Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/930 E. 2023/400 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ-
D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/930
KARAR NO : 2023/400

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/637 E., 2019/240 K.
Asıl davada:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Asıl davada davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada:
Davacı vekili, mülkiyeti müvekkiline ait … nolu dairenin kooperatif üyesi davalının eşi …’ya 16/12/2012 tarihli satım sözleşmesi ile satıldığını, davalının eşi …’nın sözlü talimatı ile dava konusu gayrimenkulün tapusunun davalı adına çıkarıldığını, davalının eşi …’nın 16/12/2012 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödemediğini ve bu sebeple bu borçtan dolayı hakkında icra takibi başlatıldığını, …’nın icra takibine itiraz ettiğini, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/450 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu dosya kapsamında 30/09/2015 tarihli celsedeki isticvabında dava konusu gayrimenkulün davalı … adına tapusunun çıkarılması yönünde kooperatife her hangi bir yazılı ve sözlü talimatı olmadığını, …’nın tapudan haberi dahi olmadığını beyan etmesi üzerine mahkemece müvekkiline davalı aleyhine tapu iptali ve tescil davası açması için süre verildiğini, davaya konu taşınmazın davalının eşinin talimatı ile davalı adına tescil edildiğini, ancak sözleşmede taraf olan …’nın borçtan kurtulmaya ve inkara yönelik beyanları nedeniyle davalı adına tescil edilen tapu kaydının iptalini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, kooperatif kayıtları, sözleşme ve davalının eşinin mahkeme huzurundaki beyanları gereği işbu davaya konu taşınmaz üzerinde davalının her hangi bir hakkı ve talebinin bulunmadığını belirterek davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesine; mümkün olmaması halinde tespit edilecek değeri ya da eksilen değeri oranında tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, kooperatif ortaklığı ile ilgili, ticari bir dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin kooperatiften isteği üzerine dava dışı eşi olan ve kooperatif ortağı bulunan …’ya verilmesi gereken dairenin müvekkiline verildiğini, …nın dairenin bedelini kooperatife ödediğini, kocası ve müvekkilinin kooperatiften ikinci bir daire talebi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada:
Davacı vekili, açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verildiğini, ancak Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1538 esas sayılı dosyasındaki kararın istinaf mahkemesince bozulduğunu, istinaf mahkemesinin kararı nedeni ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/637 E. sayılı dosyası ile taraflarına davalı hakkında tapu iptali tescil davası açmak ve birleştirmek üzere süre verildiğini belirterek işbu dosyanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/637 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere …. dairedeki bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın tespit edilecek ya da eksilen değeri oranında tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından açılmış olan ortaklık alacağından kaynaklanan ve devam etmekte olan 2014/450 E. sayılı dosya bulunduğunu, aslında kooperatif ortağı olan ve bedelini ödeyenin müvekkili olduğunu, ancak müvekkilinin eşine yapılmış olan bu tescil işlemine muvafakat ettiğini ve kooperatiften herhangi bir ikinci bir daire talebi bulunmadığını mahkemeye bildirdiklerini, tapu iptali ve tescil davasını açmakta hakkı olan kişinin sadece müvekkili … olduğunu, onun da böyle bir talebi bulunmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/450 esas sayılı dosyasının tapu iptali ve tescil davası ile ilgisi bulunmadığnıı, bu dosyanın Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/8420 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Birleşen dava davalısı …’nın mahkememizin 2014/450 Esas sayılı dosyasının 30.09.2015 tarihli celsesinde ki beyanlarında, dava konusu edilen taşınmazın eşi olan …ı adına devredilmesi hususunda davacı kooperatife yazılı veya sözlü bir talimat vermediği, böyle bir beyanda bulunmadığı, tapunun neden eşi adına çıkarıldığını bilmediği hususlarının yer aldığı sabittir. Davacı kooperatifin üyesi birleşen dava dosyasında ki davalı …’dır. Asıl davada davalı … davacı kooperatifin üyesi değildir. Davacı kooperatifin birleşen dosya davalısı …’ya karşı daire teslim borcuda devam etmektedir. Gerek mahkememizin 2014/450 Esas sayılı dosyasındaki …’nın isticvabı sırasındaki beyanları hayatın olağan akışına aykırıdır. Zaten davalı vekilinin 12/06/2017 tarihli İstinaf başvuru dilekçesinin esas yönünden başvuru sebeplerine dair 3 nolu bendinde yer alan …’nın kooperatiften isteği ve eşi olan …’nın zımni oluru ile …’ya verilmesi gereken dairenin davalı … adına tescil edildiğine ilişkin beyanları da …’nın 30.09.2015 tarihli duruşmadaki beyanları ile çelişmektedir. Asıl davada davalı …’nın dava konusu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir şahsi veya ayni bir hakkı da mevcut değildir. Kooperatifin üyesi olmayan … adına tapuda yaptığı tescil işlemi de yolsuz bir tescildir. Kooperatifin yükümlülüklerine katlanan üyeler yönünden konut teslim borcu şeklindeki yükümlülüğün yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı kooperatifin birleşen dosya davalısı …’ya karşı daire teslim borcu bulunmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında asıl dava dosyası yönünden Davanın Kabulü ile, … nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, birleşen dava yönünden ise dava konusu edilen taşınmazın davalı … adına kayıtlı olmaması bu nedenle de tapu iptal ve tescilinin mümkün olamayacak olması da göz önüne alınarak davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran asıl davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Bu davada asliye ticaret mahkemesinin değil, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu;
28.11.2016 tarihli kök raporun bilirkişi heyeti tarafından; 01.03.2017 tarihli ek raporun ise tek bir bilirkişi tarafından verildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, farklı bir bilirkişi kurulundan rapor alınması taleplerinin kabul edilmediğini,
Davacı kooperatifin bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, dava kabul edilip daire davacı adına tescil edilse bile sonrasında dairenin … adına tescil edilmesi gerekeceğini, ayrıca bu davanın açılmasına sebebiyet veren, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/450 esas sayılı dosyasında davacı … ile müvekkili eşi … arasındaki itirazın iptali davasının, bu dosyanın sonucunu dahi beklemeden sonuçlandığını;
Söz konusu dairenin malikinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin ve eşinin kooperatiften alması gereken taşınmazı almadığına dair bir itirazı ve ikinci bir daire talebi olmadığını, kooperatifin daire vermeye ilişkin edimini yerine getirdiğini, davalı ve eşine karşı herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını;
İptal ve tescilin dava edilebilmesi için haklı bir sebep olmaksızın, yolsuz olarak yapılan bir tescilin olması ve bu davayı da ayni hakkı zedelenen kişinin açması gerektiğini, oysa söz konusu tescilin yolsuz olmadığını, zira daire bedelinin zaten … tarafından kooperatife ödendiğini, zımni oluru ile de tescilin eşi üzerine yapıldığını, ayrıca ayni hakkı zedelenen kişinin davacı … değil, müvekkilinin eşi olduğunu, ancak onun da tescilin iptal ve düzeltilmesine ilişkin bir talebi olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davanın 1163 sayılı yasadan kaynaklanması nedeni ile anılan yasanın 99.m. uyarınca mahkemenin görevli bulunmasına göre asıl dava davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan nedenlere yönelik istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin söz konusu daireyi teslim borcunu yerine getirdiği sabittir. Kooperatif ortağının tapu maliki ile aynı kişi olmasına gerek yoktur. Ortaklık yükümlülüğü zaten birleşen davalı … üzerinde devam etmektedir. …’nın eşi olan asıl dava davalısı … adına dairenin tescil edilmesine muvafakat ettiği de açıktır. Dolayısıyla asıl davanın da reddi gerekirken tescilin yolsuz olduğu kabul edilerek, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde asıl davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, HMK m 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1)numaralı bentte belirtilen nedenlerle asıl dava davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
Yukarıda (2)numaralı bentte belirtilen nedenlerle asıl dava davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/637 E., 2019/240 K. sayılı dava dosyasında verdiği 07.03.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:

“Asıl davada;
1-Davanın reddine.
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın peşin ve tamamlama sureti ile alınan 3.596,81-TL’den düşümü ile fazla alınan 3.416,91-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafından yapılan 55,40-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca 32.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine.

Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleşen 2018/761 esas 2018/909 karar sayılı dava dosyasında;
1-Davanın Reddine,
2-Birleşen davada 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 44,40 TL harcın birleşen davada davacı tarafından peşin yatırılan 85,39 TL harçtan mahsubu ile artan 40,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davada davacı tarafa iadesine,
3-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği birleşen davada davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Birleşen davada AAÜT’ye göre hesap edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin birleşen davada davacıdan alınarak birleşen davada davalı tarafa verilmesine, “

II-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
III-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 57,35-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak asıl davada davalıya verilmesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
01.03.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03.03.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır