Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/300 E. 2023/1875 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/300
KARAR NO : 2023/1875

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.10.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/463E., 2019/647K.
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davacının kooperatifin ortağı olduğunu, …nden 18/02/2008 tarihi itibariyle çıkmış bulunduğunu, çıkma payı alacağının ödenmediğini, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/643 esas sayılı dosyasının Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, böylelikle şimdilik 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verildiğini, bu dosya için belirlenen 93.200,00 TL’lik alacağın saklı tutularak ıslah edilmeyen 83.200,00 TL’nin tahsili amacıyla Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2014/12545 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı kooperatifin söz konusu dosyaya yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün 2014/12545 esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı kooperatifin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının sözde ortaklığını 18/02/2008 tarihinde istifa ederek sonlandırdığını, istifa tarihine kadar gerçek bir ödeme yapmadığını, aidat ödemelerinin senetle yapıldığını, kooperatifin eski yönetimince haksız işlemler sonucunda davacının da içlerinde bulunduğu kişilerin alacaklı gibi gösterildiğini, senetlerin ödenmediğini ancak bu şekilde kayıt oluşturulduğunu, eski yöneticilerin 21/04/2007 tarihine kadar faaliyetlerini bu şekilde sürdürdüklerini, anılan tarihte yapılan genel kurulda ibra edilmeksizin azledildiklerini, kooperatifi uğrattıkları zarar konusunun hesap tetkik komisyonu raporunda ayrıntılı olarak yer aldığını, … AŞ.’nin yöneticilerin hısım ve akrabaları olduğunu ve kooperatif inşaatının bu şirkete hileli olarak verildiğini, bu konuda nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış davanın devam ettiğini, kooperatifin eski yöneticilerinin yüklenici ile birlikte 48 fiktif ortak grubu organize ettiklerini, ayrıca yöneticilerin vermiş oldukları zararların tazmini gayesiyle dava da açıldığını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava; çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2015 tarih, 723 E, 7170 K sayılı ilamı)
Davacı tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde çıkma payı alacağının tahsiline yönelik olarak kısmi dava açılmış olup; 2012/643 E sayılı dosya kapsamında 10.000,00 TL nin tahsiline yönelik olarak davanın kabulüne dair verilen karar 21.02.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Verilen kararda, davacının 93.200,00 TL ödemesinin bulunduğu tespit edilmiş ancak talebe uyun olarak sadece 10.000 TL hüküm altına alınarak genel giderler tartışılmamıştır.
Davacı alacaklı bakiye çıkma payı alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatmış olup; 83.200,00 TL asıl , 37.296,39 TL faiz alacağının tahsiline dair ödeme emri davalı borçluya 06.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 08.05.2014 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 28.04.2017 tarihli raporda; davacının ortaklık ilişkisinin 20/02/2008 tarihi itibariyle son bulduğu, dosyaya sunulan ödeme belgelerine ve ortak föyü kayıtlarında; davacı ile özgülenen kooperatif hissesinin 2.000,00 TL.’lık kısmının bankaya, kalan kısmının da senet olmak üzere ödendiğinin kayıtlı olduğu, bu suretle, toplam 93.200,00 TL. ödemede bulunulduğu, Kanun’un 17. maddesinde belirlendiği şekilde alınmış bir erteleme kararının bulunmadığı, davacının alacağının 05/05/2009 tarihinde muaccel hale geldiği, davacının hissesine düşen genel gider payının 2.755,86 TL olduğu belirtilmiştir.

Tüm dosya kapsamına göre; davacının 20.02.2008 tarihli istemi ile davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği ve ortaklığın sona erdiği sabittir. Kesinleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/643 E sayılı dosyası kapsamında davacının ödemiş olduğu aidat miktarı ve alacağın muaccel olduğu tarihin tespit edildiği ve kesinleştiği, davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verildiğinden genel giderlerin tartışılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce tespit ettirilen genel giderin mahsubu ile değerlendirme yapılması gerektiği, buna göre davacının toplam ödemesi 93.200,00 TL den genel giderin düşülmesi sonucunda bakiye 89.866,70 TL alacak kaldığı, bu miktarın 10.000 TL sinin daha önce hüküm altına alındığı nazara alındığında bakiye 79.866,70 TL çıkma payı alacağı bulunduğu hesaplanmıştır. Alacağın muaccel olduğu tarih 06/05/2009 olduğundan, bu tarihten takip tarihine kadar olan birikmiş faiz hesabı mahkememizce resen yapılarak 35.880,94 TL birikmiş faiz alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından ödenen aidat miktarından genel giderin mahsup edilmemiş halinden 10.000,00 TL nin mahsubu ile bakiye miktarda talepte bulunulmuşsa da; yerleşik uygulamaya göre genel giderin aidattan mahsubu şart olduğundan buna göre yapılan hesaba göre davanın kısmen kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: kararın usul ve yasaya, hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının müvekkili kooperatiften hiçbir alacağı olmadığının mahkemece hükme esas alınan 28.04.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile ispatlandığını, raporun sonuç bölümünde yalnızca bankaya yapılan 2.000,-TL tutarındaki gerçek ödemenin dikkate alınması gerektiği, genel gider payının düşülmesi sonucunda kooperatiften talep edebileceği payının kalmadığının belirtildiğini, davacı iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının kooperatife gerçek bir aidat ödemesi yapmadığını, sözde ödemelerin tamamının senetle yapılmış gibi gösterildiğini, bu hususların bilirkişi raporu ile ispatlandığını, raporun davacıya 06.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini ancak yasal süre içinde davacı tarafça itiraz edilmediğini, faiz başlangıcının hatalı olduğunu, 11.05.2008 tarihli genel kurulda 3 yıllık erteleme kararı alındığını, borçlar konusunda hatalı hesaplama yapıldığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava; çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/463E., 2019/647K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/10/2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.906,72 TL’den peşin olarak yatırılan 1.612,83 TL’nin düşümü ile kalan 6.293,89 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.11.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır