Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1827 E. 2023/1618 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/1827
KARAR NO : 2023/1618

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/318 E., 2018/282 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, alacaklarını masaya kayıt için başvurduklarını, ancak taleplerinin reddedildiğini, yapılacak inceleme neticesinde müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının başvurusunda üye olduğunu bildirdiğini, iflas tarihinden sonra kooperatife üye olmanın mümkün olmadığını, böyle bir durumun söz konusu olması halinde ödenen paranın üyelik tesis eden şahıslardan istenmesi gerektiğini, davacının bir alacağının bulunmadığını beyan ederek talebin usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Davalı kooperatif aleyhinde mahkememizde açılmış onlarca kayıt kabul davası bulunmaktadır. Bu dosyalardaki taleplerin değerlendirilebilmesi bakımından davalının kayıtlarının incelenmesinin zorunlu olması karşısında davalı kayıtlarının temini için araştırmalar yapılmış, neticesinde; davalı kooperatifin iflası anında görevde bulunan yönetim kurulu üyelerinin ticari defter ve dayanaklarını yeni yönetime ve iflas idaresine teslim etmedikleri, bu nedenle haklarında yapılan şikayetler nedeniyle soruşturma ve kovuşturmalar başlatıldığı, ceza mahkemelerinde gıyabi tutuklu olarak yargılandıkları tespit edilmiştir. Yine Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından vaki şikayet üzerine davalı kooperatifin kayıtlarını temin bakımından kooperatif merkezinde araştırma yapılmış, temin edilebilen kayıtlar emanete alınmış, mahkememizde görülen pek çok davanın olması nedeniylede bu kayıtlar mahkememiz deposuna alınmış ve burada bilirkişi incelemesine sunulmuştur. Öte yandan, davalı kooperatifin iflas tarihinden önceye ait pek çok kayıtların (yönetim kurulu karar defteri ve mizanlar gibi) gıyabi olarak tutuklu bulunan eski yöneticiler uhdesinde olduğu belirlendiğinden incelenme imkanı olmamıştır.
Davalı kooperatifin Ticaret Sicil Müdürlüğü dosyası ve Bakanlık dosyası getirtilmiş, bilirkişi tarafından incelenmiştir.
Davacı üyeliği hangi tarihte devir aldığınıda belirtmemiş, ancak mahkememizde görülen diğer dosyalara davalı kooperatifin gıyabi olan eski yöneticilerinin iflas tarihinden sonrada faaliyetlerini sürdürdükleri, kooperatife yeni üyeler aldıkları bilgisi girmiştir.
Temin edilebilen kooperatif kayıtları ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ile Bakanlık dosyası uzman bilirkişi tarafından incelenmiş, kayıtlarda davacının kooperatife üye olduğuna ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ayrıca yine bilirkişi tarafından incelenen son 4 yıla ait hazirun cetvellerinde davacının ismine rastlanmamıştır. Davacının ödemelere ilişkin makbuz örneklerinin de bu kayıtlarda yer almadığı tespit edilmiştir.
HMK 190. maddesine göre; iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf bu iddialarını ispatla yükümlüdür. Davacı taraf davalı kooperatife devir suretiyle üye olduğunu, aidat ödemesinde bulunduğunu belirtmiş, ancak iddiaları teyit edebilir hiç bir delil sunmamıştır. Davalı kooperatifin temin edilebilen kayıtlarında da iddialarını teyit edebilecek bir veriye ulaşılamamıştır.
Bu nedenle talebin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Kooperatif hissesinin müvekkiline devredildiğini, ancak yönetim kurulu tarafından talebin hukuka aykırı olarak kabul edilmediğini, dahası bilirkişi tarafından karar defteri bulunamadığından devir işleminin bir karara bağlanıp bağlanmadığı saptanamadığına dair tespit yapılmış olduğu halde çelişkili bir şekilde müvekkilinin kooperatiften alacağının olmadığına dair rapor düzenlendiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatife ödenen aidat alacağının iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/318 E., 2018/282 K. sayılı dava dosyasında verdiği 02.05.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın düşümü ile kalan 215,45-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına.
18.10.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19.10.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır