Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/927 E. 2022/237 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.12.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin Dikili Noterliği’nin 13.08.2012 tarih ve … yevmiye sayılı hisse devri sözleşmesiyle davalı kooperatifin ortağı dava dışı …’den 2853 numaralı ortaklığı devir aldığını, devir keyfiyetinin gerek devreden gerek müvekkili tarafından davalı kooperatife bildirilmesine rağmen taleplerinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin gerekli şartlara haiz olup kooperatifin devirden kaçınamayacağını ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine ve pay defterine kaydının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hisse devraldığı dava dışı …’in kooperatif üyesi olmasına rağmen … tam arsa payı, …parselde ise yarım arsa payı bulunduğu halde, 13.08.2012 tarihinde müvekkili …’… kendi adına kayıtlı arsanın tapu senedini verirken, … arsanın uhdesinde kaldığını, ayrıca ortaklığın devri konusunda yazılı başvuru yapmadıklarını, kooperatifteki hakkı olan ikinci arsayı da devretmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. maddesi ve ana sözleşmenin 17. maddesi uyarınca yönetim kurulunun ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması hâlinde, bu kişiyi ortaklığa kabul etme zorunluluğu bulunmaktadır. Somut olayda devir keyfiyeti yazılı olarak davalı kooperatife bildirilmiş olup, davalı kooperatifin davacının ortaklık şartlarını taşımadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır.
Davalı kooperatife üye olan …’in 2853 numaralı üyeliğini Dikili Noterliği’nin 13.08.2012 tarih ve .. yevmiye numaralı hisse devri sözleşmesi ile 2853 üye numarası ile üyesi bulunduğu … unvanlı kooperatifteki hak ve hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifleri ile birlikte devir alan …’ye devrettiği anlaşıldığından ve davalı kooperatifin dava dışı ……parseldeki hissesinin 1/2’sini devir etmeden davacıyı üye olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin kararı yerinde bulunmayıp davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
…’in kooperatifin ortaklığından doğan her iki parseli ve bunların tapularını …’ye devretmediğini, sadece bir tanesini devrederek bunun da tapu senedini verdiğini, diğer arsanın uhdesinde kaldığını, bir ortağın bir başka kişiye ortaklığını devrederken ortaklığını tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte devretmesi gerektiğini, uhdesinde kalan diğer arsa nedeniyle devrin gerçekleşmesinin hukuki olarak mümkün olmadığını, …’nin kooperatif hisse devir sözleşmesinin sadece fotokopisini kooperatife gönderdiğini, devretmek isteyen ve devralan kişilerin ortaklığın devri yolunda kooperatife yazılı başvuruda bulunmadıklarını, …’in kooperatif yönetim kuruluna başvurarak …’dan aldığı ½ payı ile …’dan aldığı aynı ada parseldeki ½ arsasını birleştirerek, tam hisseye sahip olarak kendisine ikinci bir ortaklığın verilmesi talebinde bulunduğunu, yönetim kurulunun önce bunu uygun görüp, ikinci ortaklık verdiğini, fakat yönetim kurulu kararının yanlış olduğu anlaşılarak bu kararın durdurulduğunu, bu durumda istinaf edene kadar …’in kooperatifte sadece tek ortaklığı olduğunu, dolayısıyla kişinin iki ortaklığı olduğu, 2 yarım arsa ile yeni ortak olunacağı görüşüne katılmanın mümkün olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacının devir suretiyle davalı kooperatife üye olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/730 E., 2018/976 K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.12.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
16.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022