Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/796 E. 2022/992 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12.02.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, 01.02.2001 tarihli konut satış sözleşmesi ile müflis kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle inşaatlarını yapan müteahhit firmaya (… ….Ltd. Şti.) isabet eden Ankara/… … binadan 10.000.00-TL (10.000.000.000-TL) satış bedeli ile bir daire satın aldığını, müteahhidin, muhtemelen edimlerini yerine getirememesinden ya da bilemediği başkaca nedenlerle kooperatifle olan inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, fesih nedeniyle müteahhit firma daireyi teslim edemeyeceğinden, 320,00-TL geçmiş günler faizini ekleyerek 15.9.2003 vadeli, 10.320,00-TL bedelli senet düzenlediğini ve müvekkiline verdiğini, senet vadesinde ödenmeyince müvekkilinin müteahhide başvurduğunu, ancak müteahhidin “senin borcunu kooperatif ödeyecek, onlara başvur” demesi üzerine müflis kooperatife başvurduğunu, kooperatifin ise müteahhidin verdiği bu senedi müvekkilinden alarak kabul ettiğini, ancak vadelere bölmeyi teklif ettiğini ve tediye makbuzu karşılığında, 12.01.2004/2.000,00-TL, 12.02.2004/3.000,00-TL, 20.03.2004/2.000,00-TL, 20.04.2004/3.000,00-TL’lik senetleri düzenleyerek müvekkiline verdiğini, bu senetlerden 12.02.2004/3.000,00-TL bedelli olanını 17.03.2004 tarihinde, yine 250,00-TL’sini nakit, 2.750,00-TL’sini de kooperatif üyelerinden dava dışı …’in 26.03.2004 /2.750,00-TL’lik senedi ile ödediğini, vadesi geçen bakiye 7.000,00-TL’lik 3 adet senede dayalı olarak müflis kooperatif aleyhine Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2004/4807 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile icra takibine geçildiğini, takip kesinleştikten sonra haczi kabil bir şey bulunamadığını, bu kez takip yolunu değiştirip iflas yolu ile devamını talep ettiklerini, ancak müflis tarafça imza inkarında bulunulduğunu, itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesi için Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 2006/297 esas sayılı dosya ile dava açtıklarını, fakat bu esnada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/567 esas sayılı dosyasından davalının iflasına karar verilmesi nedeni ile ikinci iflas kararı verilemeyeceğinden konusuz kalan davanın reddine karar verildiğini, kayıt kabul taleplerinin ise iflas idaresince, müvekkilinin müflis kooperatifle üyelik ve herhangi bir ilişkisinin olmadığı şeklindeki müflis beyanı üzerine 14.04.2011 tarihli karar ile reddine karar verildiğini ve bu kararın 11.10.2011 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini ileri sürerek, 10.000,00-TL tutarındaki alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davacı vekilince, 01.02.2001 tarihli konut satış sözleşmesi ile müflis kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle inşaatlarını yapan … ….Ltd. Şti’den müteahhide isabet eden dairelerden 10.000,00-TL karşılığında 1 adet daire satın aldığını ancak daha sonra kooperatifle olan inşaat sözleşmesinin feshedilmesi üzerine ödediği bedele karşılık kendisine senet verildiğini daha sonra bu sentlerde yer alan borcun ise müflis Kooperatif tarafından üstlenilerek kendisine tediye makbuzu karşılığında keşidecisi müflis kooperatif olan farklı tarihlere ait vadeli senetler verildiğini, senetlerden bir kısmının ödendiğini ancak bakiye bedelin ödenmediğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/567 E. sayılı dosyasından davalının iflasına karar verildiğini , kayıt kabul taleplerinin ise İflas İdaresince reddedildiğini ileri sürerek iflas idaresinin alacak talebinin reddine ilişkin kararının iptaline ve alacağın sıra cetveline kaydına karar verilmesi talep edilmiş ise de;
Davacı vekilinin alacağının esas olmak üzere dosya sunduğu davacı ile dava dışı … Tur…Ltd. Şti. arasında tanzim edilen konut satışına ilişkin adi yazılı sözleşmenin,…üzerinde yapılacak bir konutun satışına ilişkin olduğu, müflis kooperatif ile dava dışı arsa sahipleri arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde ise; müflis kooperatifin, … üzerinde yüklenici sıfatıyla 156 adet konutun yapımını üstlendiği, davacının harici sözleşme ile daire satın aldığını ileri sürdüğü … Tur…Ltd. Şti.’nin bu sözleşmede yüklenici sıfatıyla değil kefil sıfatı ile yer aldığı gibi, her iki sözleşmeye konu … de birbirlerinden farklı oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce tanık olarak ifadelerine başvurulan müflis kooperatifin senetlerin düzenlendiği tarihteki yöneticilerinden olan … beyanında; davaya konu senetlerin, kooperatifin yüklenici sıfatıyla anlaşma imzaladığı … …..Ltd. Şti. ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin fesh edilmesi sonrasında, yüklenicinin kooperatife yapmış olduğu imalatlara karşılık olarak verilen senetler olduğunu belirtmiş ise de; Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2004/4 E. sayılı dosyasında, davacı tarafından S.S. … Kooperatifi aleyhine, davaya konu senetlere dayalı olarak başlatılan iflas yolu ile takip talebine karşı, kooperatif yöneticileri olan … ve … tarafından verilen vekaletname uyarınca Av. … tarafından sunulan 19.12.2005 tarihli itiraz dilekçesi ile; senetlerin sahte olduğu, yönetim kurulu imzalarının bulunmadığı belirtilmiş olmakla, tanık ifadesine itibar etmek mümkün görülmemiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir tarafından tanzim edilen 19.04.2012 tarihli ilk rapor ile 16.10.2017 tarihli son ek raporunda, davalı kooperatife ait 2003 yılı yevmiye defteri ve kayıtları ile 2004 yılı Yevmiye defter ve kayıtlarının tespiti halinde rapor düzenleneceği ifade edilmiş ise de mahkemece yıllara sari olarak yapılan tüm araştırmalara rağmen anılan defterlerin bulunmadığı buna göre davacının davasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Gerek kooperatifin eski başkanı …’ün ve gerekse … İnşaat’ın müdürü …’ün, nüfus kayıt bilgilerine göre aynı köylü olup muhtemelen kardeş çocukları olduğunu, yani kooperatifle … İnşaat’ın ayrısı gayrısı olmadığını, müflisin resen dinlenen yöneticilerinden temin edip karar duruşmasından önce sunmuş oldukları kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noterde düzenlendiğini, yani sonradan düzenlenip de karşı tarafı aldatmaya ya da iddialarını kanıtlamaya yönelik bir belge olmadığını, her ne kadar işbu sözleşmede … İnşaat kefil ise de kooperatifin, arsa sahiplerine olan yüklenimini yerine getirmesine kefil olduğunu, ondan alacağı ya da menfaati olmasa kefil olmayacağını, alacaklarının soyut değil gerçek olduğunu, olayın dışında olduklarından ibraz ettikleri noter sözleşmesini dahi duruşmaya gelmeselerdi temin edemeyeceklerini, bu belgenin bu durumu ortaya koymasına ve tek başına da iddialarının doğru olduğunu göstermesine rağmen mantıklı olmayan nedenlerle itibar edilmemesinin adil olmadığını, şayet sunmuş oldukları delillerin ortaya koyduğu bu resme itibar edilemeyecekse olayın daha iyi anlaşılması için … ve …’ün tanık olarak dinlenmesi gerektiğini, defterlerin bulunulamamasının müvekkilinin kusuru olmadığını; ayrıca iflas idaresinin vekille temsil edilmediğini, iflas idaresini oluşturan memurlardan biri tarafından temsil olunmasına ve duruşmalara da girmedikleri gibi mazeret dilekçesi dışında bir dilekçeleri de olmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/602 E., 2019/108 K. sayılı dava dosyasında verdiği 12.02.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08.06.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09.06.2022

….