Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/921 E. 2022/1355 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/921
KARAR NO : 2022/1355

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/1169E., 2018/930K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili davacının 1422 sayılı …nin 2259 nolu üyesi olduğunu, müvekkilinin yıllardır çifçilik yapmakta, geçimini de çiftçilik faaliyeti sonucunda karşılamakta olduğunu, müvekkili davacının davalı … Kooperatifine üye olduğu tarihten itibaren yapmış olduğu çiftçilik faaliyeti dolayısıyla ihtiyacı olan buğday ve gübre vb. …nden karşılamakta olduğunu, müvekkilinin 2014 yılında kooperatifte yaşanan sıkıntıları duyması sonucu kooperatife gttiğinde kendi adına krediler kullandırılarak borçlandırıldığını öğrendiğini, müvekkilinin, davalı kooperatife borcunun 2013 yılı için 12.000,00 TL civarında olduğunu, davalı kooperatifin yetkilisi ziraat mühendisi olan …’in hileli yöntemler ile kooperatif üyelerini kooperatife borçlandırdığını, …’in bir kısım üyeler yerine imzalar attığını, bazı üyelerin yaptıkları ödemelere istinaden kooperatife ait olmayan sahte tahsil fişlerini imzalayarak verdiğini, kimi üyelerine ise yazıcının arızalı olduğundan dolayı tahsilat fişini vermediğini daha sonra vereceğini söylediğini, hileli davranışlar ile almadıkları kredileri ve mallara karşılık senetler imzalattığını, aldığı nakit paraları hesabına geçirdiğini, tüm bunların savcılık dosyasında ortaya konulduğunu, müvekkilinin borçlandırıldığı, 18/12/2013 tarih ve… nolu kredi borç senedi ile 13.072,78 TL’lik borç yenileme kredisi düzenlendiğini, düzenlenen bu borç yenileme kredisindeki senette bulunan imzaların ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, 19/12/2013 tarih ve …nolu kredi borç senedi ile 9.500,00 TL’lik genel ihtiyaç kredisi kullandırılmasına ilişkin senette bulunan imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı kooperatif yetkilisi … tarafından davalının yetkilisi olması sebebiyle hileli hareketler ile kandırılmış ve elden verdiği nakit paraların kooperatif kasasına girmediğini ve tahsilat fişlerinin düzenlenmediğini, müvekkilinin adına rızası ve bilgisi olmadan krediler çekildiğini ve alındığını, bu hileli davranışların müvekkilini mağdur duruma düşürdüğünü, ileri sürerek; fazlaya ilişkin talepleri saklı olmak kaydı ile müvekkilinin… ve …nolu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, davacının müvekkili kooperatife olan borcunu ödediğini, borcu kalmadığını, … ve …nolu senetler nedeniyle müvekkili kooperatife borçlu olduğunu ve ödediğini, davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını, davacının iddiasını aynı mahiyette belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava şartlarından birisi de dava açılmasında davacının hukuki yararının bulunmasıdır. Dava hakkı hukuki yararla sınırlıdır. Tespit davasında hukuki yarar da, başka şekilde hukuki korunmanın sağlanamaması halinde vardır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur.
Davacı vekili dava dilekçesinde, 18/12/2013 tarihli, … numaralı, 13.072,78 TL bedelli ve 19/12/2013 tarihli, …numaralı, 9.500,00 TL bedelli, senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkememizce getirtilen davalı kooperatif kayıtları dikkate alındığında 18/12/2013 tarihli, … numaralı, senede konu borcu 29/08/2015 tarihinde, 8.000,00 TL ve 06/10/2015 tarihinde ise 7.700,00 TL olarak ödediği, diğer dava konusu edilen 19/12/2013 tarihli, …numaralı senedi ise 28/11/2015 tarihinde 10.000,00 TL olarak ödediği anlaşılmıştır. Dava ise 27/06/2016 tarihinde açılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/01/2016 tarihli 2014/19-674 esas, 2016/76 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere borçlu borcunu ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması gerekmektedir. TBK’nın 77. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca dava açılması gerekmektedir. Hukuki yararın dava şartı olması ve mahkemece her aşamada gözönüne alınması gerekmesi nendeniyle HMK’nın 114/1-h ve 115/2.maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğuna ilişkin dava şartı yokluğundan davacının davasının usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı kooperatif yetkilisi … tarafından davalının yetkilisi olması sebebiyle hileli hareketler ile kandırılmış ve elden verdiği nakit paraları kooperatif kasasına girmemiş ve tahsilat fişlerini düzenlememiş ve müvekkilinin adına rızası ve bilgisi olmadan krediler çekmiş ve almış olduğunu, davalı kooperatifin müvekkiline ait olmayan borç sebebi ile icra takibi yapacağını bildirdiğini, müvekkilinin bu döneme kadar davalı kooperatif ile çalıştığı süre içerisinde ihtiyaç ve yenileme kredisi kullanmadığını, kullanıldığı iddia edilen kredinin de davalı adına tahsil yetkisi olan …’in görevini yaptığı tarihler ile örtüşmesi ve tahsilden sorumlu şahsın, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde hileli davranışlar sorucu kullanmadığı krediler ve almadığı mallar için düzenlenen senetlerden dolayı müvekkili davacının mağdur duruma düştüğünü, davalı çalışanı … hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/14485 hazırlık numarası ile soruşturma başlatıldığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1169E., 2018/930K. sayılı dava dosyasında verdiği 23.11.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL’den peşin olarak alınan 44,40-TL’nin düşümü ile kalan 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …