Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2020/1215 E. 2021/759 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1215 – 2021/759
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(K A R A R I K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2020/1215
KARAR NO : 2021/759
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2020
ESAS-KARAR NUMARASI :

Alacaklılar ……… … … Sist. San. ve Tic. AŞ,…Bankası AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ, … … … … AŞ ve … Bankası … vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İSTEM
İstemci şirket vekili müvekkili şirketin 18.01.1993 tarihinden bu yana inşaat taahhüt işi yaptığını, son dört yılda yüksek montanlı taşınmaz yatırımı yapılmış olması ve grup şirketlerinden … AŞ için yapılan yatırımların henüz geri dönüşünün sağlanamaması nedeniyle mali darboğaza girdiğini, müvekkili şirkete konkordato mühleti verilmesi ve bunun tasdiki halinde borçların ön projede gösterilen şekilde tam olarak ödeneceğini ileri sürerek mühlet kararı verilmesini istemiştir.
İstem dilekçesi içinde ödemenin ne şekilde yapılacağını içeren başka bir açıklama bulunmamaktadır.
Dilekçe ekinde sunulan ön projede ise:
– Mevcut banka taksitli kredilerinin uzun vadeli olması nedeniyle aynı vade planı içinde ödenmeye devam edilmesi, gerek olduğu takdirde nakit akışına uygun olarak yapılandırılmasının,
– Mevcut rotatif kredilerin konkordato kararının verildiği günden başlamak üzere 24 aya bölünmesinin,
– Piyasa borçlarının konkordato kararının verildiği günden başlamak üzere 12 aya bölünmesinin,
– Sermayenin desteklenmesi amacıyla gerektiğinde taşınmazların satılmasının hedeflendiği belirtilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince 01.06.2018 günü geçici mühlet verilmiş; 01.09.2018 günü itibariyle geçici mühletin iki ay süreyle uzatılmasına karar verilmiştir. Kesin mühlet 30.10.2018 günü verilmiştir.
Sunulan komiser raporuna göre şirketin varlıklarının borçları karşılama oranının %57 olduğu ve iflasın açılması halinde adi alacaklıların ancak %31 oranında tatmin edilebileceği; iflas tasfiyesinin uzunluğu ve enflasyonist ortam düşünüldüğünde adi alacaklıların eline bu tutarın dahi geçmeyeceği,
Yapılan oylamada 42.402.627,30 TL alacağı temsil eden 199 alacaklıdan 24.374.949,66 TL’ye karşılık gelen 127 alacaklının konkordatoya kabul oyu verdiği ve bunun toplam içinde %58’lik bir oranı sağladığı; 18.027.677,14 TL’ye karşılık gelen 72 alacaklının red oyu kullandığı ve bunun da toplam içinde %42’lik bir oranı teşkil ettiği ve nisabın bu suretle sağlandığı gerekçesiyle konkordato projesinin tasdikine, istemci şirketin “konkordato tasdik projesi kapsamında kalan tüm borçlarının %35 indirim ve kalan bakiye %65 ana para borçlarının tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz, üçer aylık dönemlerde ve eşit taksitler halinde 3 yılda davacı tarafından alacaklılara ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇELERİ
1. … … … Sist. San. ve Tic. AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Borçlunun müvekkiline yapılandırma önerisinde bulunmadan konkordato istemesinin malvarlığını kaçırma amacını ve kötüniyeti gösterdiğini,
– İstem dilekçesi ekinde sunulan belgelerin İcra ve İflas Kanunu’nun 286’ncı maddesinde sayılan belgeleri karşılamadığı, projenin gerek geçmiş işler ve gelecekteki öngörüler bakımından gerçeğe uymadığını; projenin fazlasıyla iyimser olduğunu,
– Projenin uygulanması halinde alacakların %35 indirimle ve toplamda dört yıl gibi uzun bir sürede tahsil edilebileceğini ve bunun da zararı arttıracağını,
– Yasa’da borçların asgari %50’sinin ödenmesi şart koşulmuşken, %65 gibi bir oranda ödeme önerisinin zararı daha da arttırdığını, kararın hakkaniyete uymadığını,
– Devam etmekte olan işlerin tamamlanması ile elde edilecek gelirle borçların ödenmesinin gerçekçi olmadığı, mevcut ekonomik koşullar ve faiz oranları göz önüne alındığında zaman içinde elde edilecek gelirin ödeme bakımından bir yararı olmayacağını,
– İflasa oranla konkordatonun tasdiki halinde ele geçecek miktarları gösteren tablonun gerçekçi olmadığını,
– Finansal raporunun yetersiz olduğunu ve yetkisiz şirket tarafından hazırlandığını,
– İstemci şirketin yanlış ticari politika ve yönetim hataları nedeniyle bu duruma düştüğünü ve faaliyet zararının beklenmedik bir durum olmadığını, bu bakımdan projede gösterilen öngörü ve tedbirlerin de gerçekçi olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
2. …. … Bankası AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Proje eki belgelerde müvekkili bankanın hem nakdi hem de gayrinakdi alacaklarının eksik gösterildiğini,
– Müvekkili banka lehine ipotekli olan taşınmazın projedeki değerinin 5.840.700,-TL olarak gösterilmesine rağmen SPK tarafından yetkilendirilmiş değerleme uzmanlarınca yapılan tespitte 3.000.000,-TL olarak belirlendiğini,
– Projede gösterilen iki … sonucunda 32.100.000,-TL gelir ve bundan 7.200.000,-TL fon fazlası elde edileceği bildirilmişken işlerin tamamlanması için ek kaynağa ihtiyaç olup olmadığı, buna ilişkin gider ve maliyetlerin ne olduğu konusunda açıklık bulunmadığını,
– Mizanda gösterilen uzun ve kısa vadeli alacak ve ticari alacak kalemleri bakımından bunların tahsil kabiliyetleri hakkında bilgi bulunmadığını,
– Yıllara yaygın inşaat ve onarım maliyetleri ile yıllara yaygın inşaat ve onarım hakedişleri kıyaslandığında 11.674.346,-TL zarar göründüğü ve şirketin buradan bir fon sağlamasının mümkün olmadığı; faaliyet geliri ile borç ödenemeyeceğinin anlaşıldığını,
– Şirket ortakları ve grup şirketleri üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerindeki takyidatların kaldırılarak satışlarının yapılacağı ve buradan elde edilen hasılatın borç ödemede kullanılacağı yönündeki öngörünün, bunların teminat teşkil ettiği alacak tutarları dikkate alındığında gerçekçi olmadığını,
– Komiser raporunda da belirtildiği üzere projenin asıl kaynağını oluşturan taşınmaz satışları bakımından, taşınmazlar üzerindeki takyidatların bunların satışı ihtimalini düşürdüğü ve bunlardan kaynak elde edilmesi öngörülen kaynağın borç ödemede kullanılamayacağını,
– İpotekli taşınmazların sadece gayrinakdi alacakların değil nakdi alacakların da teminatını oluşturduğu ve üzerlerindeki ipoteklerin terkininin öngörülen şartlarda mümkün olmadığını,
– İstemci şirketin … TOKİ projesini tamamlamak için 6.000.000,-TL kaynağa ihtiyaç duyduğu ve bunu sağlayamadığı; … Adliye binası ve … Cezaevi inşaatları için benzer durumun söz konusu olduğu ve tasfiye başvurusunun reddedildiği, 7-8 aydır şantiyelerde … yapılmadığı ve muhtemelen sözleşmelerin idarelerce feshedilerek teminat mektuplarının gelir kaydedileceği; işlere devam edilemeyeceği ve borçların artmaya devam edeceğini,
– Komiser raporunda projenin ancak %59 oranında tenzilatla mümkün olabileceğinin belirtilmesine karşın %25 oranında tenzilat önerildiği; yine rapora göre ek kaynak sağlanmadan bu oran çerçevesinde ödeme yapılmasının mümkün olmadığını,
– İcra ve İflas Kanunu’nun 308/b-2 düzenlemesi uyarınca itirazlı alacaklar hakkında depo kararı verilmemesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
3. …. … Bankası AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Nisabın sağlanmadığını,
– Proje ile öngörülen vadenin hayatın olağan akışına ve ödemesiz sürenin kararın kesinleşmesini müteakip başlamasının hakkaniyete aykırı olduğunu; bu uygulamanın alacaklıların zararına sonuç doğuracağını,
– 1.190.376,41 TL nakdi ve 1.370.712,-TL gayrinakdi alacak yazdırılmış olmasına rağmen borçlunun itirazı ve mahkeme kararı ile sadece 384.146,50 TL adi alacak tutarı üzerinden oy kullandırılmasının hatalı olduğunu; kesin mühlete kadar işletilmesi gereken faizin dikkate alınmadığını,
– İcra ve İflas Kanunu’nun 286’ncı maddesinde sayılan belgelerin eksik olmasına rağmen başvurunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu; bu bağlamda alacaklıları, alacak miktarlarını ve imtiyaz durumlarını gösteren listede müvekkilinin alacağının eksik gösterildiğini,
– İtiraza uğrayan alacaklar hakkında depo kararı verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
4. … Bankası AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– İcra ve İflas Kanunu’nun 286’ncı maddesinde gösterilen belgelerin yeterli olmaması nedeniyle mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
– Gayrinakdi alacaklarının itiraza uğradığını ve ilk derece mahkemesine yaptıkları başvurunun kesin olarak reddedildiğini,
– Projede ödenmesi öngörülen tutarın kabul edilmediğini ve müvekkili hesabına hak kaybı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
5. … TAŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Sunulan ön projenin sürekli değiştirildiğini ve her değişikliğin alacaklıların aleyhine olduğunu; bunun iyiniyetli bir davranış olmadığını,
– Tasdik edilen projenin somutlaştırılmadığını, tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacak 12 aylık ödemesiz sürenin ne amaçla istendiğinin komiserler kurulunca da anlaşılamadığını,
– İstemci şirketin 2020 ve izleyen iki yıl içinde bir kısım alacaklarına kavuşacağını ve bir kısım taşınmazlarını satarak nakit girişi sağlayacağını bildirmesine rağmen ödemeyi geciktirmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını,
– Komiser raporunda teklifin kaynaklarla orantılı olmadığı hususunun açıkça yazıldığını,
– Üçüncü kişilere ait taşınmazların satışından elde edilecek hasılatla borçların ödenmesi halinde şirketin bu kez de üçüncü kişilere borçlanacağını ve bu durumun borç miktarında bir iyileşme sayılamayacağını, kaldı ki bu taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizlerin kalkmasına olanak bulunmadığını,
– Varlıkların borçları karşılama oranının %57 olması karşısında %65’lik ödeme taahhüdünün gerçekçi olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tasdik talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verilmesini istemiştir.
6. … …, …, …, Turizm San. ve Tic. AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Kararın hukuka aykırı olduğunu,
– Konkordatonun alacaklıları zarara uğratmaya ve mal kaçırmaya yönelik bulunduğunu,
– Faizsiz, dört yıl ödemeli ve %65 tenzilatlı bir konkordatonun alacaklıları zarara uğratmaya yönelik olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin reddine karar verilmesini istemiştir.
7. …. … Bankası … vekili istinaf dilekçesinde:
– Projenin uygulama kabiliyetinin bulunmadığını, ek kaynak yaratılmadan ve sadece mevcut faaliyetlere devam edilerek borçların ödenmesinin mümkün olmadığını,
– Teminat mektubu bedelleri ve çek yaprağı başına sorumluluk tutarlarının nisaba dahil edilmediğini,
– Konkordatonun alacaklıları zarara uğratma kastıyla teklif edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
I- İstinaf hakkı bulunmayan alacaklılara yönelik olarak:
Konkordatonun tasdiki kararları ancak toplantıda olumsuz oy kullanan ve tasdik duruşmasına kadar itirazlarını bildiren alacaklılar tarafından istinaf edilebilir (İİK m.308/…). Konkordatoya itiraz kurumu İcra ve İflas Kanunu’nun 304’üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş ve duruşma tarihinin gösterildiği ilanda alacaklıların duruşmadan en az üç gün öncesine kadar yazılı olarak itiraz etmek suretiyle duruşmada hazır bulunabilecekleri hususunun ayrıca gösterileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde itiraz etmeyen alacaklıların duruşmaya katılma hakkı bulunmadığı gibi karara karşı yasa yollarına başvurma hakkı da bulunmamaktadır.
Öğretide “itiraz eden alacaklı” kavramı ile “konkordatoya kaydedilmiş olsun ya da olmasın konkordatonun tasdiki talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklı”nın kast edildiği ve özellikle konkordatoya red oyu kullansalar bile duruşmaya gelmemiş olan alacaklıların tasdik kararına karşı yasa yoluna gitme yetkilerinin bulunmadığı konusunda fikir birliği vardır (bkz. Postacıoğlu , İ. E.: Konkordato, Ankara 1965, s.93, n.64; Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.b., Ankara 2013, s.1502; Tanrıver, S./Deynekli, ….: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s.158; Altay, S./Eskiocak, ….: Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, 5.b., İstanbul 2019, s.354, n.354; Buruloğlu, E./Reyna, Y.: Konkordato Hukuku ve Tatbikat, İstanbul 1968, s.74).
Nitekim Yargıtay da İcra ve İflas Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 04.09.1932 tarihinden bu yana aynı yönde karar vermektedir (Yargıtay 11. HD. 09.10.1989/6449-5145; Yargıtay 19. HD. 03.10.1995/7350-7821).
İstinaf yasa yoluna başvuran …. … Bankası AŞ ve … …, …, …, Turizm San. ve Tic. AŞ vekilleri bu gereklilikleri yerine getirmediğinden adı geçenlerin İcra ve İflas Kanunu’nun 308/… maddesi uyarınca istinaf hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle adı geçenlerin istinaf dilekçelerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca reddi gerekmiştir.
II- … … … Sist. San. ve Tic. AŞ. …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, …. … Bankası … ve … TAŞ vekillerinin istinaf nedenlerine gelince:
…) Alacaklı vekilleri yasada sayılan belgelerin usulünce ve tam olarak sunulmamasına rağmen borçlulara mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde bir istinaf sebebi ileri sürmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 287’nci maddesinin son fıkrası uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı yasayoluna başvurulamaz.
Bu iki düzenleme yasayollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır.
Açıklanan nedenlerle adı geçenler vekillerinin istinaf dilekçelerinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir (HMK m.346/1).
B) İcra ve İflas Kanunu’nun 300’üncü maddesi uyarınca konkordato komiseri yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alır. Borçlunun itiraz ettiği alacaklar çekişmeli hale gelir. Bu durumda alacaklının yapması gereken şey, alacağının itirazlı kısmının ne şekilde nisaba dahil edileceği hususunda mahkemeden karar almaktır (İİK m.302/VI). Nitekim somut olayda mahkemece bu yönde verilen kararlar dosyaya yansımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlanmıştır (İİK m.308/b).
Açıklanan nedenlerle çekişmeli hale gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
C) Diğer istinaf nedenlerinin incelenmesinde:
Konkordatonun tasdiki için İcra ve İflas Kanunu’nun 305’inci maddelerinde sayılan koşulların tamamının birlikte gerçekleşmesi gerekir. İstemci şirketin Yasa’nın 302’nci maddesinde öngörülen nisabı sağladığında tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak anılan maddede aranan iki koşul daha bulunmaktadır. Bunlar kaynakların teklifle orantılı olması ve tasdik edilen konkordato projesine göre yapılacak ödemelerin iflasa oranla alacaklıların lehine olmasıdır.
Dosyanın incelenmesinde istemci şirketin 31.12.2019 günlü bilançosuna göre varlıklarının rayiç değerleri 25.634.386,10 TL, borçları ise 46.714.714,01 TL’dir. Buna göre varlıkların borçlara oranı % 55 mertebesindedir. Oysa istemcinin teklifi borçların % 65’inin ödenmesi şeklinde olup, kaynaklarla teklifin uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan istemci sermaye arttırmayı bir proje unsuru olarak göstermediği gibi şirketin tek ortağının şirketten alacağı 3.949.208,86 TL’den feragatini konkordatonun tasdiki şartına bağladığı da gözlenmiştir. Her ne kadar istinaf incelemesi sırasında bu alacağından feragat etmişse de bunun kaynaklara bir katkısının olmadığı da anlaşılmıştır. Şirket varlıklarını elden çıkartmadan, faaliyete devam ederek borçlarını ödemek gayesinde ise de buna ilişkin bir işletme sermayesi kaynağı da gösterememiştir.
İflas halinde alacaklıların eline geçecek tutar komiserler raporunda % 31 olarak belirlenmiş ise de bu hesaplamanın hangi yöntemle yapıldığı anlaşılamamıştır. Bunun denetlenmesi için alınan bilirkişi raporunda konkordato projesine göre yapılacak ödemelerin “paranın zaman değeri” hesabı yapılmış ve faiz oranları % 17 olarak hesaplanmak suretiyle ödenecek 32.930.750,-TL toplam borcun ancak 12.207.542,82 TL olacağı anlaşılmıştır. İflas halinde yapılacak tahsilat ise (konkordatodan daha fazla olmak üzere) 12.208.653,94 TL olarak belirlenmiştir. Bu aşamada faiz oranları % 19’… çıkartılmış ve konkordatonun tasdiki halinde alacaklıların daha da zarara uğrayacağı anlaşılmıştır.
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemelere ve yapılan açıklamalara göre şirketin borca batık durumda olduğu, teklifinin kaynaklarıyla orantılı olmadığı ve iflasın alacaklıların daha yararına bulunduğu gözetilerek istemci şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … vekillerinin istinaf başvurularının kabulüyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 356/2 maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve aşağıdaki gibi yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklılar…Bankası AŞ ile … … … … AŞ’nin istinaf dilekçelerinin reddine,
II-Yukarıda (II …) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … vekillerinin istinaf dilekçelerinin mühlet kararlarına ilişkin kısımlarının reddine,
III-Yukarıda (II B) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … vekillerinin diğer hususlara ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine,
IV-Yukarıda (II C) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … vekillerinin istinaf başvurularının kabulüyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 356/2 düzenlemesi uyarınca Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2020 gün 2018/406 E, 2020/47 K sayılı kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre,
“1-Konkordato talep eden …… … … … San. Tic. AŞ’nin konkordato tasdik talebinin reddi ile adı geçen şirketin iflasına,
İflasın 25.05.2021 gün, saat 11:15 itibariyle açılmasına, iflasın açıldığının iflas dairesine bildirilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin konkordato isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Konkordato isteyence yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … tarafından istinaf aşamasında yatırılan 148,60’ar TL. istinaf yoluna başvurma harçlarının konkordato isteyenden alınarak ayrı ayrı adı geçen alacaklılara verilmesine,
5-Konkordato isteyen tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,”
V-Alacaklılar ……. Bankası AŞ ile … … … … AŞ. vekillerince yatırılan istinaf harçlarının istek halinde iadesine,
VI-Alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası … vekillerince yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde iadesine,
VII-İstinaf edenlerce yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak yatıranlara iadesine.
VIII-……..Ü….. uyarınca 4.080,-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin konkordato isteyenden alınarak alacaklılar … … … Sist. San. ve Tic. AŞ, …. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … TAŞ ve … Bankası …’ya verilmesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.

25/05/2021 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, konkordato talep eden vekilleri Av. Serdar Ülkü ve Av. Elanur Şahin ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır