Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1300 E. 2021/1935 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.11.2019
ESAS-KARAR NUMARASI ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; … numaralı …. Poliçesi ile sigortalı …… ait Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki işyerlerinin 16/05/2017 – 16/05/2018 tarihler arasında davacı tarafından sigortalandığını, 30/01/2018 tarihinde sigortalı tesisin bulunduğu Kütahya yolu üzeri 14. Km’de bulunan … bulunan kazan üzerindeki alçak basınç ve akış sensörlerinin bağlı bulunduğu rölelerin devre dışı kalmasına bağlı olarak meydana gelen yangın neticesinde kızgın yağ kazanının, ikaz sireni, 2 adet glop vana, kızgın yağ kazanı, izolasyon taş yünleri, tüm elektrik tesisatı, izolasyon galvanizli sacı, kompanzatör, 2 adet … ısı algılayıcısı, pompa salyangoz bölümü, manonetler ve kolektör, jeneratör tesmostatı, akış şalteri, 2 adet danfos basınç cihazı ve kontrol panosunun hasarlanmasına neden olduğunu, bu duruma ilişkin ekspertiz raporunun tanzim edilerek 14.046,00 TL hasar tazminatının ödendiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, 14.046,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … ……. vekili; öncelikle yetki itirazının bulunduğunu, kızgın yağ kazanlarının/jeneratörlerinin bakımı ve işletmesinin belirtilen kriterlere göre yapıldığını, bakım ve kontrollerinin yapımının yasal bir zorunluluk olduğunu, davaya konu kızgın yağ jeneratörünün en az 8 yıllık olduğunu, kızgın yağ jeneratörlerinin garanti sürelerinin bir yıl olduğu dikkate alındığında ilgili firma tarafından sekiz yıl boyunca jeneratörün yıllık periyodik bakımının hiç yaptırılmadığını, eksikliklerin giderilmediğini, bu sekiz yıl süresince üretici davalı şirkete söz konusu kazan ile ilgili bir servis veya bakım talebinin gelmediğini, davaya konu kızgın yağ jeneratöründe yıllık bakım ve onarımın yapılmamış olması ve operatör hatasının jeneratörde yangına ve hasara sebebiyet verdiğini, bu nedenle oluşan hasardan üretici davalı firmanın sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce ” davacıya sigortalı işyerinde hasara uğrayan yağ kazanı nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalı … … şirketinden ürünün satıcısı olması sebebiyle rücu’en tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
TARAFLAR ARASINDAKİ İHTİLAFIN; öncelikle davalı … .. şirketin yetki itirazının yerinde olup olmadığı,
Esas yönünden ise; davacı tarafça ödenen tazminatın davalı … şirketinden rücu’en tahsili talebini haklı kılan sebeplerin bulunup bulunmadığı ve talep edilen miktarın yerinde bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı tespit edildi.
Mahkememizin 25/04/2019 tarihli ön inceleme oturumunda;” Davalının yetki itirazı süresinde olmadığı gibi, yetkili mahkeme olarak iki ayrı yer mahkemesi gösterildiğinden yetki itirazı usule uygun olarak yapılmadığından yerinde görülmeyen davalı … şirketinin yetki itirazının reddine,” karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde; … … poliçesi suretini, hasar ekspertiz rapor suretini, makine kırılması ekspertiz raporunu, dekont suretini, bir kısım fotoğrafları sunmuştur.
Mahkememizce davacı … şirketinden hasar dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 12/11/2018 uyap çıktı tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ancak tebligat yapılamayan davalı …..yönelttikleri davayı atiye bıraktıklarını belirtmişlerdir.
Davaya konu yağ kazanında davacının satıcıdan rücu talebini haklı kılacak unsurların bulunup bulunmadığı, davacı sigortanın rücu talebi ile talep edilen miktarın yerindeliğinin gerekçeli olarak değerlendirilip açıklanması hususunda makine mühendisi bilirkişi … …. ile sigorta konusunda uzman bilirkişi … … 10/06/2019 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak; “30.01.2018 tarihinde …. … üretim tesisinde meydana gelen yangın ile ilgili olarak, yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
1.Davaya konu yangının … …. firmasının, … … tesisini çalıştırırken, gerekli bakım ve kontrolleri yeterince yapmaması ve tekniğine uygun olarak çalıştırmaması neticesinde meydana geldiği,
2. Dosyada dava konusu … … tesisine ait proje, garanti belgesi vb yeterli belge ve bilgi olmadığı, ancak dava konusu yangının, davacı … şirketinin sigortalısının kusur ve ihmali nedeni ile meydana geldiğinin tespit edildiği, sistemde ayıplı olarak her hangi bir ürün olduğu tespit edilmediği, bu durumda sigortalıya ödenen 14.046.00TL hasar bedelinin davalılara rücu edilmesinin uygun olmayacağı” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamında uygun, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmüş, raporda açıklandığı üzere sigortalı yağ kazanının satıcı davalı … şirketini sorumlu kılacak bir üretim hatası nedeniyle değil, davacı sigortalısının kullanımından kaynaklanan hatalarla meydana geldiği anlaşılmakla, davacının, davalı satıcıdan rücu talep edemeyeceği anlaşılmakla, davalı …… yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı … yönünden ise dava takipsiz bırakılıp, 25/04/2019 tarihli oturumda dosya işlemden kaldırıldığından ve 3 aylık süre içerisinde bu davalıya yönelik dava bölümü yenilenmediğinden HMK’nın 150. Md gereğince davanın açılmamış sayılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece delil niteliğine haiz ekspertiz raporu ile çelişen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporuna süresinde itiraz ettiklerini, yeni bir rapor alınmasını istediklerini ancak taleplerinin yerine getirilmediğini, ekspertiz raporunda hasarın üretici hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacıya sigortalı işyerinde hasara uğrayan yağ kazanı nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 05.11.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere,
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.12.2021