Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1333 E. 2021/1361 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.09.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 01.11.2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile üyesi olduğu davalı kooperatif arasında üyelikten kaynaklanan borçlarının hesaplanmasında uyuşmazlık çıktığını, davalının müvekkili hakkında 102.843,00 TL alacak için icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe kısmi itirazı üzerine davalı tarafça Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyası ile müvekkilinin kısmi itirazının iptali talebiyle dava açıldığını, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmayıp 2.276.16 TL fazla ödeme yaptığının belirlendiğini ileri sürerek, davanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası üzerinden müvekkilinin 102.843,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazla ödenen 2.276.16 TL alacağının tespiti ile dava tarihi itibari ile faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacının müflis kooperatif nezdindeki daireye ilişkin üyeliği nedeniyle kooperatife ödemeyi taahhüt ettiği ortaklık borcunun tahsilinin istendiğini, davacının kısmi itirazı üzerine takibin kısmen durduğunu, davacının borcun 32.843,00 TL’sine itiraz etmediğinden takibin bu kısım bakımından kesinleştiğini, itiraz edilen kısım ile ilgili açılan itirazın iptali davasında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini, davacının böyle bir dava açmasında hiç bir hukuki yararı olmadığını zira davacı aleyhine başlatılan icra takibi ve itiraz iptali davasında verilecek/verilen hükmün davacı bakımından iş bu davadaki talepleri bakımıdan da tespit hükmünü içerdiğini, fazladan ödendiği belirtilen alacağı bakımından ise itirazın iptali davasında verilen hükümde bilirkişi raporundaki yapılan hesaplama hatasına yönelik her ne kadar itiraz etmişlerse de yerel mahkemece hesap hatasının olmadığı düşüncesiyle sanki fazladan ödemesi varmış gibi davanın reddine karar verildiğini, itirazın iptali davasında verilen hüküm bakımından istinaf yoluna başvurulacağını, iş bu dava bakımından da bekletici mesele yapılmasını talep etiklerini, davacının itiraz etmemiş olduğu kısım bakımından takibin kesinleştiğini, müflis kooperatif aleyhine açılmış olan bir çok kayıt kabul davasında aktif üyelik nedeniyle müflise alacak başvurusu yapılamayacağından davaların reddine karar verildiğini savunarak, öncelikle Mahkemenin …. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; davacının 102.843,00 TL alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde talep edilen alacağın sadece 70.000,00 TL’lik kısmına itiraz ettiği, kalan 32.843,00 TL’lik kısmını ise kabullendiği, itirazda bulunduğu 70.000,00 TL’lik alacak kesimiyle ilgili savunmalarını (bu miktar yönünden borçlu olmadığı savunmasını), itirazın iptali talebiyle aleyhine açılan Mahkemenin….Esas sayılı dosyasında ileri sürme imkanının bulunduğu ve davacının da bu imkandan faydalandığı, hal böyle olunca eldeki davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davacının ayrıca istirdat talebinde de bulunduğu, davacının da üyesi olduğu S.S. … Kooperatifinin 19.06.2012 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı talebini istirdat olarak belirtmiş ise de bunun kayıt kabul niteliğinde olduğunun ortada olduğu, davacı tarafça dava öncesi iflas masasına alacak kaydı için yapılmış bir başvurunun da mevcut olmadığı, kaldı ki, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi uyarınca anonim şirket ortağının ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmayacağı, zira ortakların payları için ödediği miktarın ortaklığın sermayesini oluşturduğu, sermaye payının ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortakların kural olarak iflas alacaklısı olamayacakları, diğer bir anlatımla ortakların ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremeyecekleri, ancak, sıra cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılmasının mümkün olduğu(Y.23.HD. 03/11/2011T., 2011/2573E., 2011/1519K.) gerekçesiyle, davacının menfi tespit davasının 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, davacının istirdat talepli davasının reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, davalının müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… sayılı icra dosyası ile 102.843,00 TL alacak için icra takibi başlattığını, müvekkilinin kooperatif yetkililerinin takipten çok önce taraflarca yapılan bir hesabı dikkate alarak icra inkar tazminatı ödememek için borcun tamamına değil sadece 70.000,00 TL’lik kısmına itirazda bulunduğunu, davalı tarafça Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Sayılı davada yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmayıp bilakis fazla ödeme yaptığının belirlendiğini, bunun üzerine müvekkilince iş bu davanın açıldığını, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosyasına itiraz edilmediği için kesinleştiği kabul edilerek hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilen 32.843,00 TL açısından; müvekkilinin hesap uzmanı olmadığını, davalı muhasebesinin tutarsız davranışları sebebiyle yanıltıldığını, kooperatif yetkililerinin haciz baskısı sebebiyle fazla ödeme yaptığını, icra inkar tazminatı korkusu ile kısmi itirazda bulunduğunu, müvekkilinin hata hükümlerine göre iradesinin sakat olduğunu, hatta davalı tarafça birden fazla hesap ile kafası karıştığından hile olarak bile kabul edilebileceğini, bu dava açıldığından ortada kesin hüküm bulunmadığını, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında talep edilip ortaklık ödemesi kabul edilerek reddine karar verilen 2.276,16 TL açısından; bu paranın ortaklık ödemesi olmadığını, icra takibi korkusu ile müvekkilinden alınan haksız ödeme olduğunu, Mahkemenin 30.02.2021 tari… Karar sayılı kararı ile “Peşin ortak olan davacının mahkememizin …. karar sayılı kararıyla dosyamız davacısının dosyamız davalısı kooperatifte peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığı bulunduğu ve ödemeleri ile genel kurullarda alınan kararlar ve eşitleme kararı uyarınca ödemesi gereken miktarlar hesaplandığında borcunun bulunmadığı tespit edilmiş ve bu karar istinaf yasa yoluyla kesinleşmiştir. Hal böyle olunca borçsuz ortak olduğu mahkeme kararıyla da kesinleşen davacının dava konusu taşınmazın adına tescil talebi yerindedir” denilerek hem müvekkilinin borcunun olmadığının bir kez daha teyit edildiğini, hem de gayrimenkul tapusunun iptal ve tescil yolu ile müvekkili üzerine kaydedilmesine karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Davacı vekilinin icra takibinde itiraz ettiği 70.000,00 TL. ve itiraz etmediği 32.843,00 TL.’ye yönelik istinaf itirazları yönünden:
Dosya kapsamından, davalı kooperatifçe davacı aleyhine üyelikten kaynaklanan 102.843,00 TL. alacağın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığı, davacı tarafça kooperatife borcu bulunduğu ancak miktarına itirazı bulunduğu belirtilerek takip konusu alacağın 70.000,00 TL.’sine itiraz edildiği, davalı kooperatifçe Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine kısmi itirazın iptali istemiyle dava açıldığı, mahkemece 01.11.2018 tarih ve ….. sayılı kararla davacı üyenin davalı kooperatife borcu olmadığı gibi fazla ödemesinin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın kooperatif vekilince istinafı üzerine Dairemizin 18.09.2019 tarih ve…..sayılı kararla, kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın itiraza konu edilmeyen 32.843,00 TL. yönünden kabulü bulunduğundan ve itiraz ettiği 70.000,00 TL.’lik kısım yönünden savunmalarını Mahkemenin….. sayılı dosyasında ileri sürdüğünden, İlk derece Mahkemesince icra takibine konu toplam 102.843,00 TL. yönünden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığının kabulü doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin 2.276,16 TL.’nin istirdatı/kayıt kabulü istemine yönelik istinaf itirazları yönünden;
Davacı vekilince Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin ….sayılı dosyası ile müvekkilinin kısmi itirazının iptali talebiyle dava açıldığı, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmayıp 2.276.16 TL fazla ödeme yaptığının belirlendiği ileri sürülerek bu kısmın istirdatı istenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 480/3. maddesinde, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına müteallik hakları mahfuzdur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.
Ancak davacı kooperatif ortağının kooperatife yaptığı fazla ödemenin istirdatı istemi,1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 379. ve 480/3. maddeleri kapsamında bir alacak olmayıp, iflas masasına kaydı mümkün alacaklardandır. Anonim şirketlerde sermayenin korunmasını amaçlayan ve ancak hisse senetlerinin bazı istisnalar dışında şirketçe satın alınmasını yasaklayan, hisse senetlerinin başkasına devri suretiyle el değişikliğine imkan veren yapısı ve özelliği ile kooperatiflerin yapısı ve amacı aynı değildir. Anonim şirketlerde, hisse senetlerin, maliki olan ortakların kendi arasında veya dışarıdan birine devri mümkün ise de, çıkma mümkün olmayıp, sermaye payının ödenmemesi nedeniyle TTK’nın 482. maddesi uyarınca çıkarılma imkân dahilindedir. TTK’nın 379, 383, 384, 39 ve 389. maddelerinde şirketin, kendi hisse senetlerinin maliki olmasının mümkün olmadığı ve bunun istisnaları açıklanmıştır. Diğer anlatımla, ortakların hisse bedelini geri istemeleri mümkün olmadığı gibi, anonim şirketlerin de kendi hisse senetlerini geri alabilmeleri de mümkün değildir. Kooperatiflerden açık kapı ilkesi uyarınca istifa ve ihraç mümkün olup, çıkma payından kooperatif sorumlu olduğu gibi, üyenin konut karşılığı tazminat isteminden ve fazla ödemelerin istirdatı isteminden de sorumludur. Bu konuda yasa ve anasözleşmede bir boşluk bulunmamaktadır. Boşluk bulunmadığına göre, TTK’nın anonim şirketler ile ilgili düzenlemelerinin kıyasen uygulanmasına ihtiyaç da bulunmamaktadır. İflas halinde kooperatifin bu borca ilişkin sorumluluğu kaldıran bir hukuki düzenlemeye Kooperatifler Kanunu’nda ve anasözleşmede yer verilmiş değildir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 12.02.2013 tarih ve…… sayılı kararları da aynı yöndedir.
Bu durumda İlk derece mahkemesince, öncesinde iflas masasına başvuruda bulunmanın zorunlu olmadığı gözetilerek davacının 2.276,16 TL.’nin kayıt kabulü isteminin değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacının talebinin dayanağını teşkil eden Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; davacının dava dışı …’ın peşin bedelli ortaklığını devraldığı, davalının sunduğu belgelere göre 165.817,00 TL. ödemesi bulunduğu, ancak davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde 160.000,00 TL. ödeme yaptığını açıkladığı, davalı kayıtlarında hatalar bulunduğu, buna göre ödeme toplamının 160.000,00 TL. olarak alınması gerektiğini, peşin bedelli ortakların kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim, altyapı ve çevre giderlerinden sorumlu olduğu, davacı peşin bedelli ortak olduğundan inşaat finansmanı için istenen aidatlardan sorumluluğu bulunmadığı, ödemesi gereken 150.483,69 TL’nin mahsubuyla kooperatife fazladan 9.516,31 TL. ödeme yaptığı, 21.09.2008 tarihli genel kurulun gündemin 6. maddesiyle alınan, “Peşin ödemede bulunanların geçen süre içinde faiz oranları nispetinde değerlemeye alınmasına (Yasal faizler) inşaatın ortakların her birinin 166.000,00 YTL….ödenmesi” şeklindeki karar ve yönetim kurulunun Üye Ödeme Tablosu Raporunda belirlenen davacıya ait daire bedeli dikkate alındığında kooperatiften olan alacağının 2.276,16 TL. olduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek davacının talep tutarı dikkate alınarak 2.276,16 TL. için kayıt kabul talebinin kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.09.2020 tarih ve…. sayılı KARARI DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davacının menfi tespit davasının 6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-h ve 115/(2) maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davacının kayıt kabul davasının kabulüyle, 2.276,00 TL.’nin müflis davalı S.S. … Kooperatifi iflas masasına KAYIT KABULÜNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL. karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 1.79,18 TL.’den düşümü ile kalan 1.735,88 TL.’nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre belirlenen 3.400,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 59.30 TL. harç tutarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 162,10 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 35,90 TL. başvurma harcı, 146,50 TL. tebligat gideri, 48,50 TL. posta gideri olmak üzere toplam 393,00 TL. yargılama giderinin davanın kabul oranına göre takdiren 58,95 TL.’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,”
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
29.09.2021 tarihinde, davacı yönünden HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebli tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZİ KABİL, davalı yönünden HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30.09.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …