Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/2013 E. 2021/434 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T…. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
U S U L D E N R E D D İ)
ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.11.2020 tarihli Ek Karar
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Tasfiye memuru … vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Tasfiye memuru … vekili 12.10.2020 tarihli dilekçesinde; mahkemenin 12.09.2019 tarih ve…. sayılı kararıyla, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin…sayılı dosyası ile ….aleyhine açılan davanın yargılaması devam ederken 6102 sayılı Kanunun Geçici 7. maddesi uyarınca kooperatifin …nce ticaret sicilinden resen terkin edildiği belirtilerek ihya davasının kabulü ile kooperatifin ihyasına karar verildiğini, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin… . sayılı kararıyla düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, dava dışı kooperatifin Ankara 13. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ihyasına, Ticaret Siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin sağlığının ve yaşının tasfiye memurluğu görevini yerine getirmeye elverişli olmadığı ve bu görevi yerine getirmek istemediği beyanları karşısında müvekkilinin sadece yönetim kurulu eski başkanı olduğu gerekçesiyle tasfiye memuru atanmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, tasfiye memurlarının yönetim kurulu üyelerinden seçilmesi mümkün olduğu gibi üçüncü kişilerden de seçilebileceğini, müvekkilinin 04.04.2019 tarihli duruşmada 74 yaşında olduğunu ve pek çok kronik rahatsızlığı bulunduğunu beyan ettiğini, Covid-19 pandemisi sürecinde yaşı ve kronik rahatsızlıkları ve yaşı nedeniyle hekimler tarafından evinden çıkmamasının tavsiye edildiğini, kaldı ki ülkemizde 65 yaşın üzerinde olan vatandaşların evlerinden çıkmalarının uzun süre yasaklandığını, evinden çıkması hayati risk taşıyan müvekkilinin nasıl ve ne şekilde tasfiye memurluğu görevini yerine getireceğini belirterek, tasfiye memurluğu görevinden çekilme taleplerinin kabulü ile müvekkili hakkında verilen tasfiye memuru atanması kararı kaldırılarak yeni bir tasfiye memuru atanmasını ve yeni tasfiye memurunun ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirmesi ile tescil ve ilan edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince 16.11.2020 tarihli Ek Kararla; dilekçe ve ekinde sunulan tedavi belgelerine ve dosya kapsamına göre Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilen …. tasfiye memuru olarak atanan …’ın anılan kooperatifin terkin edilmeden önceki yönetim kurulu başkanı olduğu, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı olan kooperatifi temsil edebileceği gibi vekil aracılığı ile de temsil ettirebileceği, tasfiye memurluğundan çekilme koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Tasfiye memuru … vekili istinaf dilekçesine; istem dilekçesindeki açıklamalarını tekrar ederek dava dışı kooperatifin ihyasına ve kendisinin tasfiye memuru olarak atanmasına dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararının kesinleşmesinin akabinde müvekkiline tebliğ edildiğini, mahkeme nezdinde görülen davada müvekkilinin taraf sıfatının bulunmaması ve sağlık durumunun ve yaşının tasfiye memurluğu görevini yerine getirmeye elverişli olmaması nedeniyle İlk derece Mahkemesinden çekilme talebinde bulunulduğunu, İlk derece Mahkemesince müvekkilinin çekilme isteminin reddine karar verildiğini, müvekkilinin sadece kooperatifin terkin edilmeden önceki yönetim kurulu başkanı olduğu gerekçesiyle rızası hilafına tasfiye memuru olarak atanmasının kabul edilemeyeceğini, yönetim kurulu üyelerinin tasfiye memurluğu görevini yürütmesi yükümlülüğü ve zorunluluğu bulunmadığını, tasfiye memurlarının kooperatifin diğer üyelerinden, hatta üçüncü kişilerden seçilmesi ve atanmasının mümkün olduğunu, kooperatifin terkinine ve daha sonrasında ihyasına dayanak gösterilen TTK Geçici Madde 7 hükmünde; ”Tasfiye memuru olarak; şirket veya kooperatifin ortaklarından herhangi biri, ticaret siciline kayıtlı en son yetkilileri ya da bunların belirleyecekleri üçüncü şahıslar bildirilebilir. Tasfiye memuru olarak başka ortak veya yönetici tarafından bildirilen ortak veya yöneticiler ile üçüncü şahısların bu görevi kabul ettiklerine ilişkin yazılı beyan da bildirime eklenir.” denilmek suretiyle tasfiye memurunun seçilmesinde veya atanmasında seçimlik hakkın bulunduğunun hüküm altına alındığını, her ne kadar yerel mahkeme kararında müvekkilinin vekil aracılığı ile tasfiye işlemlerini yürütebileceği belirtilerek tasfiye memurluğundan çekilme isteminin reddine karar verilmişse de, hukukumuzda vekil ile temsil zorunluluğunun bulunmadığı, ayrıca buna ilişkin ücretlendirme külfetine de haksız olarak mahkum edilmesinin haklı bir hukuki gerekçesi bulunamayacağı, diğer yandan önemle izah olunduğu gibi evvel sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzere zaten fiili hareketi halen hukuken sınırlandırılmış olan diğer yandan yaşı ve rahatsızlıkları dolayısıyla yürümek, konuşmak ve inceleme yapmak gibi temel fonksiyonlarını yerine getirmekte zorlanan müvekkilin bu durumu göz önüne alındığında söz konusu hükmün hukuken kabul edilebilir olmadığının açıkça görüleceğini, müvekkilinin söz konusu yükümlülükleri yerine getirmeye ne sağlığı ne de yaşının elverişli olmadığını, müvekkilinin rızası hilafına yapılan atama işleminin de, devamındaki istifa/çekilme işleminin kabul edilmeyişinin de hukuka uygun olmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesinin 16.11.2020 tarihli Ek Kararının müvekkili lehine kaldırılmasına, tasfiye memurluğundan çekilme isteminin kabulüne, yeni bir tasfiye memuru atanarak Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesciline ve ilanına müvekkilinin Ticaret Sicil Müdürlüğünden yer alan tasfiye memurluğu tescilinin terkinine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava dışı kooperatifin ihyası ile tasfiye memuru atanmasına ilişkin karar ile tasfiye memuru olarak atanan kooperatifin önceki yönetim kurulu üyesinin, tasfiye memuru atanmasına ilişkin kararın kaldırılması isteminin reddine ilişkin Ek kararı istinafa konu edilmiştir.
HMK’nun, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/(1). maddesi, “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
İlk derece Mahkemesinin tasfiye memurluğundan çekilme isteminin reddine ilişkin ek kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesinin de yasada mevcut olmayan istinaf kanun yoluna başvurma hakkını bahşetmeyeceği değerlendirilmekle, tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-6100 sayılı HMK’nun 352/(1)-b ve 341/(1). maddeleri uyarınca, … vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN USULDEN REDDİNE.
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, peşin alınan istinaf harcının yatırana iadesine,
3-… tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK’nın 359/(3) maddesi gereğince, karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
16.03.2020 tarihinde, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 17.03.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır