Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/904 E. 2023/180 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/904 – 2023/180
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/904
KARAR NO : 2023/180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/09/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/532E., 2018/530K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı ile davalı …Sigorta A.Ş arasında 01/03/2017-01/07/2017 tarihlerini kapsayan … numaralı inşaat sigorta poliçesi imzalandığını, 22/05/2017 tarihinde davacı şirketin güneş enerjisi santralinde kablo hırsızlığı meydana geldiğini ve davacının 62.612,05 TL maddi zarara uğradığını ileri sürerek, 62.612,05 TL nin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında hırsızlık tarihini kapsar şekilde sigorta poliçesinin bulunduğunu ancak davacının poliçe özel şartları gereği gerekli güvenlik önlemlerini almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Taraflar arasında hırsızlığın gerçekleştiği 22/05/2017 tarihini kapsar şekilde inşaat sigorta poliçesi düzenlendiği ve davacının poliçe primlerini ödediği hususlarında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Davalı taraf tazminat ödememe gerekçesini poliçede belirlenen şartların sahada gerçekleştirilmemiş olmasına dayandırmaktadır. Dava dosyasında bulunan inşaat sigorta poliçesinde “hırsızlık riski inşaat sahası çevresinin minimum 2 metre yüksekliğinde tel/çit ve/veya panel ile kapatılmış/çevrelenmiş olması ve malzemelerin kilitli depolarda ve bekçi gözetiminde bulundurulması …… ” ön şartı ile temin edilmiş ve aksi halde teminatın geçersiz olacağı kararlaştırılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde delil olarak davacı tarafından sunulan Jandarma tarafından düzenlenmiş olay yeri inceleme raporunda; çalınan kabloların şantiye alanı içerisinde toprak zemin üzerine konulmuş tahta tezgahların üzerine istiflendiği yine çalınan bir kısım kablonun çadır içerisine konulduğu tespiti yapılmıştır. Davacı tarafın delili olarak sunulan bu tutanağın doğru olmadığına dair bir iddia bulunmamaktadır ve tutanak davacının şantiye sorumlusunun beyanı ile oluşturulduğundan tutanaktaki tespit mahkememizce kabul edilmiş ve bu kapsamda çalınan kabloların bir kısmının şantiye içerisinde açıkta bırakıldığı, bir kısmının da çadır içerisinde olduğu bu hali ile poliçenin hırsızlık teminatının geçerliliği için belirlenen ön koşulun yerine getirilmediği yani malzemelerin kilitli depolarda tutulma şartına uyulmadığı ve bu nedenle de hırsızlık teminatının geçersiz hale geldiği ve davalının sözleşme kapsamında tazminat yükümlülüğünün doğmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin gerekli tüm önlemleri aldığını, poliçe ön koşulunda belirtildiği üzere şantiye içerisine güvenlik kamerası takıldığını, güvenlik görevlisi bulundurulduğunu ve iki metreyi aşkın yüksekliğe sahip tel kullanıldığını, tüm bu hususlar belirtilmesine rağmen ve bilirkişi taleplerine rağmen bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, bu şekilde hüküm kurulmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca yapılan tüm itirazlara rağmen hatalı şekilde hüküm kurulduğunu, poliçe şartlarının müvekkili tarafından yerine getirildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/532E., 2018/530K. sayılı dava dosyasında verdiği 14/09/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Başkan Üye Üye Katip