Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.09.2020
ESAS-KARAR NUMARASI :……
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu davalılar ile birlikte dokuz davalıya da husumet yönelttiği 22.08.2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili Bakanlık ile davalılar arasında temizlik hizmetlerinin yürütülmesi için hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, davalı firmalarda çalışan dava dışı işçiye kıdem tazminatı ödendiğini, kıdem tazminatından son işveren sorumlu olmakla birlikte önceki işverenlerin de kendi işlerinde geçen hizmet süresi ve o tarihteki ücrete göre belirlenecek tazminat miktarı ile sorumlu olduklarını, …… İşleri Şartnamesi uyarınca işçilik alacaklarından davalı yüklenicilerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 32.667,09 TL kıdem tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. İflas idaresi vekilleri cevap dilekçelerinde; iflas masasına alacak başvurusunda bulunulmadan doğrudan dava açılmasının yasaya aykırı olduğunu, davanın müflis şirketler hakkındaki 28.12.2016 tarihinde verilmiş olan iflas kararından sonra açıldığını, iflas masasına yapılacak başvuru sonrasında iflas idaresinin söz konusu alacak talebine ilişkin vereceği karara göre İİK m. 235 gereğince Ticaret Mahkemesinde dava açılması gerekeceğini, bu itirazlarının kabul edilmemesi halinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ilk iki itirazlarının da kabul edilmemesi halinde müvekkilleri hakkındaki davanın tefriki ile yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulması gerektiğini, dava dışı işçi tarafından iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinden hak etmiş olduğu bir işçilik alacağı bulunmadığını, davacının yalnızca ihaleyi alan son firmaya davayı yöneltmesi gerekirken müvekkilini de davalı sıfatı ile göstermesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacı yan ile müvekkilleri arasında imza edilen sözleşmenin denge ve eşitlik içerisinde imza edilmediğini savunarak, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVANIN SEYRİ VE SONUCU :
Asliye Hukuk Mahkemesince; davalılardan …… dava açılmadan önce iflasına karar verildiği, her iki iflas eden şirket açısından iflas masasına başvuruyu müteakip Ticaret Mahkemesinde sıra cetveline itiraz davası açılması gerektiği göz önüne alınarak davalılar …… açısından davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İlk derece Mahkemesince; davalılar hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 tarih, 2015/483 Esas, 2016/759 Karar sayılı kararı ile iflasın açılmasına karar verildiği, dava dışı işçi…’ın 05.08.2004 ve 05.06.2017 tarihleri arasında toplam 12 yıl 9 ay 8 gün çalışmasının bulunduğu, iş akdinin feshinde işçi alacağının muaccel hale geldiği, hizmet alım sözleşmelerinde kıdem tazminatında alt işverenlerin sorumlu olduğu belirtilmekle davacı Kurumun dava dışı işçiye 04.07.2017 tarihinde ödeme yaptığı, ödemeye ilişkin bildirim tarihinde alt işverenlere rücu hakkının doğduğu, ödemenin yapıldığının davalılara ihbar edildiğine ilişkin tebliğ ve ihtaratların ibraz edilmediği ve dava tarihi olan 22.08.2017 tarihinde alacağın muaccel hale geldiği, kayıt kabul davasındaki işçilik alacağına ilişkin rücu davasının 02.09.2019 tarihli duruşmada İİK m. 194’ün amacına uygun olarak acele işlerden sayıldığı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği, davalılardan müflis Orpaş’ın, hizmet alım sözleşmesi uyarınca sorumlu olduğu tutarın 2.488,19 TL olarak hesaplandığı, ancak İİK m. 195/2 uyarınca, iflas tarihi itibariyle iskontolu değerinin 2.372,85 TL olduğu, diğer davalı müflis …, hizmet alım sözleşmesi uyarınca sorumlu olduğu tutarın 5.025,17 TL olarak hesaplandığı, İİK m. 195/2 uyarınca, iflas tarihi itibariyle iskontolu değerinin 4.792,22 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 2.372,85 TL’nin davalılardan … Ltd. Şti’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, 4.792,22 TL’nin davalılardan …..iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; iflasına karar verilen şirketler ile birlikte diğer şirketler aleyhine dava dişi işçiye ödenen 32.667,09 TL.’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan ödenmesinin istenildiğini, iflas eden şirketler yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderildiğini, asliye ticaret mahkemesinde bilirkişinin sadece iflas eden şirketler yönünden hesaplama yaptığını, Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/264 Esas sayılı dosyasında rücu edilmesi istenilen miktarın tüm davalılar açısından olduğunu, davanın sadece iki şirket aleyhine açılmadığını, bilirkişi incelemesi yapılırken bu hususun göz önünde tutulması ve tüm davalılar hakkında tespit yapılması gerektiğini, tüm davalılar yönünden ayrı ayrı tespit yapılmadığı sürece hangi miktarı hangi davalıdan isteyecekleri belli olmadığından ve dosya görevsizlikle sadece iki şirket adına tefrik edildiğinden ellerinde olmayan sebeplerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin müvekkili Kurumu mağdur ettiğini, ödenilen toplam miktar üzerinden açılan davanın tefrik edilmesi ve Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi dolayısıyla da kısmen kabul kısmen red kararına hükmedilmesini doğru bulmamakla beraber açılan davada tüm davalılar yönünden ayrı ayrı ödenecek miktarın hesaplanması gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya ve UYAP kayıtları kapsamından;
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 tarih ve 2015/483 E., 2016/759 K.
sayılı kararıyla davalılar ……. iflasına karar verildiği, davacı tarafından dava dışı işçiye 04.07.2017 tarihinde ödeme yapıldığı, iş bu davanın 22.08.2017 tarihinde açıldığı,
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin iflas kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 26.09.2017 tarih ve 2017/457 E., 2017/830 K. sayılı kararı ile hükmün gerekçesi değiştirilerek davalı şirketlerin iflasına karar verildiği,
Hükme karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 05.02.2018 tarih ve 2017/2881 E., 2018/239 K. sayılı kararı ile Dairemiz kararının bozulmasına karar verildiği,
Dairemizin 10.07.2018 tarih ve 2018/787 E., 2018/1020 K. sayılı kararı ile Dairemizin 26.09.2017 tarihli kararında direnilmesine ve davalıların iflasına karar verildiği,
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 04.10.2018 tarih ve 2018/1911 E., 2018/4518 K. sayılı kararıyla, Dairenin 05.02.2018 tarihli kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu, istinaf mahkemesince verilen direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verildiği,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2021 tarih ve 2018/15(23)-985 E., 2021/643 K. Sayılı kararıyla, Dairemizin direnme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin 4. cümlesinde geçen (iflas tarihi ile ilgili) “10.07.2018” ibaresi çıkartılarak, yerine “26.09.2017” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
İİK’nin “Hukuk davalarının tatili” başlıklı 194/1. maddesi, “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir…” hükmünü içermektedir.
İlk derece Mahkemesince, işçilik alacağına ilişkin rücu davasının İİK m. 194’ün amacına uygun olarak acele işlerden sayıldığı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Oysa dava, işçi tarafından müflis işverenlere karşı açılmış bir dava olmayıp, davacı tarafça taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istenmiştir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, yargılama aşamasında iflasının açılmasına karar verilen davalılar hakkındaki davanın ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar durmasına karar verilmesi, davaya konu alacak ikinci alacaklılar toplanmasında iflas masasına kayıt ve kabul edilir ise konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi; alacak kısmen ya da tamamen reddedilmiş ise yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, İİK’nın 194. maddesindeki istisnalar söz konusu olmamasına rağmen ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.09.2020 tarih ve 2018/430 E., 2020/351 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-Karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
09.02.2022 tarihinde, HMK’nın 353/(1)-a. ve 362/(1)-g maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.02.2022
…..