğu iddia edilen 07/06/2016 tarihinde işin henüz %80’inin dahi bitmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 06/06/2017 tarihli ekspertiz raporu sonucu kesinleşen 144.541,35-TL’nin sigortaya başvuru tarihi olan 12/07/2016 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava dışı … ….. yerleşkesindeki … …. müvekkili şirket tarafında 10312910 sayılı 26/08/2014-27/02/2016 teminat süreli ….. Poliçesi ile teminat altına alındığını, teminat altına alınan işte 07/06/2016 tarihinde yapım işleri geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, geçici kabulü yapılan inşaat alanında…. tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğinin bildirilmesi üzerine ekspertiz görevlendirilmesi yapıldığını, eksperce yapılan incelemede hırsızlık olayının geçici kabul sonrasında meydana geldiğini, eksper tarafından söz konusu zararının teminat dışı kaldığının rapor edildiğini, söz konusu hırsızlığın … isimli çalışan tarafından yapıldığını, olayın hırsızlık değil emniyeti suiistimal olduğunun anlaşıldığını, emniyeti suiistimalin poliçe teminatı içerisine alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “Dava konusu hasara ilişkin açılan hasar dosyasının onaylı bir sureti getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın inşaatın geçici kabulünün 07/06/2016 mı 14/09/2016 tarihi mi olduğu, iş yerinde yapılan hırsızlığın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasında toplandığı, bu çerçevede inceleme yapıldığında; ihaleyi yapan idare ve davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı arasında 14/09/2016 tarihli Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı’nın düzenlendiği, söz konusu kabul tutanağında Geçici Kabul tarihinin 07/06/2016 tarihi olarak belirlendiği, her ne kadar tutanak 14/09/2016 tarihinde tutulmuş ise de söz konusu tutanağın içeriğinde geçici kabul tarihinin 07/06/2016 olarak belirlenmesi nedeniyle mahkememizce de geçici kabul tarihinin 07/06/2016 olarak kabul edildiği, her ne kadar davacı taraf söz konusu tarihin gerçek geçici kabul tarihi olmadığını iddia etse de söz konusu….. altının idarece ve davacı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık tarafından imzalandığı, sözleşmenin tarafı olan kişilerin sözleşme içeriğine yönelik muvazaa iddialarının (geçici kabul tarihinin belgede yazandan farklı bir tarih olduğu iddiası) dinlenemeyeceği ve bundan dolayı mahkememizce geçici kabul tarihinin 07/06/2016 tarihi olarak kabul edildiği, söz konusu tarih çerçevesinde hırsızlığın poliçe kapsamında olup olmadığı değerlendirildiğinde; İnşaat Sigortası Genel Şartlarının A.4-c maddesine göre geçici kabulü yapılan inşaatlardaki hasar ve ziyanın teminat dışında kaldığı, bunun istisnasının poliçe ile bakım devresi teminatının alınmış olması halinin gösterildiği, bakım devresinde dahi hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün aynı Genel Şartlar’ın A.4-e maddesi gereğince teminat dışı bırakıldığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; geçici kabulün 07/06/2017 tarihinde yapılması, hırsızlığın 11/07/2016 tarihinde meydana gelmesi, İnşaat Sigortası Genel Şartları’nın A.4-c ve e maddeleri gereğince geçici kabulden sonra hırsızlığın poliçe teminatı kapsamı dışında olması nedeniyle davacının davasının reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme kararının haksız olduğunu, geçici kabul tarihinin 07.06.2016 olmadığının dosyaya sundukları idare yazışmalarından da açık ve net belli olduğunu, geçici kabulün 07.06.2016 da yapılmasının fiilen ve yasal olarak mümkün olmadığını, geçici kabul için işin %95 oranında bitmesi gerektiğini, idare tarafından geçici kabulün 08.08.2016 tarihinde yapılacağının bildirildiğini, işin tamamlanması için 25 gün süre verildiğini ve işin 14.09.2016 da bitirildiğini, işin geçici kabulünün tutanağın imzalandığı tarih olan 14.09.2016 olduğunu, işin süresinin uzaması nedeniyle davalı … şirketince 15.08.2016 tarihine kadar zeyilname düzenlendiğini, geçiş kabul tarihinin geçici kabul tutanağının imzalandığı tarih olduğunu, tutanağın geçerlilik tarihinin ise onay tarihi olan 13.12.2016 olduğunu, 07.06.2019 da işin %80’inin dahi bitmediğini, oysa geçici kabul için %95’inin tamamlanmış olması gerektiğini, bu hususun idare tarafından yapılan resmi yazışmalarda da tespit edildiğini, sigorta ekspertiz raporunda 12.07.2016 tarihinde işin henüz tamamlanmadığı, hırsızlık olayının inşaat devresinde ve inşaatın fiilen bitirilmediği esnada, poliçe süresi içinde gerçekleştiğinin belirtildiğini, ihaleli işlerde işin bitiş tarihinin geçici kabulün eksiksiz yapıldığı veya eksikliklerinin giderildiği tarih olduğunu, hırsızlık olayının inşaat süresi içinde gerçekleştiğini, geçici kabul işlemlerinin başlaması için verilen onay tarihin de 04.08.2016 olduğunu, hırsızlığın iki onay tarihinden önce meydana geldiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, “inşaat bütün riskler sigorta poliçesi”nden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 15.05.2018 tarihli kararına yönelik davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince yatırılması gereken 59,30 TL’den peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 23,40 TL’nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22.12.2021