Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/361 E. 2023/1915 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/361 – 2023/1915
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/361
KARAR NO : 2023/1915

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.02.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/1465E., 2019/149K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında 30/09/2009 tarihinde akdedilen hizmet sözleşmesi kapsamında 08/10/2009-30/06/2010 tarihleri arasında davacının davalı idareye özel güvenlik hizmeti verdiğini, 30/10/2010 tarihinde sona eren sözleşme ile ilgili nakit olarak tutulan teminatın iade alındığını, daha sonra başka sözleşmeler yapıldığını, davalı idarenin müvekkili şirkete 06/02/2012 tarihli yazısında hakedişinden 130.270,49 TL kesinti yapıldığının bildirildiğini, kesintinin davalı ile … Genel Müdürlüğü arasında yapılan 01/10/2009 tarihli sözleşmeden dolayı müvekkili şirketten kesinti yapıldığını anladıklarını, kesintinin hukuka aykırı olduğununu,itiraz ettiklerini ileri sürerek, haksız olarak kesilen kesintinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; müvekkili şirket ile dava dışı … arasında 01/10/2009 tarihinde “Ankara Barajları ve Ana İsalehatlarının Koruma ve Güvenliğinin Sağlanması Hizmet Alımı” işi ile ilgili ihale sonrası sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bu işin bir bölümünün taşeron olarak davacı şirkete 30/09/2009 tarihli sözleşme kapsamında yaptırdığını, …’nin 23/01/2012 tarihli yazısı ile sözleşmenin 25.3.3 mdsi ve sözleşmenin eki olan Teknik Şartnamenin 7.10 ve 7.12 maddelerine istinaden ve komisyon kararında gösterildiği üzerine eksik kilometre yapıldığının tespit edildiğini, eksik kilometreden kaynaklanan 147.879,40 TL’nin müvekkili şirketin ilk hak edişinden kesileceğinin tevdi edildiğini, müvekkilinin itirazlarının … tarafından reddedildiğini ve KDV dahil 174.497,70 TL’yi eksik çalışılan kilometre bedeli olarak müvekkili şirketin istihkaklarından kesip buna ilişkin 02/02/2012 tarih … nolu faturayı düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkilinin faturayı düzenleyip …’ye iade ettiğini, müvekkili şirketin davacı şirket ile yaptığı sözleşmenin 6. maddesinin ödemeler başlıklı bölümünün (b) maddesi hükmü gereğince istihkakından yapılan kesintinin davacı şirketin sözleşme dönemini kapsayan dönemine ait olan 130.270,49 TL’sinin davacı şirketten talep ettiğini, davacının 05/04/2012 tarihli yazısı ile itirazda bulunduğunu, bunun üzerine davacının alacağından takas etmek sureti ile mahsup edilen müvekkilinin bu durumu 18/02/2012 tarihli yazısı ile davacıya bildirdiğini, 30/09/2009 tarihli sözleşmenin 6. maddesi gereği, …’nin yaptığı kesintiyi yansıtmak durumunda olduklarını ve takas mahsup yolu ile alacaklarını tahsil etmek durumunda oldukları savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “..Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 818 sayılı BK 118. mdsi düzenlemesine göre; “2 şahıs karşılıklı bir miktar meblağ borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise iki taraftan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Alacaklardan biri münazaalı (çekişmeli) olsa bile takas ileri sürülebilir.” hükmüne havidir.
Davalı takas/mahsup kapsamında hak edişlerden kesinti yaptığı tarih itibari ile muaccel bir alacağının olması halinde alacak çekişmeli de olsa mahsup talep edebilecektir.
Davalı yan … ile yapılan ana sözleşme kapsamında, …’nin yaptığı kesintiler ile ilgili Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/471 esas 2015/1005 sayılı kararında davacı … Hiz. Ltd. Şti’nin davalı … aleyhine taraflar arasında yapılan 01/10/2009 tarihli sözleşme kapsamında hak edişlerinden kesilen 174.497,70 TL’nin davaya konu edildiği, davalı … cevabında idari şartnamenin 25.3.3 mdsinde araçların günlük 2300 km yol katedeceğinin düzenlendiğinin, taşıt takip dinleneceğinin sonucunda araçların 187.913,06 Km daha az yol katedildiğinin tespit edildiğinin, bu noksan işin KDV dahil bedelinin 174.490,70 TL’ye ulaştığının belirtip kesinti yaptığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 23.252,30 TL’nin avans faizi ile davalı …’den tahsiline karar verildiği, Yargıtay 13 HD’nin 2016/14436 esas 2017/8671 sayılı 27/09/2017 günlü kararı ile onandığı görüldü.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış 26/03/2014 tarihli kök ve 03/12/2018 tarihli ek raporda özetle; dava dışı … ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında hizmet işleri genel şartnamesinde hatalı, kusurlu ve eksik işlere ilişkin 32,34,42,43,44,45 ve 50. mdlerinde hak edişlerin kesin kabul anlamına gelmeyeceği, hatalı ve eksik iş tespit edildiğinde kesintinin yapılabileceği, sözleşme kapsamında güvenliğin sağlanması için araçların katettiği km ile ilgili yapılan hesaplamalara göre …’nin KDV dahil 151.245,40 TL kesinti yapmakta haklı olduğu, … komisyon raporunda eksik km yapıldığı anlaşılan 1,2,3,4,5,6,7,10 nolu hakedişler üzerinden yapılan kesintilerin davacı şirketi de ilgilendirdiği, işveren …’nin yaptığı kesintinin davacı yanın ilgilendirdiği miktarının 115.076,18 TL olduğu, 15.194,30 TL tutarındaki kısmının fazla kesinti olduğu tespiti yapılmıştır.
Toplanan delillerden; taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinde asıl iş sahibi … tarafından eksik/kusurlu iş yapıldığı iddiası ile davalı yüklenicinin hak edişinden kesinti yapıldığı, davalı ile davacı taşeron arasında asıl iş sahibi … ile yapılan sözleşmeye atıfta bulunarak hizmet işleri genel şartnamesi kapsamında sözleşme yapıldığı, şartnamenin hatalı ve eksik işlere ilişkin 32,34,42,43,44,45 ve 50. maddelerinde hak edişlerin kesin kabul anlamına gelmeyeceği, hatalı ve eksik iş tespit edildiğinde kesintinin yapılabileceği hükümlerinin davalı yüklenici ile davacı taşeron arasında görülen bu davada da uygulanacağı, davacı taşeronu ilgilendiren kısmının bilirkişi kurulunca yapılan hesaplamasının 115.076,18 TL olduğunun tespit edildiği, davalı yüklenicinin davacı taşeronun daha sonraki sözleşmelerde oluşan alacağı/hakedişlerinden bu miktarı takas def’i öne sürerek kesinti yapmasının BK 118 mdsi kapsamında haklı olduğu tespiti ile kalan 15.194,31 TL fazla kesintinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalı … Şirketi tarafından …’nin kesintisinin haksız olduğunun kabul edildiğini, açtıkları davanın haksız olduğunu ileri sürüp diğer yandan … tarafından yapılan kesintinin haksız olduğundan bahisle dava açmasının davalı açısından açık bir çelişki olduğunu, davalının da yapılan kesintinin haksız olduğunu ikrar ettiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete bir yakıt gideri ödemediğinden ödemediği bir tutarın geri istenmesinin de söz konusu olamayacağını, müvekkilinin araç yakıtları için 1 Lira dahi almadığını, yapılmayan bir ödemenin takas/mahsup yolu ile talep edilemeyeceğini, müvekkilinin işi 30.06.2010’da tamamladığını ve teminat mektubunun iade edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında hak ediş kesintisinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1465E., 2019/149K. sayılı dava dosyasında verdiği 20.02.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL’den peşin olarak yatırılan 54,40 TL’nin düşümü ile kalan 215,45 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29.11.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01.12.2023

Başkan Üye Üye Katip