Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/929 E. 2023/1093 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/929
KARAR NO : 2023/1093

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31.01.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/1918 E., 2019/111 K.

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
KAYYIM :

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacılar vekili müvekkillerinin davalı kooperatifin Yönetim Kurulu’nun 10/10/2015 tarih ve 32 sayılı kararı ile aidat borçlarının ödenmediğinden bahisle kooperatif ortaklığından ihracına karar verildiğini, müvekkillerinin borçlu bulunduğu aidat tutarını ödemediği gerekçesiyle müvekkillerine Kayseri 1. Noterliği’nin 10/07/2015 tarih … ve … yevmiye nolu işlemi ile 1. İhtarnameler Kayseri 1. Noterliği’nin 18/08/2015 tarih … ve … yevmiye nolu işlem ile 2. İhtarnamelerin kooperatife olan borçlarını ödemeleri için gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine müvekkillerinin ihraç edildiğini, ihtarlara taraflarınca verilen cevaplara rağmen asılsız ve dayanaksız olarak borç çıkarıldığını, kooperatifin aidat toplamayı durdurduğunu, ihtarnamelerden sonra ödenen tutarların dikkate alınmadığı gibi esasen müvekkilleri ile davalı kooperatif arasında mevcut menfi tespit davası derdest iken gönderilen ihtarnamelerin hukuki sonuç doğurmasının da beklenemeyeceğini, taraflarınca kooperatife 13/10/2011 tarihinde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2011/593 E, 2014/269 K sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, dosyanın Yargıtay’da olduğunu, dosya Yargıtay’da iken menfi tespit davasının sonucu beklenilmeden ortaklıktan çıkarılma kararı alınmasının iyi niyet esasları ile bağdaşmayacağını ileri sürerek Yönetim Kurulu’nun 10/10/2015 tarih ve 32 sayılı müvekkillerinin ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın her yönüyle hukuka aykırı olduğunu, davacıların zorunlu dava arkadaşlığı olmadığını, dosyanın tefrik edilip her iki davacı yönünden de ayrı dosya üzerinden yargılama yapılması gerektiğini, davacılar vekilinin iddia ettiği gibi davacılar ile kooperatif arasında bir menfi tespit davası bulunmadığını, bahsedilen davanın sadece geçici konut maliyetine karşı açılmış bir menfi tespit davası olduğunu, kooperatif aidatlarının her yıl genel kurulda belirlendiğini ve tahsil edilmeye devam edildiğini, davacıların ödeme kayıtlarında da anlaşılacağı üzere aidatlarını eksik yatırdıklarını, usulüne uygun gönderilen ihtarların davacılara tebliğ edildiğini süresinde borçlarını ödemelerini yapmadıklarını, ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Davacıların ihracına dayanak alınan ihtarnamelerde 2015 yılı Temmuz ayı sonu itibariyle aidat, gecikme faizi ve şerefiye borçlarının ayrı ayrı dökümü yapılmamış ve toplam aidat, toplam faiz ile toplam şerefiye borçlarının ödenmesi istenilmiştir. Hatta 1. İhtarnamelerde davacılardan talep edilen bedelin aidat borcu olduğu belirtilmiş olmasına rağmen ikinci ihtarnamelerde bu bedellerin aidat, gecikme faizi ve ihtarname giderleri toplamı olduğu yazılmıştır. Bu anlamda ihtarnameler arasında çelişki mevcut olup borç dökümleri kalem kalem tespit edilerek ihtarnamelere eklenilmemiştir. Bu nedenle de ihtarname içerikleri denetime el verişli değildir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti ek raporunda da tespit edildiği üzere davacı … için bildirilen 37.965,00 TL’lik ihtarnamede yazılı bedelden daha düşük bir miktarda kooperatife borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle davalı … Kooperatifi’nin davacılar … ve … hakkındaki üyelikten ihraç kararlarının usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır. Davanın kabulü ile, davacılar … ve …’ın davalı … Kooperatifi’nin üyeliklerinden ihraçlarına ilişkin 10/10/2015 tarih ve 32 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline…” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:
– Dava devam ederken müvekkili kooperatifin iflas ettiğini, menfaat çatışması nedeniyle huzurdaki davayı takip için şeklen kayyım atandığını, ancak kayyımın davayı takip etmediğini, bilirkişi raporuna itiraz etmediğini ve istinaf başvurusunda bulunmadığını, iflas idaresinin temsil yetkisinin sadece masaya giren mal ve haklar için söz konusu olduğunu, tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğin devam ettiğini ve yönetim kurulunu temsile kendisinin devam edebileceğini, aksi yönde kendisinin temsil yetkisinin bulunmadığından bahisle yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
– Yönetim kurulu tarafından davacılara gönderilen ihtarnamelerin usul ve yasaya uygun olduğunu, borcun tamamının aidat borcu olduğunun ve ihtar masrafının ihtar metninden açıkça anlaşıldığını, bu nedenle ihtarnamelerin hatalı olduğundan bahisle verilen davanın kabulü kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Dava davalı kooperatifin üyesi olan davacıların ihracına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulun kararının iptali talebine ilişkindir.
I-Davalı kooperatif vekili Av. …’ün davalı kooperatif yönetim kurulunca vekillikten azledildiğine ilişkin herhangi bir azilnamenin dosyada bulunmamasına ve yönetim kurulu ihraç kararının iflas idaresinin yetkisine giren konulardan olmamasına göre vekilliğinin devam ettiği gözetilerek istinaf başvurusunun incelenmesi gerekmiştir.
II-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
III-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup bu tür davalarda mahkemece öncelikle, aidat borcunun davacıya ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödenmesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyada mevcut kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca 2. İhtarnamenin gönderilmesi ve 2. İhtarı takip eden 30 gün içerisinde ödeme yapılmasının talep edilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından davacılardan …’a keşide edilen 10.07.2015 tarihli birinci ihtarnamede, ihtarname tarihine kadar birikmiş toplam borç miktarının ödenmesi istenilmiş olup, ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmamıştır. Davacılardan …’ya keşide edilen 10.07.2015 tarihli birinci ihtarnamede, ihtarname tarihine kadar birikmiş toplam borç miktarının ödenmesi istenilmiş olup, ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, ilk ihtarnamenin şekli bakımından incelenmesine başlanıp, ödemesi 30 gün geciktirilmemiş aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetinilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu gerekçe dışında birinci ihtarname ile ikinci ihtarnamenin çeliştiğinin tespiti ile ayrıca ihtarnamelerde istenen borcun kalem kalem tespit edilerek ihtarnamelere eklenmediğine ilişkin esasa yönelik gerekçelere de dayanılması doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 355 ve 353/(1)-b.2. maddeleri uyarınca re’sen, İlk derece Mahkemesi kararını gerekçe yönünden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (II) sayılı bentte açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (III) sayılı bentte açıklanan nedenlerle; HMK’nın 355 ve 353/(1)-b.2. maddeleri uyarınca re’sen, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/ 1918E., 2019/111 K. sayılı dava dosyasında verdiği 31/01/2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın KABULÜ ile, davacılar … ve …’ın davalı … Kooperatifi’nin üyeliklerinden ihraçlarına ilişkin 10/10/2015 tarih ve 32 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-Davacılar tarafından peşin yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ve 27,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 55,40 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 700,00 TL, 10 tebligat gideri 114,50 TL ve 7 müzekkere gideri 66,60 TL olmak üzere toplam 881,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayarak gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılmış olan herhangi bir gider avansı bulunmadığından iadesi konusunda mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, .”
III-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara ve Av. …’e resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
14.06.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 15.06.2023)

Başkan … Üye … Üye … Katip …