Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1229 E. 2022/1503 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO :.
KARAR NO : .

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2020
ESAS-KARAR NUMARASI : …
DAVACI : ….

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
Dava iflas masasına kayıt istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı … arasında kredi açma sözleşmesi bağıtlandığı, kredinin kat edilmesi sonrasında Ankara 25. İcra Dairesinin 2018/11973 sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiği; davacı yanca iflas idaresine 864.202,46 TL alacak kaydı başvurusunda bulunulduğu ve bunun reddi üzerine açılan kayıt kabul (iflas sıra cetveline itiraz) davasında ilk derece mahkemesinin 689.429,12 TL’nin masaya kayıt kararı verdiği hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık davacı yanın kredi borcuna uygulanmasını istediği temerrüt faizi oranından ve dolayısıyla oluşan faiz alacağından kaynaklanmaktadır (bkz. davacı vekilinin 20.09.2022 günlü bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi, s.2, §2).
Dairemizce davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvuru sebepleri incelemeye değer bulunmuş ve konu ile ilgili bilirkişi görüşü alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede temerrüt faizinin, bankaca uygulanan en yüksek faiz oranının yüzde ellisinin ilavesi suretiyle bulunacağı belirtilmiş ancak gerek ilk derece mahkemesinde ve gerek Dairemizce yapılan yargılama sırasında davacı aynı dönem için benzer kredilere hangi oranda faiz uyguladığına dair belge sunamamıştır. Bu noktada davacının tek yanlı beyanı yeterli olmayıp, bunu ispatlayacak emsal kredi sözleşmesi örnekleri göstermesi gerekirdi. Davacının bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilmiş; bu yöne ilişkin istinaf başvuru nedenleri kabul edilmekle birlikte bilirkişi tarafından hesaplanan ve ilk derece mahkemesince de hüküm altına alınan tutara dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir (HMK m.356).
Re’sen yapılan incelemeye gelince (HMK m.355 ve özellikle 297):
İflas sıra cetveli o iflas tasfiyesinde, garameden kimlerin pay alıp alamayacağını ve alacakları payları gösterir. Öğretide kesinleşmiş iflas sıra cetvelinin kesinleşmiş mahkeme kararı gücünde olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle cetvelin olabildiğince doğru hazırlanması gerekir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 204’üncü maddesi müflisle birlikte borçlu olanların borcu kısmen ödemeleri halinde ödedikleri tutar kadar masaya alacak yazdırabileceklerini ve iflas idaresinin dağıtımda bu ödemeyi dikkate alması gerektiği hususunu düzenlemektedir.
Somut olayda davacı bankanın alacağı ilk derece mahkemesince -doğal olarak- iflas tarihi olan 18.04.2019 günü dikkate alınarak hesaplanmış, ancak dosyaya sunulan bilgilere göre bu tarihten sonra 12.11.2019 günü dava dışı Kredi Garanti Fonu tarafından (müflisin müteselsil borçlusu sıfatıyla) davacıya 500.195,77 TL ödeme yapılmıştır.
Davanın bu haliyle kabulü ihtimalinde davacının, müteselsil borçlu tarafından ödenen tutar gözetilmeden 689.429,12 TL’nin alacaklı olduğuna ilişkin bir ilama sahip olacağı ve fakat kısmi ödeme yapan Fon’un iflas idaresine yöneltebileceği bir talep hakkının kalmayacağı tereddütsüzdür. Kredi Garanti Fonu eldeki davada taraf olmadığı gibi dava kendisine ihbar edilmiş de değildir.
Öte yandan bilirkişi kurulunun vurguladığı Bakanlar Kurulu’nun 2016/9538 sayılı kararının 6’ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında belirtilen sorumluluk hali davacı banka ve dava dışı Kredi Garanti Fonu arasında hüküm ifade ederse de iflas idaresinin sıra cetvelini hukuka uygun düzenlemesi bakımından emredici nitelikte değildir.
Bu bakımdan davacı vekilinin bilirkişi incelemesinin “basit bir matematik hesabı” olduğu yönündeki itirazına itibar edilmemiştir (bkz. davacı vekilinin 20.09.2022 günlü bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi, s.2, §3).
Geçici ya da nihai pay cetveli ile yapılacak olası ödeme kesinleşmiş sıra cetveline göre yapılacağından iflas idaresi sorumluluğunun belirlenmesi ve üçüncü kişilerin haklarının korunması bakımından kısmi ödemenin cetvele şerh edilmesi uygun bulunmuştur.
Gelinen noktada İcra ve İflas Kanunu’nun 204’üncü maddesi ve hükmün infaz kabiliyeti de göz önüne alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.355, 297, 353/1-b.2).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I- Davacının Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.10.2020 gün ve 2019/533 E, 2020/623 K sayılı kararına yönelik istinaf başvuru nedenlerinin kabulü ve re’sen yapılan değerlendirmeye göre Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.10.2020 gün ve 2019/533 E, 2020/623 K sayılı kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre
“1- Davanın kısmen kabulü ile 689.429,12 TL’nin davacı … Bankası …. alacağı olarak davalı müflis …. iflas masasının dördüncü sıradan kaydına; alacağın 500.195,77 TL tutarındaki kısmının müflisin müteselsil borçlusu sıfatıyla dava dışı Kredi …. Fonu tarafından (İİK m.204) 12.11.2019 günü davacıya ödendiği hususunun cetvele şerh edilmesine,
2- Alınması gerekli 80,70 TL maktu harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından karşılanan 6.506,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazla kısmının davacı üzerine bırakılmasına,
4- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 3.400,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5- Davalı taraf kendisi vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine”
II– Davacı vekilinin faiz oranı dışındaki diğer istinaf başvuru nedenlerinin reddine,
III– Peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine.
IV– A.A.Ü.T. uyarınca 5.500,00-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
11/10/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
Duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır