Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/519 E. 2022/712 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.12.2019
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin 28.06.2006 tarihinde davalı …’ne üye olmak için 2 hisse bedeli olan 4.000,00-TL’yi kooperatif banka hesabına yatırdığını, üyelik başvurusunun 03.03.2006 tarihinde kooperatif yönetim kurulu tarafından kabul edildiğini, 22.12.2008 tarihinde noter huzurunda çekilen kurada müvekkiline B … 27 numara ve C … 21 numaralı dairelerin isabet ettiğini, 03.10.2010 tarihinde ise A … için kura çekilişi yapıldığını, dava dışı … isimli üyeye A … 31 numaralı dairenin isabet ettiğini, kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve arsa sahibinin isteği ve iknası üzerine müvekkilinin, kendisine isabet eden C-21 ile dava dışı arsa sahibi …’a isabet eden A-31 numaralı dubleks daireyi 10.11.2010 tarihinde bedel farkı gözetmeksizin değiştirdiklerini, kooperatif yönetiminin takas sonucu A-31 ve ilk kura çekimi sonucu B-27 numaralı dairelerin tapu kaydında kendi lehine tescil işlemi yaptırdığını düşünen müvekkilinin, tapu sicilini kontrol ettiğinde aslında kendi adına kayıtlı olması gereken A-31 nolu dairenin üçüncü bir şahıs adına tescil edildiğini öğrendiğini, daire üzerinde ipotek ve haciz şerhlerinin olduğunu, takasa muvafakat ettiği dava dışı …’ın ise muvafakat metninde yazdığı gibi C-21 numaralı dairenin sahibi olduğunu, muvafakat sonucunda takas edilen A-31 ve C-21 numaralı dairelerin tapu siciline şerh edilmesinin aynı gün ve aynı yevmiye numarası ile gerçekleştiğini, kooperatif yönetiminin C-21 numaralı daireyi 23.12.2010 tarih ve … yevmiye numarası ile dava dışı … adına tescil ettirmesine rağmen müvekkili adına tescil edilmesi gereken A-31 numaralı daireyi, 23.12.2010 tarih ve … yevmiye numarası ile kooperatif adına tescil ettirdikten on iki gün sonra, 04.01.2011 tarih ve 168 yevmiye numarası ile dava dışı … isimli üçüncü bir şahıs adına intikal ettirdiğini, müvekkilinin mağduriyetini kooperatife iletmesi üzerine yönetim kurulunun 30.05.2011 günlü toplantıda; “A … 31 nolu daire karşılığında …a…boşa çıkan veya kooperatife ait olup da tapusu toprak sahibinde olan dairelerden bir tanesi verilecektir…” şeklinde karar aldığını belirterek şimdilik …. bulunan davalı …’ne ait daireler üzerinde dava sonuçlanıncaya kadar bu dairelerin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kooperatif tarafından müvekkili adına tescil edilmesi gereken A-31 numaralı daireye şerefiye değeri itibariyle eşit olan ve kooperatif mülkiyetinde bulunduğu bildirilen başka bir dairenin müvekkili adına tesciline, başkaca bir dairenin müvekkili adına tescili mümkün olmadığı takdirde, müvekkilinin adına tescil edilmesi gereken A-31 no’lu dubleks daire olan taşınmazın rayiç değeri üzerinden tapuya tescil edildiği (müvekkilin hakkının kaybolduğu) gün olan 23.12.2010 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın önceki yönetimle yapmış olduğu muvazaalı işlemlere dayanarak kötü niyetli bir şekilde görülmekte olan davayı açtığını, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, haklarında hem suç duyurusunda bulunulup hem de hukuki sorumluluk davası açılan önceki yönetimin yapmış olduğu birçok işlemde olduğu gibi davacı tarafla yapmış olduğu işlemlerin de muvazaalı olduğunu, davacının iddia ettiği üyelik işlemlerini o dönemki kooperatif başkanının yaptığını, başkanın aynı zamanda davacı tarafın sahibi olduğu ….Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, muvazaalı üyeliklerin kabul tarihlerinde her bir üyeden yaklaşık 15.000,00-TL alındığını, davacı tarafın üstelik iki üyeliği 4.000,00-TL gibi rakam karşılığında aldığına dair ikrarının muvazaayı kanıtladığını, davacı tarafın bu üyelikleri neye karşılık aldığını ve edimlerini ne şekilde yerine getirdiğini belirtmesi ve bu konudaki delillerini sunması gerektiğini savunarak, davanın ve tedbir isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…yapılan yargılamada; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 23. Hukuk Dairesi’nin kaldırma ilamı da değerlendirilerek davacıya 21.12.2008 tarihli çekiliş tespit tutanağı ile kendisine isabet eden C21 nolu bağımsız bölümün dava dışı arsa sahibi …’a isabet eden A-31 numaralı daire ile Yenimahalle 5. Noterliği’nin … yevmiye nolu muvafakatname ile 10.11.2010 tarihinde bedel farkı gözetmeksizin değiştirdikleri gözetilerek davaya konu taşınmazların konumu ve çevresel özellikleri, bölgenin gelişimine ilişkin analiz ve bölgedeki yapılaşma durumu, imar durumu, proje, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi, ana taşınmazın müştemilatı, çevre düzenlemeleri ve özellikleri, dava konusu taşınmazın inşai özellikleri, dava konusu taşınmazların değerine etki edecek olumlu ve olumsuz faktörler ve emsaller dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda A … 31 numaralı bağımsız bölümün 400.000,00-TL, C … 29 numaralı bağımsız bölümün 420.000,00-TL olduğu, aradaki bedel farkının davacı tarafından mahkememizce verilen süre içerisinde yatırıldığı C … 29 nolu bağımsız bölümün davalı kooperatife kayıtlı olduğunun tapu kayıtlarıyla anlaşılmış olması sebebiyle davanı kabulü ile, …nolu bağımsız bölümün davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına kayıt ve tesciline…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı tarafın dava dilekçesinde gerek davanın hukuki temelinde iddia etmediği ve maddi bir vakıa olarak da dayanmadığı hususlara ilişkin muvafakatları olmadığı halde sonradan yeni iddia ve belgelerle iddiasını genişletmesi ve gerekse davada taraf olmayan ….Şti.’nin taraf olduğu sözleşmeler üzerinden hak iddia etmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili kooperatifin önceki yönetiminin yapmış olduğu birçok işlemde olduğu gibi davacı tarafla yapmış olduğu işlemlerın de muvazaalı olduğunu, dönemin başkanı …’ın, aynı zamanda davacı …’ın sahibi olduğu ….Ltd. Şti.’nin de ortağı olduğunu, o dönemin bir kısım yöneticilerle birlikte kooperatif başkanı hakkında kooperatife yönelik aynı zamanda suç oluşturan eylemleri nedeniyle açılan ceza ve tazminat davaları bulunduğunu, ceza davasında başkan ve üyelerin suçlu bulunduğunu ve cezalandırılmalarına karar verildiğini, sorumluluk davasında ise başkan ve üyeler aleyhinde tazminata hükmolunduğunu, davacı yanın o dönemdeki bu muvazaalı işlemlere dayanarak kötü niyetli bir şekilde işbu haksız ve mesnetsiz davayı açmak suretiyle müvekkili koperatifi zarar uğratmak ve haksız kazanç elde etmek amacında olduğunu, mahkemenin bahsi geçen hukuk ve ceza dava dosyaları getirtilerek incelemediğini, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının her yönüyle eksik ve yetersiz olup hüküm vermeye ve denetime elverişli olmadığını, davacının … A.Ş.’nin taşeronu olarak A bloktaki imalatlarının bedelinin sözleşme gereği müvekkili tarafından … A.Ş.’ye yaptırıldığını ve bu konuda davacının muhatabının … A.Ş. olduğunu, ayrıca davacının alacağının hesaplamasında … A.Ş.’ye yapılan ödemenin dikkate alınmamasının yanlış olduğunu, davacıya yapılan ödemelerin dikkate alınması halinde davacının müvekkilinden alacaklı değil, bilakis müvekkili kooperatife borçlu olduğunun görüleceğini, yapılan imalatların yapım miktarları fazla gösterilerek neredeyse iki katı kadar bir bedel hesaplandığını, yapılan hesaplama ve tespit edilen imalat miktarlarının hatalı olduğunu, yargılama safahatında dosyaya mübrez belgeler ile mahkemece celp olunan delillerden ve tüm dosya münderecatından, elektrik tesisatı ile ilgili tüm ödemeler müteahhit firmaya ödenmiş olduğundan davacının ortağı olduğu ….Ltd. Şti.’nin müvekkili davalı kooperatiften elektrik tesisat işlerinden dolayı herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından davacı yanca açılan işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece istinaf sonrası yargılamada, davacı yanın tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın, üyelikleri neye karşılık aldığını ve edimlerini ne şekilde yerine getirdiğini açıklamadığı gibi bu konudaki delillerini ortaya koyamadığını, yani davasını ispatlayamadığını, yerel mahkemece davacı tarafın, müvekkili kooperatif adına kayıtlı olan C … 29 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve tescil talebine ilişkin davasının kabulüne karar verilmişse de bu kararın hukuki ve yasal gerekçelerinin açıklanmadığını, nasıl ve neye göre, hangi hukuki ve yasal hakka dayalı olarak davacı tarafın bu daireyi hak ettiğinin yeterince belirtilmediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dairemizin dosyada mevcut 07.03.2019 T., 2018/514 E., 2019/334 E. sayılı kararında, “…Davacı dilekçesinde ”tapu iptali olmazsa bedelini” talep ederek terditli dava açmıştır. Yani davacının öncelikli talebi tapu iptalidir. Yargılama sırasında kooperatif adına kayıtlı taşınmaz bulunduğu ve 09.05.2017 tarihli dilekçesiyle bu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini istediğine göre ilk talebinde ısrarcı olduğunu göstermiştir.
İlk Derece Mahkemesince öncelikle tapu iptali ve tescil talebi hakkında bir karar verilmek, asıl talebi yerinde görülmezse tazminat istemi değerlendirilmek gerekirken dava, davacının hakediş alacağı gibi değerlendirilmek suretiyle davalı kooperatife yaptığı iş karşılığı belirlenen bedelin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de kararımız gerekleri yerine getirilmemiştir.

Karardan sonra mahkemece yapılan yargılamada, ara kararı ile dosya A 31 nolu dairenin karar tarihine en yakın değerinin tespiti amacı ile gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bu bilirkişi tarafından güncel değer hesaplamasında emsal alınan C 29 nolu bağımsız bölümün, davacının iptal istemine konu emsalmiş gibi ve hiç bir gerekçe gösterilmeksizin, sırf kooperatif adına kayıtlı olduğu belirtilmek suretiyle aradaki değer farkı depo ettirilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bu bağımsız bölümün davacı ile herhangi bir ilgisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Üstelik bu bölüm hakkında 3. bir şahıs tarafından açılmış bir davanın mevcut olduğu konusunda da dosyaya beyanda bulunulmuştur.
Bu itibarla, ilk kararımızda belirtilen araştırmanın yöntemince yapılarak davacıya verilebilecek nitelikte bir bağımsız bölüm olup olmadığının belirlenmesi, bulunamazsa davacının diğer talebi konusunda bir karar verilmesi gerekmekte olup HMK m. 353/1,a.6 gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/182 E., 2019/1044 K. sayılı dava dosyasında verdiği 11.12.2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şu aşamada yer olmadığına.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
27.04.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.04.2022