Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1086 E. 2022/329 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03.02.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 2792 numaralı üyesi olduğunu, davalı kooperatifte görev yapan yetkili ziraat mühendisi … hakkında, kooperatifteki usulsüz işlemleri nedeni ile görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık, yöneticiler hakkında da zimmet suçlarından Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/14485 sayılı evrakı ile soruşturma başlatıldığını, usulsüz işlemler nedeni ile birçok kooperatif üyesinin borçlandırıldığını, müvekkilinin kooperatif ile hiç bir sıkıntı yaşamayıp borçlarını süresinde ve zamanında ödeyen bir ortak olduğunu, kooperatiften hiç nakdi kredi kullanmamış olmasına rağmen yapılan sorgulamada, …. numaralı senetle masrafları ile birlikte toplam 14.006,18-TL kredi kullandığının tespit edildiğini, müvekkilinin kooperatifle ilgili senedi de hileli davranışları ile müvekkiline fark ettirilmeden imzalattırıldığını, müvekkilinin durumunun gayet iyi olduğunu, nakit kredi ihtiyacının bulunmadığını, müvekkili gibi yüzlerce çiftçinin de dolandırıldığını belirterek, müvekkilinin davaya konu ettiği senetten dolayı borcunun olmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatif ile davacı arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığını, bu nedenle ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, davacının 11876 numaralı senedin düzenlenmesini gerektirecek bir talebi olmadığını iddia ettiğini, ancak davacının imzasını taşıyan dilekçe incelendiğinde, davacının borcunun yenilenmesini talep ettiğinin görüldüğünü, çiftçinin kooperatife olan borçlarının çıkan Bakanlar Kurulu kararları ve genelgeleri doğrultusunda yapılandırıldığını, kullanmadığını iddia ettiği kredi için davacının senet imzalamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kooperatifin kredi ile ilgili senetleri, kağıtları ve taahhütnamelerinin ilam hükmüne haiz olduğunu, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine, %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; davacının davalı kooperatifin …. numaralı ortağı olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve Mahkememizce de denetime elverişli kabul edilen rapor ve ek raporla da sabit olduğu üzere davacının borçlu olmadığını iddia ettiği daha sonra ödeyip istirdadını talep ettiği .. numralı senedin yenileme ihtiyaç kredisi için düzenlendiği, bu senet için davacının doğrudan nakit kredi kullanmadığı, daha önceden kullanmış olduğu tohum fide ve gübre kredilerinden bakiye kalan tutarların yenilenmesi için düzenlendiği, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu, davacının kooperatife olan borcu nedeniyle senet bedelini ödediği bu sebeple sebepsiz zenginleşmenin doğmadığı…. tarafından kooperatife hitaben yazılan müzekkere üzerinde “kooperatifimizin 2792 nolu ortağı olup borcu yok” şeklindeki şerhin dayanağının bulunmadığı, taraflar arasında imzalanmış ve belirli bir tutar üzerinde mutabakata varılmış bir tutarı gösteren belge olmadığı, bu sebeple bu belgeye itibar edilemeyeceği, davalının cevap dilekçesi ile talep ettiği %20 tazminat şartlarının oluşmadığı…” gerekçesiyle “…Açılan davanın reddine, Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin davalı kooperatiften çiftçilik sebebiyle kredi kullandığını ve borçlarını düzenli ödediğini, kooperatif çalışanı … tarafından hile ile borç senetleri düzenlendiğini, müvekkilinin ilerde haklı çıkma durumlarını gözeterek borçlarını ihtirazi kayıtla ödediğini, kooperatif çalışanının halen yargılamasının devam ettiğini, bu şahsın müvekkiline hem borç senedi düzenleyip hem de borcu yoktur yazısı verdiğini, bilirkişi incelemesi sırasında, borcu yoktur yazısının hukuki değerinin yeterince araştırılmadığını, müvekkilinin aslında hiç bir borcu olmadığı halde davalıya ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalıya bilirkişi raporları neticesinde yemin teklifi zarureti hasıl olduğunu, ancak davalı kurumun olay zamanındaki yöneticileri yerine şimdiki yöneticilerinin hiçbir şey bilmediği halde yemin ettiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif borç senedi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/882 E., 2021/138 K. sayılı dava dosyasında verdiği 03.02.2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30-TL harcın düşümü ile kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
02.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2022