Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/2064 E. 2021/438 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/2064
KARAR NO : 2021/438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.10.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : .
2- … – .
3- … -.
4- … -.
5- … -.
6- … – .
7- … -.
8- … – .
9- … – .
10- … – .
11- … – .
12- … – .
13- … – .
14- … – .
15- … – .
16- … – .
17- … – .
18- … – .
19- … – .
20- … – .
21- … – .
22- … – .
23- … – .
24- … -.
25- … -.
26- … – .
27- … – .
28- … – .
29- … – .
30- … – .
31- … – .
32- … – .
33- … – .
34- … –
35- … –
36- … –
37- … –
Davacılar ve davalı vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, davacıların davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatifin 2018 hesap yılı genel kurulunun 14.04.2019 tarihinde yapıldığını, genel kurulda bazı üyelerin isimlerinin iki defa yazıldığını, genel kurula katılmaya yetkili olmayanların karara katılıp oy kullandıklarını, yönetim kurulu başkanı hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan dava açıldığını, gündeme bu konuda madde konulmadığını, ortakların şahsi sorumluluklarını artıran ve ortaklar arasında eşitsizliğe yol açan kararlar alındığını, bazı kararların oy çokluğuyla alınmasına rağmen tutanağa oy birliğiyle alındığının yazıldığını ileri sürerek genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların büyük çoğunluğunun alınan kararlara muhalefet etmediğini, bazı üyelerin toplantıya katılmadıklarını, müvekkili kooperatifin aynı ismi taşıyan iki ayrı üyesi olduğunu, bu nedenle davacıların bu yöndeki iddiasının yerinde olmadığını, yönetici seçilen ortaklardan hiçbirisinin seçilme hakkını kaybetmediklerini, yönetime seçilen……. hakkında açılan davanın seçilmesine engel bir suç oluşturmadığını, alınan kararların Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Açılan davada, davacılar, üyesi oldukları davalı kooperatifin 2018 yılına ilişkin olarak 14.04.2019 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da zorunlu değildir.
İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.
Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 81/4. maddesi ise “Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oyçokluğu ile verilir.” hükmünü; aynı Kanun’un 51. maddesi ise, “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur. Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3 ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.” hükmünü içermektedir. Tip anasözleşmeler de anılan hükümlere uygun düzenlenmiştir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır.
Somut olayda; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, kooperatifin tasfiyesine yönelik 7/a maddesinde alınan kararın mükerrer kullanılan oylar düşüldükten sonra, Kooperatifler Kanunu’nun 51/2. maddesinde belirtilen 2/3 oranında nitelikli çoğunlukla alınmadığı, kooperatif üyesi …’in ihracının onaylanması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin 8. Madde de alınan kararın karar yeter sayısının altında oyla alındığı, emredici nitelikte olan bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararlarının, BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıl olduğu, bu sebeple davalı kooperatifin dava konusu 14.04.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararlardan gündemin 7/a ve 8. Maddesindeki “…’in ihracının oylanması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine yönelik” kararların baştan itibaren geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dava konusu genel kurulda alına diğer kararlarda mutlak butlanla maluliyeti gerektirir hususlara rastlanmamış, bir kısım kararların oy birliği ile alınması, diğer kararlarda ise Kanuna, Ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığından, iptalini gerektirecek şartlar oluşmadığından, davacıların iddiaları ispatlanamadığından, diğer kararlara yönelik davanın REDDİNE,
Davacılar … ve … açtıkları davadan feragat ettiğinden, açılan davanın feragat sebebi ile REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Toplantıya katılmaya yetkili olmayan kişilerin katıldığını, mükerrer oy kullanıldığını, bazı üyelerin hem asaleten hem vekaleten oy kullandığını, kararın mutlak butlanla iptalin gerektiğini, üyeler arasında eşitsizlik gerçekleştiğini ve bazı üyelerin mağdur olduğunu, üyelerin şahsi sorumluluklarının artırıldığını, yönetim kurul başkanı …….n hakkındaki davanın halen derdest olduğunu, bazı kararların oy çokluğu ile alındığı halde tutanağa oy birliği diye yazıldığını kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davadan feragat eden davacı iki üyenin aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini ancak davası kısmen reddedilen diğer davacılar yönünden aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davaları kısmen reddedilen diğer davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davalı kooperatifin dava konusu 14.04.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararların Kooperatifler Kanunu’na aykırı olup olmadığı ve mahkemece davacılar aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifin 14.04.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.

HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle mahkemece davacılar aleyhine hükmedilen vekalet ücretinde yasaya aykırı bir hususun bulunmamasına göre; davacılar ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ……… E., …… K. sayılı dava dosyasında verilen 09.10.2020 tarihli karara yönelik davacılar ve davalı vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran her iki taraf için ayrı ayrı alınması gereken 59,30′ ar TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40′ ar TL harcın düşümü ile kalan 4,90-TL harcın davacılardan, 4,90 TL nin davalılardan ayrı ayrı alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
16.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır