Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1845 E. 2022/924 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1845 – 2022/924
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2020/1845
KARAR NO : 2022/924

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/09/2020
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/917E., 2020/356K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında 03/04/2015 tarihinde personel temini hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda 06/05/2015-05/05/2018 tarihler arasında davalı şirkete koruma ve güvenlik hizmeti verildiğini, söz konusu sözleşme gereğince davacı şirketin edimini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davacı tarafından her ay sonunda düzenlenen fatura bedellerinin ödemelerinin davalı tarafından hem geciktirildiğini, hem de tam olarak yapılmadığını, bu durumun davacının zarara uğramasına neden olduğunu, 06/02/2018 tarihli ihtarname ile ödeme yapılmasının ihtar edildiğini ancak borcun ödenmemesi nedeniyle 133.710,15 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın, başlatılan takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan tramvaylar ve tramvay duraklarında bilet kontrolü yapmak üzere görevlendirilecek personelleri temin amaçlı hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede faize ilişkin bir hükmün mevcut olmadığını, sözleşmeden kaynaklı bedellerin davacı tarafa ödendiğini, işletilmiş olan faizin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…taraf beyanları ve alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasında, sözleşme gereği davacının tedarik hizmetini vererek faturaları düzenlediği, fatura bedellerinin davalı tarafından geç ödendiği tartışmasız olup, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede açıkça bir ödeme tarihi belirlenmiş değildir. Ancak belirtildiği gibi davacı tarafça sözleşmeye uygun olarak her ay sonunda hak edişlere bağlı olarak faturalar düzenlenip, teslim edilmiştir. TTK’nın 1530/4-a maddesi gereğince faturanın alınmasını takip eden 30 günlük sürenin sonunda borçlunun temerrüte düştüğü ve alacaklının faize hak kazanacağı anlaşılmakla, bu hükme uygun düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının gecikme faiz alacağının 143.509,77 TL olarak usule uygun olarak belirlendiği, davacı takipteki talebini ise 133.710,15 TL olduğu anlaşılmakla, davalının, itirazında haksız olduğu…” gerekçesiyle davanın kabulüne icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçelerinde özetle: TTK 1530. maddesinin iş bu somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede kesin vadenin bulunmadığını, davalının temmerüde düştüğünden bahisle faize hükmedilmesinin hukuka ve yasal düzenlemelere açıkça aykırı olduğunu, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 4734 sayılı kamu ihale sözleşmeleri kanunu gereğince hazırlanarak imza edildiğini, Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre ihale edilerek yapılan işin sonrasında özel hükümlere göre gecikme faizi talep edilmesinin herşeyden önce kötüniyetli olduğunu, davaya konu alacak likit olmayıp yargılamayı ve hesaplamayı gerektirdiğinden, yerel mahkeme kararında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin Yargıtay ilamlarına aykırı mahiyette olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ve işlemiş faizinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle tacir olan taraflar arasındaki hizmet alın sözleşmesinin özel hukuk hükümleri kapsamında yapılmış bulunmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121/son maddesinde temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceği açıkça düzenlenmiş olup ilgili hüküm emredici niteliktedir.
Davacı tarafından davalı hakkında 2015 ila 2018 yılları arası için toplam 133.710,15 TL temerrüt faizi alacağının tahsiline yönelik olarak takip başlatılmış, toplam miktarın işleyecek faizi ile tahsili istenmiştir. Mahkemece hüküm tesis edilirken sadece itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğinden toplam faiz alacağına da faiz işletileceği sonucu tabiidir.Bu kapsamda, TBK’nın 121/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz işletilmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/917E., 2020/356K sayılı dava dosyasında verdiği 08.09.2020 tarihli kararına yönelik daval vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle;davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 ve 355 gereğince, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/917E., 2020/356K. sayılı dava dosyasında verdiği 08/09/2020 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Davanın KABULÜ ile,
Davalının Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5036 E sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptali ile takibin sadece 133.710,15 TL temerrüt faizi alacağı yönünden devamı ile ayrıca faiz işletilmesine yer olmadığına,
Alacağın %20’sine karşılık gelen 26.742,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 9133,74 TL. karar ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 1614,89 TL. peşin harç düşülerek kalan 7518,85 TL.’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davanın açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL. başvurma harcı ile 1614,89 TL. peşin harç toplamı 1650,79 TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 5 tebligat gideri 70 TL, 8 elektronik tebligat gideri 40 TL ve 1 bilirkişi gideri 380 TL olmak üzere toplam 490 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre takdir ve tayin olunan 16.652,46 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansı ile davalı tarafından yatırılan delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya/davalıya iadesine,”
3-Peşin alınan istinaf karar harcının davalıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine.
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
01/06/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022

Başkan Üye Üye Katip