Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/94 E. 2022/233 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.10.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22.08.2016-22.08.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … ve iş güvenliği sözleşmesi imzalandığını, daha sonra bu sözleşmenin feshedilerek 16.01.2017-16.01.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere işyeri hekimliği hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak davalının ödemeleri hususunda aksaklıklar yaşandığını, müvekkilinin düzenlediği ve ödenmeyen 11 faturanın tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde, davanın reddini istemiş, sözleşmenin davadışı şirketle imzalandığını öne sürmüştür.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 02.07.2018 tarihli rapora göre, dava konusu 15.572,00-TL bedelli 11 adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 15.572,00-TL alacaklı olarak görüldüğünü, dosyaya sunulan 2 adet sözleşmenin davacı ile dava dışı kişi arasında düzenlendiği, davacı tarafından sözleşme ediminin yerine getirildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir kanıtın sunulmadığının rapor edildiği, söz konusu rapor mahkememizce değerlendirildiğinde, davanın dayanağının 2 adet … Hizmet Alım Sözleşmesi’nin oluşturduğu, söz konusu sözleşmelerin bir tarafında … diğer tarafında … …..A.Ş olduğu ancak söz konusu sözleşmelerin … … tarafından imzalanmadığı, … Hz.ve … A.Ş tarafından imzalandığı, söz konusu … ….A.Ş’nin davalı ……A.Ş adına sözleşme imzalama yetkisi olduğuna dair dosyaya herhangi bir delilin sunulmadığı, bundan dolayı davanın dayanağını oluşturan sözleşmelerde davalı ……A.Ş’nin imzasının olmaması nedeniyle mahkememizde söz konusu sözleşmelerden dolayı davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı yönünden kanaat oluşmuş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davasının davalı ile aralarında imzalanmış bir sözleşme olmadığından reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davalının davaya süresi içinde cevap vermediğini, sözleşmenin davalı yanca inkar edilmediğini, davalının süresinde defter sunmadığı için, müvekkilinin defterlerine göre karar verilmesi gerektiğini, sözleşmeyi imzalayan kişinin her iki şirketinde yöneticisi olduğunu, davanın kabulünün gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedildiği iddia olunan sözleşmeye dayalı olarak davacının 11 faturaya dayalı olarak girişilen takipten dolayı alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle hizmet sözleşmesinin davacı ile davadışı ……. … A.Ş. arasında imzalandığı, sözleşmeyi adı geçen davadışı şirket adına imzalayan …’in davalı şirketin temsilcisi iken 24.11.2015 tarihli ticaret gazetesi ilanında yani sözleşmeden önce yetkisinin sona erdiği ve şirket yetkilisi olarak davadışı …’nin atandığı, böylece sözleşmeyi imzalayan …’in davalı şirket temsilciliğinin sona ermiş bulunmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/769 E., 2018/824 K. sayılı dava dosyasında verdiği 23.10.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 44,80-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
16.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022