Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/966 E. 2022/711 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.01.2020
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı kooperatif ile … sahipleri (… ve … ve mirasçıları) arasında Ankara 1. Noterliği’nin 28.04.2005 tarih ve …. yevmiye numaralı işlemiyle Ankara ili, ….. bulunan taşınmaz üzerine inşaat yapılmak üzere Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinin S.S. … …. … … … yönetim kurulunun 29.01.2009 tarihli ve 07 sayılı kararı ile kooperatif ortaklığına üye kabul edildiğini, taşınmazdaki inşaatın büyük ölçüde tamamlanması nedeniyle kooperatif tarafından dairelerin kura ile sahiplerine dağıtıldığını ve fiilen teslim edildiğini, zilyetlik kurularak 3 yıldan fazla süredir ev sahipleri ve kiracılar tarafından kullanıma başlandığını, çekilen kurada müvekkiline B blok 5 numaralı dairenin teslim edildiğini, sözleşme uyarınca müvekkili dışındaki ortakların büyük bölümünün tapularını aldığını, müvekkilinin bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve hiç borcunun olmadığını, yapılan sözleşmeye uyulmaması nedeniyle … sahipleri ile kooperatif arasında anlaşmazlık çıktığını, bu nedenle … sahipleri tarafından kooperatife yetki verilmemesi nedeniyle tapu devrinin engellendiğini belirterek, dava konusu … numaralı dairenin müvekkili adına tapuya cebri tesciline ve tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kooperatiften bağımsız bölüm satın alan davacının kural olarak, aralarında bir akdi ilişki bulunmayan … malikinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacının kooperatifin sözleşmeyi ifa etmesi ve bu yönde … sahibi ile yüklenici kooperatif arasında benimsenen bir uygulama olması halinde kooperatif lehine doğacak şahsi hakkı temlik alan kişi sıfatı ile … malikinden talepte bulunabileceğini beyan ederek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı S.S. … İdareciler … … … vekili, davacının B blok 5 numaralı dairenin tüm ödemelerini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kooperatife aidat borcunun da bulunmadığını, dava konusu gayrimenkulün mülkiyeti müvekkili kooperatif üzerinde olmadığından müvekkili yönünden ifa imkansızlığı söz konusu olduğundan, müvekkili kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…. sahipleri ile … İnşaat arasında düzenlenen ve daha sonra davacı yüklenici kooperatife devredilen sözleşme 6098 s. TBK’nın 470 vd. düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, TBK’nın 479. maddesine göre yüklenici eserin bedeline ancak tam ve eksiksiz olarak teslim ettiği anda hak kazanır. Taraflar arasında somut olayda olduğu gibi kademeli fera takriri benimsenmiş ve inşaatın sebiyecine göre yükleniciye pay devri öngörülmüş olsa da, verilen ve verilecek olan tapular avans niteliğinde olup bu hükümler 479. maddedeki genel yükümlülüğü ortadan kaldırmaz, diğer bir deyişle, kooperatifin kendisine özgülenen ve üyelerine devredeceği bağımsız bölümlerin tescilini talep edebilmesi için inşaatı sözleşmede öngörüldüğü şekilde tamamlaması ve iskân ruhsatı da alınmış halde … sahiplerine teslim etmesi gerekir.
Davacı ile … sahipleri arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi olmayıp üyeliği sebebiyle 6098 sayılı TBK’nın 188 ve devam maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine göre yüklenici kooperatifin halefi olabilirse de, temlik ve halefiyet ilkelerine göre tescil isteminde bulunabilmesi için alacağı kendisine temlik ettiği varsayılan Kooperatifin edimlerini yerine getirmiş ve tescil istemeye hak kazanmış olması gerekir. Eş deyişle, “hiç kimse sahip olduğundan fazlasını başkasına devredemez” kuralı uyarınca kooperatifin istemeyeceği tescil hakkının onun halefleri tarafından istenmesi de mümkün değildir.
Dava konusu somut olayda inşaatın sözleşme tarihi olan 28 Nisan 2005 tarihine 48 ay ilavesi ile 28 Nisan 2009 tarihinde bitirilmesi gerekirken halen bitirilmediği, iskân ruhsatının da alınmadığı, geç teslimden dolayı açılan davaların bir kısmının istinafa götürülmeksizin kesinleştiği, bir kısmının ise derdest olduğu, dosyada mevcut bilgilere göre, kooperatife devredilen daire sayının ne kadar olduğu bilinmemekle birlikte, iskan ruhsatı alınıma 12 adet teminat dairesinin bırakıldığı, bu nedenle davacının, kooperatifin sahip olmadığı daireye … sahibinden talep etmesinin bu aşamada mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İşbu kararın dayanağı bilirkişi raporunun eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hazırlandığını, bilirkişilerin görevlerini ihmal ettiklerini, kooperatifin kusurlarını ele almadıklarını, sadece davalı … sahipleri yönünden inceleme ve tespit yaptıklarını, müvekkilinin kooperatife karşı herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildiği halde borcu olan üyelere kooperatif tarafından niçin tapu verildiği hususunun değerlendirilmediğini, kooperatifin kura çekiminden önce kat irtifakını kurması, iskan ruhsatını aldıktan sonra ferdileşme işlemlerini yapması gerekirken hukuka aykırı şekilde davranarak, kurallara uymadığını, Yargıtay kararlarının da lehlerine olduğunu, davalı kooperatifin ilk önce tüm konutların inşası bittikçe tapuları kooperatif tüzel kişiliğinin mülkiyetine alıp daha sonra da her bir ortağın mülkiyetine geçirmesi gerekirken bu süreci keyfi bir uygulama neticesinde hukuka, kanuna ve ana sözleşmeye aykırı şekilde yürüttüğünü, bilirkişi raporunda ferdileştirme kavramına yer verilmediğini, oysa bu davanın en kritik kavramının ferdileştirme olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/227 E., 2020/51 K. sayılı dava dosyasında verdiği 29.01.2020 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın düşümü ile kalan 26,30-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
27.04.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2022