Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1304 E. 2023/1976 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2020/1304
KARAR NO : 2023/1976

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/420 E.-2019/1271 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; 15.04.2012 tarihli genel kurulun 6. maddesinde müteahhit firma ile yapılan 09.10.1998 tarih 41713 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve satış vaadi sözleşmesinin 09.03.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedildiğinden bahisle genel kurula verilen 1 nolu önergenin oy çokluğu ile kabul edildiğini, genel kurula sunulan 1 nolu önerge ile noter tasdikli genel kurul tutanağına ekli 1 nolu önergenin içerik olarak farklı olduğunu, noter tasdikli genel kurul tutanağına sonradan ilaveler yapıldığını, 2 nolu önergenin genel kurulda hiç okunmadığını, açıklama yapılmadığını ve genel kurulun açık iradesi alınmadan oylama yapıldığını, bu tip sözleşmelerin tek taraflı feshinin mümkün olmadığını, nitekim müteahhit firma tarafından Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/189 E. sayılı dosyasında feshin geçersizliğinin ve muarazanın meni için dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, genel kurul tarafından sözleşmenin feshi hususunda yönetim verilmiş bir yetki olmadığını, 3 nolu önergede vekaletlerin verilmesi ile ilgili yetkinin kısıtlı sayı için verildiğini, firma ile akdedilen sözleşme gereği firmaya 385 adet konut için yetki verilmesi söz konusu iken bu önergenin 310 adet konut ile ilgili vekalet verilmesi sonucunu doğuracağını, bu durumda ortakların mali yaptırıma muhatap olacaklarını ileri sürerek, 6. maddenin 1 ve 2 nolu önergelerin geçersizliğine ve 3 nolu önergenin sayı kısıtlama şartının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; 15.04.2012 tarihli genel kurulun 6. maddesinde dava dışı … Aş ile yapılan arsa paylı sözleşmenin fesih iradesinin gündeme getirildiğini ve oy çokluğu ile karara bağlandığını, bu konuda müvekkilince feshin tespiti için Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/100 E. sayılı dosyası açılan davanın, dava dışı … A.Ş. tarafından aynı konuda Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/189 E. sayılı dosyasında açılan dava ile birleştirildiğini, gündemin 6. maddesinde alınan kararların 1, 2 ve 3 şeklindeki önergelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, … A.Ş. ile yapılan sözleşmenin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen inşaatların bitirilmediğini ve %61 seviyesinde olduğunu, davacının dava dışı … A.Ş.’nin ortağı ve sahibi olduğu için bu davayı açtığını, davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, kooperatif ortaklarının 14 yıl mağdur edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “15/04/2012 tarihli genel kurulda gündemin 6. maddesinde müteahhit firma ile yapılan arsa payı inşaat yapım ve satış sözleşmesinin 09/03/2012 tarihi itibari ile feshedildiğinden bahisle görüşme açılarak müzakereler sonucunda Ek 1 önergenin okunarak oylamaya sunulduğu, 18 red oyuna karşı 53 oy ile kabul edildiği, bu madde gereğince müteahhit firma ile yapılan arsa payı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğinden hareketle konutların tamamlanabilmesi için yapılması gereken işlemler konusunda yönetim kurulunun yetkili kılınmasının karar altına alındığını, Ek 2 nolu önerge ile Kooperatifler Kanunu 4. maddesinde yetkilerin ve bunun yanı sıra imarın önergede numarası belirtilen ada parseldeki tüm iş ve işlemler için yönetim kurulunun yetkilendirilmesine karar verildiği, bu kararın da 18 red oyuna karşılık 53 oy ile kabul edildiği, Ek 3 önergenin genel kurula okundu(ğu), red 2 oyuna karşılık 52 oy ile kabul edildiği, Ek 3 nolu önerge ise 1998 yılında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve daha sonra yapılan protokoller sonrasında … A.Ş.’nin tasfiye ya da hakediş karşılığı alacağı çıkması halinde alması gereken bağımsız bölümlerin kendisine verilebilmesi için toplam 310 konutu geçmeyecek şekilde önergede ada ve parselleri belirtilen bağımsız bölümlerin sözleşme çerçevesince belediyesince belirlenen rayiç bedelden az olmamak şartı ile üçüncü şahıslara kısmen veya tamamen devretmek, satmak ve kiralamak için yönetim kurulunun yetkili kılınmasına karar verildiği, 6. maddedeki Ek 1, Ek 2 ve Ek 3 nolu önergelere davacının itiraz ederek muhalefet şerhi yazdırdığı ve 10/05/2012 tarihinde davayı açtığı, bu hali ile davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/189 sayılı dosyası bekletici mesele yapılmış, bu dosyada dava dışı … A.Ş.’nin feshin geçersizliği ve muarazanın meni talebi ile dava açtığı, bu dosya ile birleştirilen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/100 esas sayılı dosyasında ise kooperatifin … aleyhine sözleşmenin feshi ve müdahalenin önlenmesi konusunda dava açıldığı, davanın sonucunda dosyanın Yargıtay’dan bozulup geldikten sonra 2018/519 esasını aldığı ve sonuçta asıl davada 09/03/2012 tarihli fesih ihtarının hüküm ve sonuç doğurmayacağının tespiti ile bu konuda kooperatifin yarattığı muarazanın men’ine, davacı yüklenicinin konut sayısının idarece düşürüldüğünden bahisle oluşan yeni duruma göre taraflara isabet edecek konut sayısının uyarlanması talebine dönüşen davasında işlem temelinin çöktüğünden bahisle sözleşmenin anlamına ve taraf iradelerine önem verilerek yapılacak yorum ile dürüstlük kurallarına uygun olarak ulaşan boşluğu doldurulması sonrasında mahkemece 484 konut sayısına göre paylaşım yapılarak sözleşmenin uyarlanması gerekçesi ile bozulduğu, ancak bu süreçte kooperatif tarafından 2017 yılı genel kurul toplantısında alınan karar çerçevesinde Sincan 1. Noterliğini 15/03/2018 tarih 06327 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile dava dışı … A.Ş. ile yapılan sözleşmenin TBK’nın 484 maddesi uyarınca feshedildiği ve ileriye dönük olarak sonuç doğurmak üzere ortadan kaldırıldığı, bu konuda yüklenicinin Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/303 esas sayılı dosyasında dava açtığını bildirildiği, 2012/189 sayılı dosyanın Yargıtay bozmasının feshin geçersizliği yönünden olması sebebi ile ve mahkemece de bu karara uyulmakla feshi geçersizliğinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Söz konusu 15/04/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 6. Maddesinin Ek 1, 2 ve 3 nolu ara kararları yüklenici ile yapılan sözleşmenin iptali varsayımı üzerine alınmıştır. Nitekim Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/189 (2018/519 esas) sayılı dosyasında feshin haksızlığı ve geçersizliği tespit edilmiş olmakla buna bağlı olarak alınan kararların da geçersiz olacağı söz konusu kararların iptali gerektiği” belirtilerek, davanın kabulü ile 15.04.2012 tarihli genel kurul kararlarının 6 numaralı kararına Ek 1, 2 ve 3 nolu önergelerin iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili kooperatif ile dava dışı yüklenici … A.Ş. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve protokollere göre işin bitim tarihinin 24.11.2011 olarak belirlendiğini, yüklenici tarafından inşaatın süresinde bitirilemediğini ve kooperatif üyelerinin mağdur edildiğini, inşaatın %60,43 seviyesinde kaldığını, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olduğu gibi, kooperatifin sözleşme imzalayarak iş verdiği, verilen işi sözleşme ve eki protokoller kapsamında 16 yıl içinde bitiremediğinden dolayı temerrüde düştüğü için sözleşmesi feshedilen ve yüklenici firma olan … A.Ş.’nin en büyük hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, davacının amacının ortağı olduğu aile şirketi … A.Ş.’nin menfaatlerini korumak, kooperatifi kendi şirketinin çıkarları doğrultusunda manipüle ederek, zorlamak olduğunu, davacının hissedarı olduğu … A.Ş.’nin inşaatı taahhüt ettiği tarihte bitiremediğini, müvekkilince 484 konut için hazırlanan tadilat projesinin onaylanması ve yapı ruhsatı alınması için yapılan başvurunun Yenimahalle Belediye Başkanlığı tarafından reddedildiğini, Ankara 10. İdare Mahkemesince Belediyenin red kararının iptaline karar verildiğini, yüklenici firmanın yapı ruhsatı için Belediyeye başvurusunun olmadığını, nihayetinde … A.Ş. tarafından Ankara 18. Noterliğinin 13.11.2011 tarihli ihtarnamesi ile 484 konut sayısına göre inşaat yapmayacağı belirtilerek sözleşmenin zımnen feshedildiğini, müvekkili kooperatif genel kurulunda daha fazla gecikme yaşanmasını engellemek ve ortaklarının 14 yıldır uğradığı zararın artmaması adına sözleşmenin feshedildiğini ve bu nedenlerle dava konusu genel kurul kararlarının alındığını, dava konusu genel kurulda alınan yönetim kuruluna sözleşmeyi feshetme ve yeni anlaşma yapma yetkisini içeren kararın … A.Ş. ile yapılan sözleşmenin feshinin geçerliliğine bağlı bir karar olmadığından iptalinin hukuka aykırı olduğunu, yönetim kurula verilen bu yetkinin hukuka ve usule uygun olduğunu, ayrıca tamamen kooperatif üyelerinin menfaatlerini korumak için verilmiş bir yetki olduğunu, İlk derece Mahkemesince genel kurulda alınan anılan kararın hukuka ve usule uygunluğunu incelenmeksizin, feshe bağlı kararlar olduğu ve feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini, genel kurul kararlarının iptali davalarında vakıaların genel kurul tarihi dikkate alınarak yorumlanması gerektiğini, İlk derece Mahkemesince genel kuruldan sonra açılan ve halen derdest olan fesih davasındaki feshin geçersiz olduğu yönündeki karara dayandırdırıldığını, müvekkili kooperatifçe 2017 yılı genel kurul toplantısında alınan karara dayalı olarak yüklenici … A.Ş. ile yapılan sözleşmenin TBK’nın 484. maddesi uyarınca feshedildiğini, bu feshin dikkate alınmama sebebinin ne olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Bu tip sözleşmeler tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona erecektir. Eser sözleşmelerinde, TBK’nın 484 (BK’nın 369.) maddesi uyarınca gerçekleştirilen fesih işlemlerinde (Tazminat karşılığı fesih), fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla bozucu yenilik doğuran hak sonuçlarını doğmakta ve sözleşme ilişkisi sona ermekte ise de, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin bu madde hükümlerine dayalı olarak feshi ise mahkeme kararı ile gerçekleşecektir.
Davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici … A.Ş. arasındaki sözleşme ile toplam 559 konut yapılacağı kararlaştırılmış olup, imar planı değişikliği ile konut sayısının 484 ile sınırlanması sonrasında yüklenici … A.Ş. tarafından çekilen 13.11.2011 tarihli ihtarname ile kısmi hukuki imkânsızlık sebebiyle 484 konut sayısına göre inşaat yapılamayacağının bildirilmiş olması tarafların iradelerinin fesih konusunda birleştiği anlamına gelmeyecektir.
Davalı kooperatifin 06.03.2012 tarih ve 580 sayılı yönetim kurulu kararı ile … A.Ş. ile imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmiş olup, bu feshin geçerliliği ile ilgili dava henüz derdesttir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, dava konusu genel kurul kararları ile, dava dışı yüklenici ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin kooperatifçe 09.03.2012 tarihli fesih ihtarı ile feshedildiğinin kabulü ile fesih sonrası yapılacaklar ile ilgili yönetim kuruluna
yetki verilmesine ilişkin kararların iptaline karar verilmesi doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubuyla kalan 215,45TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
06/12/2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza