Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2020/503
KARAR NO : 2023/1523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26.12.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/814 E., 2019/1349 K.
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ
DAVALI :
İFLAS İDARESİ
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkilinin, iflasından önce davalı şirkette şantiye şefi olarak çalıştığını, iflasın açılmasından sonra masaya yaptıkları kayıt başvurusu üzerine kısmen red kararı verildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 113.295,34 TL işçilik alacağının iflas sıra cetvelinin 1’inci sırasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili davanın süresinde olup olmadığının saptanması gerektiğini, davacı yanca sunulanlar dışında davacının alacaklı olduğunu kanıtlayan belge bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı vekilinin dilekçedeki diğer beyanlarının davanın esasıyla ilgisi kurulamamıştır.
İlk derece mahkemesince “…SGK kayıtlarına göre davacının işçi olarak müflis şirket yanında 16/07/2010-30/09/2013 (3 yıl 2 ay 16 gün) tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin sona erdiği tarihi itibarıyla işten çıktığından ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı, davacının fazla çalışma, hafta sonu çalışması ve ulusal bayram günleri tatil alacağını hak kazanır şekilde çalıştığının dosya kapsamı ile ispat edilmediği, nitekim dinlenen tanığın daha çok kendi çalışma şartları hakkında bilgi verdiği, davacının maaş bordrolarındaki ücret hesabında asgari geçim indirimine yer verilmediği, bu suretle davacının çalışma süresi, kullandırılan yıllık izin süresi ve tazminata esas ücreti dikkate alınarak bilirkişi marifetiyle yapılan hesaplama neticesinde 1.781,10-TL (net) kıdem tazminatı, 12.420,26-TL (net) ücret alacağı ve 1.219,05-TL (net) yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, bu alacaklara iflas tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılması ile birlikte davacının toplam 17.007,91-TL (net) alacağının bulunduğu…” gerekçesiyle davacının 15.420,41 TL (net) asıl alacak ve 1.587,50 TL (net) işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 17.007,91 TL (net) alacağının müflis şirketin iflas masasının 1’inci sırasına kaydına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkilinin son aldığı ücretin net 4.200,-TL olduğunu; bunun bir kısmının banka kanalıyla, bir kısmının ise elden verildiğini ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususun gözden kaçırılarak hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması nedeniyle hatalı sonuca varıldığını,
– Dinlenen tanığın fazla mesai, hafta sonu çalışması, UBGT günleri çalışmaları konusundaki beyanlarının bilirkişi tarafından dikkate alınmadığını,
– Tanık …’ün usulünce duruşmaya davet edilmediğini, yeni adresinin bildirilmesi için kendilerine süre de verilmediğini, bu nedenle vakıaların ispatlanmasına olanak sağlanmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, iflas sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b,1 gereğince; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/814 E., 2019/1349 K sayılı dava dosyasında verdiği 26.12.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL’den peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin düşümü ile kalan 215,45 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
06.10.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 06.10.2023)
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır