Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/282 E. 2021/1358 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08.10.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili İdare Yönetim Kurulunun 14.06.2014 tarihli kararıyla Anrkara’da bulunan 219 konutun açık ihale usulüyle satışına karar verildiğini, söz konusu ihalede davalı …tarafından … ile güvence altına alınmış olan davalı …’ün ihale komisyonu başkanı sıfatıyla görevlendirildiğini, 10.02.2015 tarihinde…numaralı dairenin satışı sırasında ihale komisyonu üyesi …’ın temsilcisi aracılığı ile 136.000,00 TL. pey sürdürttüğünü ancak satışın 131.000,00 TL. olarak gerçekleştiğini, davalı … fiyatı 136.000,00 TL. olarak deklare ettiği halde satışı 131.000,00 TL olarak sonlandırarak müvekkili İdarenin zarara uğramasına neden olduğunu, bu hususun müvekkili idare … incelemesinde kamera kayıtlarıyla tespit edildiğini, açık artırmaya ilişkin hükümlerin TBK md. 274 vd. ile düzenlendiğini, artırmaya katılan kişinin önerisiyle bağlı olduğunu, davalı …’ın 136.000,00 TL. teklifinden dönerek fiyat indirmesinin kabul edilmemesi ve konut satışının bu fiyat üzerinden sonuçlandırılması gerektiğini, davalının buna rızası olmaması halinde ise komisyonca ihalenin iptal edilmesi gerektiğini, davalılar … ve …’ün TBK md. 276 hükmü gereği, davalı …nin de poliçe gereği sorumlu olduğunu ileri sürerek, 5.000,00 TL.’nin davalılar … ve …’den 10.02.2015; davalı …den dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davalı idare bünyesinde görev yaptığı sırada yönetim kurulunun lojmanların satılmasına dair kararı nedeniyle 10.02.2015 tarihli ihaleye katıldığını, teklif verdiği dairenin muhammen bedelinin 130.000,00 TL olduğunu, önce hataen 136.000,00 TL teklif verilmiş ise de anında 131.000,00 TL olarak düzeltildiğini, ihale komisyonu tarafından da düzeltmenin kabul edilerek, başkaca da teklif olmadığından ihalenin 131.000,00 TL üzerinden sonuçlandırıldığını, Teftiş Kurulu raporunun kişisel husumete dayalı olarak, art niyetle ve haksız olarak düzenlendiğini, BK’nun 31/5. maddesine göre ilk teklifte esaslı hata yapıldığından hatanın düzeltildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde; TTK’nın 1268. maddesi uyarınca davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkili ile davacı … ettiren ve davalı sigortalı … arasında 31.12.2014- 31.12.2015 tarihleri için “3. Şahıs Sorumluluk Sigorta Poliçesi” akdedildiğini, mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasden sebep olunan her türlü olay ile davranışlarının teminat kapsamı dışında olduğunu, bu zararın İhale Komisyonu Başkanı sigortalı davalı …’ün ihaledeki davranışları ile kasten sebep olduğu zararlardan olup bu nedenle davacının müvekkilinden poliçe genel şartları uyarınca talep edebileceği her hangi bir zarar bulunmadığını, sigortalı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ise kamu davası açılmış olması halinde bu davanın bekletici mesele sayılması gerektiğini, sigorta hukukunun temel ilkesinin gerçek zararın tazmin edilmesi olup kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen miktarın fahiş olduğunu, yine kabul anlamına gelmemek üzere poliçedeki %10 tenzili muafiyet kaydı uyarınca davacının talep edebileceği bir bedel bulunmadığını, müvekkili temerrüde düşmediğinden faiz taleplerinin ve faiz türünün kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … süresinde sonra sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu 130.000,00 TL muhammen bedelli konutun 10.02.2015 tarihli ihalesinde komisyon başkanı olarak görev yaptığını, komisyonda 4 üyenin daha görevli olduğunu, ihale çalışmalarının kamera ile kayıt altına alındığını, 237 adet konutun ihalesinin 6 günde gerçekleştirildiğini ve …. konutun sahiplerine devredildiğini, ihale sırasında … … 70 nolu bayrağı kaldırarak 136.000,00 TL teklif verdiğini, hemen akabinde bayrağın gerçek sahibi …’ın teklifin 131.000,00 TL olduğunu bildirdiğini, bayrağın gerçek sahibi 131.000,00 TL teklif sunduğundan, başkaca da teklif sunulmadığından ihalenin bu bedel üzerinden sonuçlandırıldığını, 43 nolu bayrakla ilgili teklif olmadığını, olması halinde yanında olan komisyon üyesi arkadaşlarından ve/veya salondakilerden ikaz olması gerektiğini, böyle bir ikaz olmadığı gibi kim olduğunu bilmediği 43 nolu bayrak sahibinin daha sonra da itirazda bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince: TTK’nun 1482. maddesi gereğince sorumluluk sigortalarında sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri sigorta konusu olaydan itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağından ve ihalenin yapıldığı 10.02.2015 tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden davalı … şirketinin zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerektiği, davacı Kurumun Yönetim Kurulunun 14.06.2014 tarihli kararı ile Ankara’da bulunan 219 konutun açık arttırma usulü ile satışına karar verildiği, konutların satışı ile ilgili oluşturulan komisyonda kurum çalışanları …. başkan, …… üye olarak görevlendirildiği, şartnameye göre taşınmazların teklifinin muhammen bedel veya üzerinde olması kaydı ile en yüksek bedeli verene ihale edileceği ve en yüksek teklif sahibinin o taşınmaz için kullandığı bayrağı salonda bulunan … … yetkililerine teslim ederek ve teklif ettiği bedeli yazarak Teklif Alma Şartnamesini imzalayacağı ve satış işleminin bu şekilde tamamlanmış olacağı, dava konusu konutun ihalesi sırasında konutla ilgili 70 nolu bayrağı elinde tutan … … tarafından önce 136,000,00 TL olarak pey sürüldüğü ve kısa bir süre sonra (Ankara 8. İdare Mahkemesi kararında “3 saniye sonra” olarak belirlenmiştir) teklifin 131.000,00 TL olarak düzeltildiği ve ihalenin bu miktar üzerinden sonuçlandırıldığı, … … davalı … adına ve hesabına pey sürmekle birlikte vekaletnamesinin bulunmadığı, ancak asil ile birlikte ihaleye katıldığından … … teklifi yaparken yetkisiz temsilci olarak hareket ettiği ve yetkisiz temsilci olduğundan yaptığı işlemin geçerliliğinin asilin onayına tabi olduğu, asıl tarafından 136.000,00 TL’lik teklifin onaylanmadığı, bu nedenle hemen akabinde 131.000,00 TL’lik teklif sunulduğu, sunulan teklifin C4-9 nolu konut için belirlenen asgari satış bedelinin üzerinde olduğu, davalılar … ve … için ihaleye fesat karıştırmak suçundan yapılan suç duyurusu sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2017 tarih…. nolu kararı ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, TBK md. 276’nın amir hükmü gereği davalılar … ve …’ün sorumlu olduğunu, yine davalı …nin poliçe gereği sorumlu olduğunu, zararın poliçe kapsamı içinde değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi kurulunun aksi yöndeki saptamasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili İdarenin sigorta poliçesi kapsamı dışında olmadığını, Poliçe Özel Şartlarında yer alan Ek Teminatların E maddesi gereği davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı kurumun lojmanlarının satışı için düzenlenen ihale sebebiyle uğradığı zararın, ihale komisyonu başkanı, ihaleye katılan ihale komisyonu üyesi ve 3. şahıs sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı …’a yapılan ihalenin tamamen geçersiz olduğu iddia edilmemekte, sadece iki teklif arasındaki fark bedel talep edilmektedir. Buna göre İlk derece Mahkemesince usulüne uygun vekaletnamesi bulunmayan vekilinin sunduğu teklife değil, davalı asıl … tarafından sunulan teklife geçerlilik tanınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı …nin sorumluluğunun dayanağı olarak gösterilen 31.12.2014-3.12.2015 tarihleri için düzenlenen 3. Şahıs Sorumluluk Sigorta Poliçesinde davacı … “sigorta ettiren”, davalı … ise “sigortacı” olarak tanımlanmış; sigortacının, sigortalının iş faaliyetleri sırasında ve poliçe müddeti esnasında meydana gelecek bir hadise neticesinde üçüncü şahısların uğrayacağı zararlar nedeniyle sigorta sahibine karşı, üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerine karşı teminat sağlayacağı düzenlenmiştir. Bu nedenlerle sigorta ettiren davacının dava konusu ettiği zararın poliçe teminatı ve ek teminatları kapsamı dışında kaldığının kabulü de doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44.40 TL.’nin düşümü ile kalan 14,90 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
29.09.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30.09.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …