Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/818 E. 2023/564 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/818
KARAR NO : 2023/564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/288 E.-2019/159 K.
DAVACI : … -…-
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …-(UETS)

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline kooperatif yönetim kurulunun 17.09.2010 tarihli ve 46 sayılı kararı ile … parselde bulunan dükkanın 60.000£ bedel karşılığında tahsis edildiğini, aynı kararda “60.000£ karşılığı müvekkili tarafından peşin olarak yatırılan 98.100,00 TL kabul edilerek depolu dükkan niteliğindeki taşımazın satış bedeli olduğu, ayrıca kooperatif tarafından bir bedel talep edilmeyeceği, müvekkilince istenmesi halinde ise A2 bloktan verilecek olan başka bir daireye mahsup edileceği”nin kararlaştırıldığını, müvekkilince 128.092,00 TL. fazla ödeme yapıldığını, yine 17.09.2010 tarih 46 sayılı karar gereği 60.000 £ ödemesi bulunduğunu, davalı kooperatifçe ihtarnamelere ve müvekkilinin herhangi bir borcu olmamasına karşın tapu devrinin yapılmadığını, önceki yönetim kurulu üyelerini BİMER’e şikayet ettiğini, Kayseri C. Başsavcılığınca haklarında dolandırıcılık suçundan dolayı soruşturma başlatıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 60.000 £’nun ihtar tarihi olan 14.12.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; geç teslimden dolayı şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili kooperatifin hiç bir bankada döviz hesabı olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi 128.092,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilince davacının ihtarnamelerine cevap verildiğini, ihtarnamelerde belirtildiği üzere davacının kura çekimine gelmediğini, bakiye borcunu verilen sürede ödemediğini ve kooperatif ortaklığından ihraç edildiğini, davacının yatırmış olduğu 128.092,00 TL’nin gerekli giderler düşüldükten sonra ödeneceğini, davacının iddialarının Kooperatifler Kanununa ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, hiç bir üyeye sabit fiyatla daire ve dükkan satışı bulunmadığını, eski yönetimin davacı ile Kooperatifler Kanununa aykırı olarak yaptığı anlaşmaların usulsüz olduğunu, eğer bir sorumluluk varsa bu işlemi yapan kişilerin sorumluluğu olduğunu, davacının dava dilekçesinde önceki yönetim kurulu üyelerini şikayeti üzerine Kayseri C. Başsavcılığında soruşturmanın devam ettiği açıklamasının savunmalarını doğruladığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “…Kocasinan Tapu Müdürlüğü’nün 18/10/2017 tarihli yazısı ve ekindeki tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın 28/11/2016 tarihinde dava dışı … adına kat irtifakı tesisi yapılmış, bu kişi tarafından 19/04/2017 tarihinde yine dava dışı …’e satışı yapılmış, daha sonra da 20/04/2017 tarihinde yine dava dışı Kerim Ünlü’ye satışı yapılmış ve halen taşınmaz bu kişi adına kayıtlıdır. Yani dava tarihi olan 02/10/2017 tarihi itibariyle dava konusu edilen taşınmaz davalı kooperatif adına kayıtlı değildir. Mahkememizce keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporuna göre de taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri 206.383,77 TL olup, davacının davalı kooperatife ödemesi ise 128.092,00 TL miktarındadır. Mahkememizce 18/07/2018 tarihli keşif neticesinde aldırılan bilirkişi raporlarına denetime açık, yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir. Yani davacının tapu kaydının iptalini ve tescilini talep ettiği taşınmaz dava tarihi itibariyle davalı kooperatif adına kayıtlı olmayıp davacının bu taşınmaz bedeli kadar da davalı kooperatife bir ödemesi bulunamamaktadır. Bu nedenle de davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu talebin reddinin gerekmesi nedeniyle bu talebe bağlı feri nitelikteki geç teslimden dolayı alacak talebinin de reddi gerekmektedir.
Dava dilekçesinde davanın terditli olarak açılmış olması hususu dikkate alınarak davacının davalı kooperatife yaptığını belirttiği 60.000 Euro’nun iadesine ilişkin talebi ile ilgili davacının çıkma payı alacağını istediği kanatine varılmıştır. Dava dosyası itibariyle davacı davalı koperatif yönetim kurulu tarafından 12/04/2017 tarihli 15 numaralı karar ile üyelikten ihraç edilmiştir. Bu ihraca ilişkin kararın da Kayseri 8. Noterliği’nin 12/04/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya 17/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacının bu tarihten önce davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığına veya çıkarıldığına ilişkin bir iddiası ve bu kapsamda sunmuş olduğu belge bulunmamaktadır. Kooperatif üyeliğinden çıkarılan üyenin çıkma payı alacağı o hesap döneme ilişkin genel kurul tarihinden 1 ay sonra muaccel hale gelmektedir. Hatta Kooperetifler Kanunu 17/2. maddesi uyarınca bu ödemeler genel kurul kararı ile belirli bir süre koşullarının gerçekleşmesi halinde ertelenebilir. Davalı kooperatifinde ihracın gerçekleştiği 2017 yılı hesap dönemine ilişkin genel kurulu Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 20/10/2017 tarihli cevabi yazısı da dikkate alınarak dava tarihi itibariyle yapılamamıştır. Bu nedenle de dava tarihi itibariyle davacının çıkma payı alacağı muaccel hale gelmemiştir.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, tanıklarını hangi hususta dinletecekleri belirtilmesine karşın İlk derece Mahkemesince tanıkları … dinlenmeden karar verildiğini, dava 60.000 € yani 252.000,00 TL üzerinden açılmış olup harcı bu miktar üzerinden yatırdıklarını, bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 206,383,77 TL olarak belirlendiğini, ıslah edilecek herhangi bir alacak kalemi bulunmadığından davanın ıslah edilmediğini, müvekkili üzerine düşen ödeme borcunu ifa etmiş olmasına rağmen davalı kooperatifin tapu tescili yönünden üzerine düşen görevi yerine getirmediğini, davayı terditli açarak ödemiş oldukları 60.000€’nun tahsilini talep etmiş olmalarına rağmen mahkemece hukuka aykırı şekilde taleplerinin çıkma payı alacağı olarak değerlendirildiğini, mahkemenin red kararının karşı tarafın sebepsiz olarak zenginleşmesine neden olacak mahiyette olduğunu, davalı kooperatifin taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerini ödemek zorunda olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığına bağlı olarak tahsis edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili, mümkün olmazsa ödedikleri bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davacı tarafça ihracına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 12.04.2017 tarihli kararına karşı ihraç kararının iptali davası açıldığı yolunda gerek ilk derece yargılaması aşamasında, gerek istinaf dilekçesinde, gerekse istinaf incelemesinin yapıldığı bu tarihe kadar herhangi bir iddia ileri sürülmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 135,50 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
29.03.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza