Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1187 E. 2021/1085 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No……
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.06.2020
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsiline yönelik olarak Ankara 18. İş Mahkemesi’nin …… karar sayılı ilamına istinaden davalı aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, icra emrinin tebliğine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davalı ……… Şirketi’nin İİK’nın 177. maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.
Feri müdahil …… davalıdan alacaklı olduğunu beyan ederek davaya müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…….. sicil numarasına kayıtlı olup, muamele merkezinin Ankara ili, … ilçesi olduğu, davacının davalı şirket aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası ile Ankara 18. İş Mahkemesi’nin …..
Taraflar arasındaki ihtilaf, İİK. 177/4. maddesi gereğince alacaklının talebi ile doğrudan iflas koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Depo emrine esas olmak üzere asıl alacak, icra masrafı, vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarı bilirkişi raporuyla tespit edilerek davalı şirkete İİK’nun 158/2. maddesi gereğince Mahkememizin 05/03/2020 tarihli duruşmasında depo emrinin tebliğine karar verilmiş, depo emrinin tebliğine rağmen davalı şirket tarafından depo kararının gereği yerine getirilmemiştir.
Ankara …’nün …… sicil numarasına kayıtlı davalı şirketin İİK’nun 43. maddesi gereğince iflasa tabi olduğu, davalı şirketin muamele merkezi itibariyle İİK’nun 154. maddesi kapsamında mahkememizin yetkili olduğu, iflas talebinin İİK’nun 166/2. maddesinde öngörülen biçimde usulüne uygun olarak ilan edildiği, İİK’nun 158/2. maddesi gereğince davalı şirketin depo kararı gereğini yerine getirmediği, davacı vekili tarafından İİK’nun 160. maddesi gereğince ilk alacaklar toplantısına kadar olan masraflar ile kanun yolları için gerekli tüm masrafların mahkeme veznesine depo edildiği, icra emri tebliğine rağmen davalı şirket tarafından icra emrine konu borç ödenmediğinden İİK.nun 177/4. maddesi kapsamında alacaklının doğrudan borçlunun iflasını talep edilebilmesine ilişkin şartın oluştuğu, yine İİK.nun 177/4. maddesi gereğince davalı şirket temsilcisinin dinlenmek üzere mahkememize celp edildiği, şirket temsilcisinin duruşmada alınan beyanında borcu ödeme iradesinin bulunduğunu ancak taahhütte bulunamayacağını beyan ettiği, bu suretle iflas koşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığı…” gerekçesiyle “…Davanın kabulü ile; Ankara …’ne ….. sicil nosu ile kayıtlı … ve Ticaret … Şirketi’nin İİK’nun 177/4. maddesi gereğince İFLASINA; İflasın 18.06.2020 tarih ve saat 09.59 itibariyle açılmasına; İflas kararından bir suretin iflas müdürlüğüne ve Ankara …’ne gönderilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirket yetkilisi …’ın karar celsesindeki beyanlarına hiç itibar edilmediğini, şirket yetkilisinin “borcumu ödemek isterim…” şeklindeki beyanına rağmen borcunu nasıl ödeyeceğinin sorulmamasının önemli bir usul eksikliği olduğunu, 22 yıllık şirketin iflasına karar verilmesinin bu kadar kolay olmasının adalete uygun olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, İİK m. 177/4 maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.
Doğrudan doğruya iflas istenebilecek haller yasada sınırlı sayıda gösterilmiş olup işin niteliği gereği depo kararı verilmesine gerek yoktur. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.
Somut olayda, Mahkemece depo emri çıkartılmış ise de sonuca etkili olmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin . sayılı dava dosyasında verdiği 25.06.2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın düşümü ile kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
07.07.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09.07.2021