Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1760 E. 2021/753 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…..
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2020
ESAS-KARAR NUMARASI :…..

Konkordato talep eden ve alacaklılar … İnş. … Tic. Ltd. Şti., … … Ltd. Şti., …, … A.Ş., … A.Ş., … AŞ, … Başkanlığı vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İstem sahibi şirket vekili müvekkili şirketin 2003 yılında tütün ürünleri dağıtımı amacıyla kurulduğunu, 2007 yılında inşaat sektörüne girdiğini ve 2012 yılında tütün ürünleri satışı işini sonlandırdığını ve talep tarihinde … … … projesinin uygulanmasına devam edildiğini,
Şirketin sermayesinin 8.000.000,-TL olduğunu, sermayenin tamamının ödendiğini; alacak tahsilinde yaşanan sorunlar, hammadde fiyatlarının dövizle belirlenmesi ve bu nedenle döviz üzerinden kredi kullanılması sonrasında kurda ortaya çıkan beklenmeyen artışlar, ülke ekonomisinde ortaya çıkan olumsuzluklar ve şirketin stok yönetiminin iyi olmaması nedeniyle finansal açıdan zor duruma düştüğünü; derdest ve yapılacak icra takipleri sonucunda borca batık duruma düşebileceğini ileri sürerek konkordato mühleti verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince istem sahibi şirketin varlıklarının 199.693.157,43 TL, borçlarının 352.759.198,32 TL olduğu; reel özvarlığının (-) 125.055.856,45 TL seviyesinde bulunduğu ve varlık/borç oranının %56 olarak saptandığı,
Teklifin 163.925.058,23 TL’yi temsil eden 103 alacaklıdan kabul, 46.445.734,96 TL’yi temsil eden 178 alacaklıdan red oyu aldığı ve bu suretle nisabın sağlandığı (İİK m.305/1-c);
Tasdik edilen konkordatonun alacaklılara iflasa oranla daha fazla getiri sağlayacağı,
Komiserler kurulu raporlarına göre istemci şirketin borç ödeme kaynağının asıl olarak Ankara ili,…… sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapımına konkordato talep eden şirket tarafından başlanmış, 992 adet konut ve 46 adet iş yeri niteliğindeki … … ….. projesinin mevcut haliyle devri ve projenin kalanının tamamlanmasına yönelik olarak … … OSC tarafından verilen 09.07.2020 tarihli teklif mektubuna dayandığı, teklif mektubuyla …….. konkordato talep eden şirkete stoktaki taşınmaz satışından yaklaşık 625.000.000,-TL hasılat beklenildiğini, satış hasılatının %20’si + inşaat mühendisliği iç
in maliyet + %15 kâr payı + arsa sahiplerine yapılacak kalan arsa bedeli ödemesi için satış hasılatının %25’ini teklif ettiği, konkordato komiserler kurulunun ek raporu ile stok daire satışları ile teklif veren firmanın teklifinde yer alan tutar hedefine ulaşılabileceği, bu suretle konkordato talep eden şirketin de teklif mektubundan beklediği hasılata erişebileceğinin beyan edildiği, bu kabulden hareketle konkordato talep eden şirketin konkordatoya tâbi borç tutarının 210.370.793,19 TL, amme borcunun 3.252.452,54 TL, rehinle teminat altına alınan borç tutarının 138.594.220,85 TL, işçi ücretlerinin 541.731,74 TL olmak üzere toplam 352.759.198,32 TL borç yükü olduğu, borç ödeme dönemi içerisinde şirketin dönen varlıklardan gelen alacak tutarının 7.193.157,43 TL, … … satış hasılat geliri 125.044.320,60 TL, inşaat maliyeti %15, kâr payı geliri 64.692.407,08 TL, arsa sahiplerinin borcuna karşılık satış hasılatından elde edilecek toplam 156.305.400,74 TL olmak üzere dönem içerisindeki elde edeceği gelirin 353.235.285,85 TL olduğu nazara alındığında, konkordato talep eden şirket tarafından teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olduğu, bu suretle İİK. 305/1-b maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği kabul edilerek;
Konkordato kapsamında kalan tüm borçların,
Her türlü faiz, katılım payı, masraf, komisyon ücreti, çek tazminatı, kur farkı, cezai şart, yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair adlar altında fer’i nitelikli alacak kalemleri tenzil edildikten sonra ana para tutarı üzerinden, 30.09.2021 günü ilk taksiti başlamak üzere 36 ayda, her ay ve eşit taksitte, her ayın son günü ödenmesine; … dışında kalan çekişmeli alacaklılar için İİK 308/b-2. maddesi gereğince depo kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
1. T….. AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Alacaklarının 5.000.000,-TL’lik kısmının bizzat borçlu, 3.500.000,-TL’lik kısmının ise üçüncü kişiler tarafından gösterilen ipoteklerle teminat altına alındığını ancak üçüncü kişilerce gösterilen ipoteklerin adi alacak niteliğinde olduğu gözden kaçırılarak bu kısım için oy kullandırılmadığını ve nisabın da bu çerçevede hatalı belirlendiğini,
– Müvekkili için 6.098.577,99 TL alacak bildirildiğini ancak borçlunun itirazı üzerine komiserlikçe 5.961.134,86 TL üzerinden nisaba dahil edildiklerini; oylamanın yapıldığı tarihte alacaklarının 8.692.227,23 TL olduğunu, bu durumda yasaya aykırı olarak işleyen faizlerin oylamada dikkate alınmadığını,
– Bu hususlar dikkate alındığında oylamanın raporda gösterilenin aksine tasdik şartlarını sağlamadığını,
– Borçluya İcra ve İflas Kanunu’nun 150/ı maddesi uyarınca gönderilen ihtarnameye itiraz edilmediğini ve borcun kesinleştiğini, buna rağmen borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını ve bu davranışının alacaklıları zarara uğratma kastını gösterdiğini; bu durumun İcra ve İflas Kanunu’nun 292’nci maddesi uyarınca borçlunun iflasını gerektirdiğini,
– Banka ve finans kurumları dışındaki alacaklıların dayandığı çeklerin çok yüksek miktarlarda olduğunu, bu yolla oylamanın manipüle edildiğini, bu hususta komiserler kurulunun ve mahkemenin yeterli incelemeyi yapmadığını,
– Birçok konkordato dosyasında teklifin sadece adi alacaklılar tarafından kabul edildiğini oysa rehinli alacaklıların kabul oyu kullanmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. … Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkili kurumun talep eden şirketten alacaklı olduğunu, proje onaylandığı için bütün alacaklarının faiziyle birlikte ödenmesinin gerektiğini,
– Şirketin iyiniyetli olmadığını, projenin uygulama kabiliyetinin bulunmadığını; şirketin amacının ödemeyi vadeye yayarak alacaklıların alacağın kavuşmasını sürüncemede bırakmak olduğunu ve ödemeyi yapacak kaynağın nasıl sağlanacağı hususunun da somut olarak açıklanmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. … AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Dosyaya teklif mektubu sunulan yüklenici şirketin …. merkezli olduğunu, bu devletin bir süredir ……’la savaştığını ve ülkede seferberlik ilan edildiğini, sermaye ve insan giriş çıkışının mümkün olmadığını; Türkiye’deki şubenin bir tabela şirketi niteliğinde bulunduğunu ve süreç içinde hiç ilerleme kaydedilmediğini, yüklenici şirketin Türkiye’de hiçbir faaliyetinin olmadığını,
– Projenin dayandırıldığı hasılat paylaşımlı inşaat sözleşmesinin para borcu doğurmadığını, oysa projede arsa sahiplerine satış sonucunda elde edilecek kârdan %25 ödeme yapılacağının öngörüldüğünü; diğer yandan arsa sahiplerine borç olarak gösterilen 125.000.000,-TL’nin hangi ölçütlere göre belirlendiğinin anlaşılamadığını, bu tutarın nisabı etkilediğini,
– Komiserler kurulu raporunda şirketin 10.000.000,-TL alacağı olduğundan söz edildiğini, bunun gerçek olmadığını zira şirketin komiser ücretlerini ödeyebilmek için üçüncü kişiden borç aldığını; bir diğer grup şirketinin konkordato tasdik duruşmasına giderleri yatıramadığı için iflas ettiğini,
– Komiserler kurulu raporunda 106.956.500,-TL olarak gösterilen istemci şirketin … AVM’nin hissesinin, Ankara 5. İcra Mahkemesince yaptırılan kıymet takdirinde 58.590.000,-TL olarak belirlendiğini; bu durumda ipotekli taşınmazların gerçek değerinin hatalı saptandığını ve teminatlı alacakları ödemeye yetmeyeceğini,
– Öğretide ve yargı uygulamasında kıymet takdirlerinin mahkemece tekrar yapılması ve tarafların itirazlarının giderilmesi gerektiği belirtildiğini,
– 7.000.000,-TL tutarındaki sermaye artışı taahhüdünün soyut olduğunu,
– Proje çerçevesinde inşaatın üç yıl içinde bitirileceği düşünülse dahi ödemenin dayanağı olarak satış gelirleri gösterildiğinden ödemelerin gecikeceğini ve alacaklıların daha çok mağdur olacaklarını,
– Verilen ara karara rağmen …-… Projesinin gerçekleşme olasılığının yeterinde irdelenmediğini, özellikle covid-19 pandemisi nedeniyle oluşan piyasa koşulları ve kurlardaki artış nedeniyle üretim maliyetinin yükseldiği gözetildiğinde projenin gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığını;
– Şirketin tek somut gelirinin kira alacakları olduğu, bunların bir kısmının icra dosyasına yattığını, bu gelirin şirket için kaynak sayılamayacağını;
– Şirketin tahsil etmediği kira bedellerini tahsil etmiş gibi muhasebeleştirerek komiserlerde projenin gerçekleşeceğine dair yanlış kanaat uyandırıldığını,
– Ticari defterlerdeki oynamalar nedeniyle icra ceza mahkemesine yapılan şikayetlerin derdest olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemci şirketin iflasına karar verilmesini istemiştir.
4. … AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Projede hem borçlardan büyük oranda indirim hem düşük oranda anapara ödemesi hem uzun vade ve hem de ödemesiz süre öngörüldüğünü,
– Kararın alacaklıları zarara uğratacağını ve alacaklarını alamayacak duruma getirdiğini,
– Üzerinde ipotek bulunan taşınmazların satışının kaynak yaratmayacağını,
– Proje gerçekleşse dahi ödeme konusunda açık bir plan sunulmadığını,
– Depo kararı verilmemesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5. … vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkilinin istemci şirkette iki adet bağımsız bölüm satın alarak toplam 625.000,-TL’yi ödediğini ancak konkordato ön projesinde müvekkilinin adına yer verilmediğini,
– Toplantıda konkordatonun tasdiki yönünde oy kullandıklarını ancak nihai raporda yine müvekkilinin adının bulunmadığını,
– İstemcinin listeyi eksik düzenleyerek konkordatonun tasdikini sağlamaya çalıştığına inandıklarını,
– İstemcinin iyiniyetli olmadığını, mühletten yararlanarak alacaklıların alacaklarına kavuşmasını engellemeye çalıştığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6. … İnş. …. Şti vekili istinaf dilekçesinde:
– İstem sahibi şirketin kötüniyetli olduğunu, fiktif alacaklı yaratarak kabul oranlarını sağladığını,
– Müvekkilinin istemci şirketten iki adet bağımsız bölüm satın aldığını ve 640.000,-TL’nin kredi kapsamında ödendiğini, bu iki dairenin eksiksiz teslimini istediklerini;
– İstem sahibi şirketin daireleri teslim etmediği gibi ödemeyi de iade etmediğini, konkordatoyu alacaklıları yanıltmak için kullandığını,
– Tasdik edilen projedeki vadeler ve taksit tutarlarının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemci şirketin iflasına karar verilmesini istemiştir.
7. … İth. İhr. …. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkili şirketin alacağının kesinleşmiş ilama dayandığını,
– Bu ilama dayanılarak davaya müdahale talep ettiklerini fakat mahkemece taleplerinin reddedildiğini oysa bu talebin kabulü ile konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
8. İstemci … …. AŞ vekili … İnş. …. Şti vekilinin istinaf taleplerine yönelik cevapları ile birlikte sunduğu istinaf dilekçesinde:
… AŞ’nin alacaklı olduğu Ankara 24. İcra Dairesinin …..sayılı dosyası ile müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmazların kira gelirlerinin haczedildiğini, bunların proje kapsamında faaliyet geliri olduğu belirtilerek muhafaza işleminin iptali (kaldırılması) için mahkemeye başvurduklarını, mahkemece başvurunun görevden reddedildiğini; oysa konkordatoyu ilgilendiren bütün uyuşmazlıkların çözüm merciinin asliye ticaret mahkemesi olduğunu ileri sürerek mahkemenin 26.09.2019 günlü ara kararının kaldırılmasına ve icra dairesinin hesabında bekletilen kira gelirlerinin müvekkili şirketin konkordato hesabına yatırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
I- Süresinde olmayan istemlere yönelik olarak
a. İcra ve İflas Kanunu’nun “kanun yolları” başlıklı 308/a maddesinde itiraz eden alacaklılar için istinaf süresi tasdik kararının ilanından itibaren on gün olarak belirlenmiştir.
Konkordatonun tasdik kararının son ilan tarihi 25.09.2020’dir. Buna göre kararın istinaf edilebileceği en son tarih 05.10.2020 günüdür.
İstinaf eden … İnş. …. Şti vekili ile … İth. İhr. …. Ltd. Şti vekilinin istinaf dilekçeleri 12.10.2020 günü kayda alınmıştır.
Açıklanan nedenlerle adı geçenlerin istinaf dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346 ve 352/1-c düzenlemeleri uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
b. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348’inci maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre “İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.”
Katılma yolu ile istinaf ancak geçerli bir istinaf başvurusu için mümkündür. Hükmün verildiği anda kesin olması ya da istinaf başvurusunun süresinde olmaması gibi nedenlerle asıl istinaf başvurusu reddedilecekse bu istinaf istemine katılmak suretiyle kararın istinafına olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla anılan hüküm uyarınca istem sahibi … …. AŞ vekilinin katılma yolu ile istinaf dilekçesinin reddi gerekmiştir.
II- Konkordatoya tâbi bulunmayan … Başkanlığına yönelik olarak:
İcra ve İflas Kanunu’nun “konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato başvurusundan önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmayacağı açıkça gösterilmiştir.
… Başkanlığının prim ve idari para cezası alacakları kamu alacağı niteliğinde olduğundan konkordato adı geçen kuruluş için bağlayıcı değildir. Bir diğer ifade ile … Başkanlığının sözü edilen alacakları borçlu tarafından vadesinde ve tam olarak ödenecektir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında … Başkanlığının ilk derece mahkemesinde konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle … Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmelidir.
III- … AŞ ve T….. AŞ istinaf talebinden feragat ettiğinden istinaf istemlerinin bu nedenle reddine,
IV- … AŞ ve … vekillerinin istinaf sebeplerinin incelenmesine gelince:
A) Alacaklılar vekilleri yasada sayılan belgelerin usulünce ve tam olarak sunulmamasına rağmen borçlulara mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde bir istinaf sebebi ileri sürmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 287’nci maddesinin son fıkrası uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı yasayoluna başvurulamaz.
Bu iki düzenleme yasayollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır.
Açıklanan nedenlerle adı geçenler vekillerinin istinaf dilekçelerinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir (HMK m.346/1).
Diğer taraftan İcra ve İflas Kanunu’nun 300’üncü maddesi uyarınca konkordato komiseri yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alır. Borçlunun itiraz ettiği alacaklar çekişmeli hale gelir. Bu durumda alacaklının yapması gereken şey, alacağının itirazlı kısmının ne şekilde nisaba dahil edileceği hususunda mahkemeden karar almaktır (İİK m.302/VI). Nitekim somut olayda mahkemece bu yönde verilen kararlar dosyaya yansımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlanmıştır (İİK m.308/b).
Açıklanan nedenlerle çekişmeli hale gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Adı geçenler vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin de reddi gerekmiştir.
B) Esasa ilişkin istinaf nedenleri bakımından:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince alacaklılar … AŞ vekili ile … vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
V- Yargılama gideri bakımından:
Dairemizin 20.02.2021 günlü tensip tutanağında istinaf yasa yoluna başvuran alacaklılar … İnş. … Tic. Ltd. Şti., … … Ltd. Şti., …, … AŞ, … AŞ, … AŞ, … Başkanlığı vekillerine HMK m. 120/2 ve Gider Avansı Tarifesi m.4 ve 6 gereği hesaplanan toplam 1.110,-TL gider ve 20.000,-TL delil avansını müteselsilen yatırmak için süre verilmiş; bu tutar alacaklılardan … AŞ 14.300,00-TL bilirkişi ücreti – 760,00-TL gider avansı, … 2.860,00-TL bilirkişi ücreti-160,00-TL gider avansı ve … AŞ 2.860,00-TL bilirkişi ücreti-190,00-TL gider avansı olarak toplam 21.130,00-TL yatırılmıştır.
Sonuç itibariyle istinaf edenlerin tamamının istinaf dilekçeleri, istemleri ya da sebepleri reddedildiğinden istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin müteselsilen yatırıldığı ve Türk Borçlar Kanunu’nun 167/I düzenlemesi uyarınca eşit oranda üzerlerinde bırakılmasının gerektiği anlaşılmış ve fazla yatıran … AŞ’nin kendi payı da gözetilerek paylaştırma yapılmıştır.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İstinaf eden … … Ltd. İle … … Ltd’nin istinaf dilekçelerinin süreden reddine, adı geçenler ayrıca istinaf başvurusundan feragat etmiş ise de oluşan duruma göre bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
2-İstemci … … AŞ’nin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin reddine,
3-… Başkanlığının istinaf isteminin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,
4-… AŞ ve … AŞ’nin istinaf istemlerinin feragat nedeniyle reddine,
5-a)… AŞ ile … vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine,
b)… AŞ ile … vekillerinin esasa yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, ( HMK m.353/1-b.1, 356)
6- … … Ltd., … … Ltd, … … AŞ ve …’dan peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
7-… Başkanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
8-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile kalan 4,90 TL harcın alacaklı … AŞ ile …’tan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
9- Dairemizde yapılan tensip uyarınca yatırılan bilirkişi ücreti ve gider avansı için;
a)2.359,96-TL’nin konkordato talep eden ve alacaklılar … İnş. … Tic. Ltd. Şti., … … Ltd. Şti., … A.Ş., … … her birinden ayrı ayrı alınarak … AŞ.’ye verilmesine,
b)68,26-TL’nin konkordato talep eden ve alacaklılar … İnş. … Tic. Ltd. Şti., … … Ltd. Şti., … A.Ş., … … her birinden ayrı ayrı alınarak … AŞ’ye verilmesine,
c) 71,96-TL’nin konkordato talep eden ve alacaklılar … İnş. … Tic. Ltd. Şti., … … Ltd. Şti., … A.Ş., … … her birinden ayrı ayrı alınarak …’a verilmesine,
10-İstinafa başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
11- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
25/05/2021 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, istemci vekili ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2021

……