Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1937 E. 2023/1628 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/1937
KARAR NO : 2023/1628

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.09.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/526 E., 2020/372 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili birliğin ortağı olduğunu, davalıya imarlı arsa tahsisi yapıldığını, buna ilişkin protokolün düzenlendiğini, davalının kendisine tahsis edilen parseldeki arsanın bir kısmını başka bir kooperatife devrettiğini, kooperatife tahsis edilen bölgenin alt yapı imalatlarının davacı tarafından gerçekleştirildiğini, davalının arsa tahsis protokolünde alt yapı ve benzeri işlerin proje giderlerini ve imalat bedellerini hissesi oranında birliğe ödemeyi kabul ettiğini, davacı birliğin genel kurulunda alınan karar gereği diğer kooperatifler ile birlikte davacı kooperatife de alt yapı imalatlarına ilişkin ödemesi gereken meblağın bildirilmesine, bir çok yazılı ve sözlü uyarıya rağmen ödeme yapmadığını, davalıya gönderilen yazıda yapılan hesaplamanın henüz inşaata başlanmaması sebebi ile belirlenen metrekare ve konut sayısı üzerinden hesaplandığını, inşaat ruhsatı alındığında inşaat metrekaresi ile konut sayısında inşaat ruhsatında yazan değerler üzerinden işlem yapılarak kooperatife düşecek payın yeniden hesaplanacağının bildirildiğini ve diğer borçlarla birlikte 405.680,61-TL ödeme yapılmasının istenildiğini, davalının belediye kararı ile yapılan plan değişikliği ile konut sayısı ve inşaat metrekaresini arttırdığını ve buna göre inşaata başlandığını, bunun üzerine davalı kooperatifçe yapılan yeni değişikliklere göre 652.854,05-TL alt yapı imalatı için davalının ödemesi gereken miktarın belirlendiğini ve diğer cari borçları ile birlikte 730.747,74-TL’nin, tebliğden itibaren 10 gün içerisinde ödeme yapması için noterden 07.04.2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini, buna rağmen davalının ödeme yapmadığını belirterek 730.747,74-TL alt yapı bedeli ve üyelikten kaynaklanan hizmet bedelinin temerrüt tarihi olan 21.04.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı birlik tarafından kendilerine tahsis edilen 30 konutluk alt yapı bedelinin davacıya ödendiğini, davacının başkaca bir hizmet sunmadığını, 30 konutluk yükümlülüğünü dahi tam ve doğru olarak yerine getirmediğini, davalı kooperatife davacının haksızlık yaptığını, müvekkilinin çabası ile elde ettiği kazanımlardan davacının kazanç elde etmeye çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan tüm deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 06/02/2009 tarihinde imzalanan “İmarlı Arsa Kesin Tahsis Protokolü” uyarınca davacı üst birliğin, davalı kooperatife arsa tahsisinde bulunduğu, protokolün 7/a ve 7/b maddelerine göre davalı kooperatifin, üstbirliğin yaptığı alt yapı, çevre düzenlemesi, aydınlatma ve vb giderlerini, tüm vergi, resim , harç ve alt yapı işlerindeki proje giderleri ile imalat bedellerini hissesi oranında, birlikçe belirlenecek zamanda ödemeyi kabul ettiği, ayrıca davalı kooperatifin 10/09/2009 tarihli noterde düzenlenen taahhütname ile birlik yönetim kurulunca belirlenecek bu tip giderlere hissesi oranında katılmayı ve belirlenecek miktarı, belirlenecek tarihte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ayrıca davalı kooperatifin birliğe verdiği 19/02/1997 tarihli kayıt dilekçesinde, birlik sözleşme hükümlerine ve yönetim kurulunun alacağı kararlara uymayı taahhüt ettiği görülmüştür.
Davacı birliğin 27/06/2009 ve 18/06/2011 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kuruluna proje kapsamında elektrik, su, kanalizasyon vb alt yapı işlerine ilişkin imalatları yaptırma ve bedellerini hisseleri oranında kooperatiflerden tahsil etme konusunda yönetim kuruluna yetki verdiği, bu kapsamda davacı birlik tarafından davalı kooperatife gönderilen yazı ve ihtarlarda kooperatife tahsis edilen arsanın 30 konut olması sebebi ile bu miktar üzerinden hesaplanan aidat ödemelerinin ve alt yapı avansının ödenmesinin istendiği, davalı kooperatifin ödeme yapmadığı, alt yapı imalatlarının ilgili kurumlara devir işlemleri sonrasında hesapların kesinleştiği, kooperatif payına düşen miktarın 301.572,56 TL olarak kesinleştiği, hesaplamada inşaat metrekaresinin 9.880 m2, konut sayısının ise 30 adet olarak işlem gördüğü, inşaat ruhsatı alındığında inşaat metrekaresi ile konut sayısında inşaat ruhsatında yazılı olan değerler üzerinden kooperatife düşen payın revize edilerek yeniden hesaplanacağının bildirildiği, davalı kooperatife yönelik Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan imar değişikliği ile inşaat alanı ve konut sayısında artış meydana geldiği, bunun üzerine davacı üst birlik tarafından gönderilen 22/12/2014 tarihli yazı ile yeniden yapılan hesaplamaya göre alt yapı imalatları için ödenmesi gereken miktarın 652.854,05 TL, ayrıca cari hesap bakiye borcunun ise 77.893,69 TL olduğunun belirtilerek toplam 730.747,74 TL’nin ödenmesinin istendiği, ödenmemesi üzerine noter aracılığı ile gönderilen 07/04/2015 tarihli ihtarname ile borcun 10 gün içerisinde ödenmesinin istenildiği, tebliğ edilen ihtarname ile verilen sürede davalı tarafından borcun ödenmediği, dosya kapsamına uygun denetlenebilir bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre; birlik genel kurulunda alınan karara göre arsa metrekaresi, inşaat metrekaresi ve konut sayısı üzerinden yapılan hesaplamaların ortalamasına göre, davacının alacağının ihtar tarihi olan 07/04/2015 tarihi itibari ile 732.904,44 TL olduğunun belirlendiği, davalı kooperatifin ödeyeceği miktarın inşaat ruhsatında yazılı olan inşaat metrekaresi ve konut sayısına göre hesaplandığı, bu hesabın sözleşmeye ve kayıtlara uygun olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye, davalının verdiği taahhütnameye göre davalının ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, taleple bağlı kalınarak 730.747,74 TL’nin ihtarnamenin tebliğine göre hesaplanan temerrüt tarihi olan 21/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mazeretlerinin ve bilirkişinin reddine ilişkin taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini;
Alt yapı hizmetlerinin inşasının objektif kriterlerle sorulup maliyetinin tespit edilmediğini, alt yapı maliyetlerinin gerçeğe uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, alt yapı hizmetleri tamamlanıp buna göre hesap yapıldıktan sonra inşaat m2’sinin ve konut sayısının müvekkilinin çabaları ile artırıldığını, davacı tarafça yapılan hesaplamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacı kooperatif üyesi olmayan dava dışı Zeki Tutal’a ait konutların, alt yapı katılım payının hesaplanmasında müvekkili kooperatife ait konutlara dahil edildiğini, bilirkişilerin bu hususlara dikkate almadıklarını ve bilirkişi raporu düzenleyecek uzmanlık alanında bulunmadıklarını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif alt yapı hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/526 E., 2020/372 K. sayılı dava dosyasında verdiği 09.09.2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 49.917,38-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 12.480,00-TL harcın düşümü ile kalan 37.437,38-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
18.10.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19.10.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır