Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/95 E. 2022/922 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/95
KARAR NO : 2022/922

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/939E., 2018/589K.
DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı kooperatifin 2010,2011,2012,2013,2014 yıllarına ait genel kurullarında alınan faiz kararının TBK 88 ve 120.maddelere aykırı olduğunu, genel kurul kararı gereği belirlenen oranların üzerinde talep ve tahsil edilen temerrüt faizlerinin iadesinin gerektiğini, davacının 2012 yılından itibaren Kasım 2015 e kadar kooperatifteki ortaklığına ait 307.000,00-TL ödeme yaptığını, aidatın fahiş olarak artırılması nedeni ile ödeme yapamadığını, ödenmeyen aidatlar nedeniyle müvekkilinin 22.06.2016 tarihinde üyelikten çıkarıldığını, sona eren üyeliğe ait olarak yeni üye alımı sonucu mahsuben 203.061,78-TL’nin kendisine ödendiğini, arada kalan 103.938,22-TL fark için izah yapılmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin 2010,2011,2012,2013,2014 yıllarına ait genel kurullarında alınan faiz kararının batıl olduğunun tespiti ile yasal düzenlemelere aykırı olarak müvekkilinden gecikme faizi cezası adı altında tahsil edilen tutarlara mahsuben şimdilik 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
07/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; 5.000,00-TL müddeabih 29.067.53,-TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili; davacı kooperatif ortağı olmadığından iptal davası açma hak ve yetkisinin olmadığını, husumet yokluğunun yanında davacının genel kurul kararlarına muhalif kalmadığını, “kabul” oyu kullandığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… Bilirkişi … tarafından sunulan rapor ve üç ayrı ek raporda özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları gereği 01.07.2012 tarihinden sonraki dönemler için TBK’nun 120/2. maddesi dikkate alınması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucu davacının 20.03.2016 tarihine kadar fazla tahakkuk ettirilen temerrüt faizlerinin iadesini talep etmesi nedeni ile ödemesi gereken gecikme cezası tutarının 21.979,15-TL olduğu, kooperatif tarafından hesaplanan gecikme cezası tutarının ise 45.466,33-TL olduğu, kooperatif tarafından 23.490,18-TL fazla hesaplanan gecikme cezası tutarı hesaplandığı beyan edilmiştir. Sunulan rapor ve ek raporlara davacı vekilince itiraz edilmiş ise de, raporun dosya kapsamı ve Yargıtay kararları dikkate alınarak hazırlandığı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, itiraza itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmesi sonucu, davacının talebi de dikkate alınarak 20.03.2016 tarihi itibari ile davacıdan 01.07.2012 tarihinden sonraki döneme ilişkin gecikme cezası olarak fazladan 23.490,18-TL’nin tahsil edildiği ve bu tutarın iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça 2010-2015 yıllarına ilişkin davalı kooperatifçe yapılan genel kurullarda aidat alacaklarının gecikmesi halinde gecikme zammı alınmasına ilişkin kararların mutlak butlanla batıl olduğu gerekçesi ile iptali talep edilmiş ise de, adı geçen kararların 6098. sayılı TBK’nun 120/2. maddesi ile belirlenen sınırı aşacak şekilde gecikme zammı belirlemiş olması, kararların butlanı sebebi olarak kabul edilemez. Bu husus ancak kanuna aykırılık sebebi ile iptal gerekçesini oluşturabilir. 1163. sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/1. maddesine göre ise; kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantı tarihinden itibaren 1 ay içerisinde iptal davası açılması gerekir. Belirlenen bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen dikkate alınır. İptali talep edilen kararların alındığı genel kurul kararları ve dava tarihi itibari ile 1 aylık hak düşürücü süre fazlası ile gecikmiştir. Bu sebeple, genel kurulda alınan kararların iptali talebi ile açılan davanın reddi gerektiği…” gerekçesiyle alacak talebinin kısmen kabulü ile kısmen reddine, genel kurul kararlarının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Raporların hepsinde hesaplamaların eksik ve hatalı yapıldığını, davalı imzalı tablosunda %1,5 üzerinden hesaplanan toplam temerrüt faizi 20.671,50 TL. olmasına karşın hükme esas alınan bilirkişi raporundaki toplam temerrüt faizinin 22.201,37 TL. olduğunu, alacak tutarlarında ikisi arasındaki fark kadar (1.529,87TL) eksik hesaplama yapıldığını, şerefiye bedellerine de genel kurulda temerrüt faizi işletilmesi yönünde 20.03.2016 tarihine kadar bir irade ortaya konulmamış olmasına karşın şerefiye tutarlarına temerrüt faizi işletildiğini beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: gecikme cezaları oranlarını düzenleyen genel kurul kararları iptal edilmeden, yasal düzenlemeye göre hesap yapılarak iade kararı verilmesinin doğru olmadığını, kooperatif genel kurullarında verilen oranın TBK 120.md kapsamında temerrüt faizi mi yoksa TBK 179/2 md anlamında gecikme cezası mı olduğu hususunun tartışılmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava,kooperatif genel kurul kararlarının iptali ile fazladan tahsil edilen faizin iadesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle bilirkişi hesaplamalarının davacı yanın talep tarihine göre yapılmış olmasına göre; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/939E., 2018/589K. sayılı dava dosyasında verdiği 12/07/2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin mahsubuyla kalan 44,80-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.604,61-TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 401,16-TL’nin mahsubuyla kalan 1.203,45‬-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
01/06/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …