Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/768 E. 2021/345 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/768
KARAR NO : 2021/345

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine HMK m.352 gereğince yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkilinin alacaklarının tahsili için davalı aleyhine 30.10.2015 keşide tarihli ve 8.000,-TL bedelli, 30.11.2015 keşide tarihli ve 8.000,-TL bedelli ve 30.12.2015 keşide tarihli ve 10.000,-TL bedelli çeklere dayalı olarak Ankara 22. İcra Dairesinin ……… sayılı dosyası üzerinden ve 30.01.2016 vade tarihli ve 10.000,-TL bedelli bonoya dayalı olarak Ankara 22. İcra Dairesinin …… sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını,
Ankara 13. Asliye Ticaret mahkemesinin 17.03.2016 gün ve ……Esas sayılı dosyası ile borçlu şirketin iflasına karar verildiğini;
İflas tarihi itibariyle …….. sayılı takip dosyasından 33.183,65 TL ve………. sayılı takip dosyasından ise 11.873,92 TL kesinleşmiş alacaklarının bulunduğunu; bunların dışında keşidecesi müflis şirket olan 28.02.2016 vade tarihli 15.000,-TL bedelli bono ile 30.03.2016 vade tarihli 15.000,-TL bedelli bonolarla alacaklı olduklarını; toplam alacağın 75.057,58 TL olduğunu;
Masaya yaptıkları başvuru üzerine alacağın 44.528,78 TL’lik kısmının 4. sıraya kaydedildiğini ancak icra takibine konu edilmeyen 30.528,80 TL’lik alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek alacağın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas dairesi vekili iflas hukukunun kamusal yapısı gereği davacının davaya konu ettiği dayalı alacak yönünden dayanak bonoların alacağın varlığ3ı için yeterli bir belge olarak kabul edilmediğini, temel borç ilişkisinin tereddüte yer vermeyecek şekilde tespitinin gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi’nce “… her ne kadar kambiyo senetleri illetten mücerret ise de, iflas hukukunun kamusal yapısı gereği alacağın varlığını ispat için yeterli bir belge olarak kabul görmemektedir. Bu durumda alacaklı ile müflis şirket arasındaki temel borç ilişkisinin incelenmesi ve senetlerin dayandığı temel borç ilişkisinin tereddüde yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerekmektedir. Davacı taraf davasını ispat hususunda dosyaya muavin defter kayıtları dışında başka bir delil ibraz etmemiş ve yemin deliline de dayanmamıştır. İbraz edilen davacı şirket defter kayıtlarında davaya konu senetlerin yer almadığı anlaşılmıştır. Müflis şirketin defterlerine ise ulaşılamamıştır. Bu şekilde davacı tarafından senetlere yönelik iddia ispat edilememiş, icra dosyalarında fazla tahsil edilen tahsil harcının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla…” davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili:
– Davalının defterlerine dayandıklarını ancak davalının defter sunamadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/5 düzenlemesi uyarınca davanın kabulünün gerektiğini,
– Alacaklarını gösteren belgelerin, şirket yetkilisinin geçirdiği kaza nedeniyle sunulamadığını; sonrasında bunun için istedikleri sürenin mahkemece verilmediğini,
– Kararın eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacı yanca dayanılan kambiyo senetlerine dayalı alacağın iflas masasına kaydının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava iflas masasına kayıt istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince kambiyo senetlerinin iflas masasına karşı alacağı tek başına ispata yeterli bir delil olmadığına ilişkin ilke olarak doğru ise de özellikle Yargıtay’ın bu uygulaması, kayıt başvurusuna başka hiç bir hukuki temele dayandırılmadan mesnet teşkil eden kambiyo senetleri için söz konusudur. Bir diğer ifade ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bulunduğuna dair başka belgelerin sunulamaması halinde kambiyo senetleri tek başına alacağın masaya kaydına yeterli değildir. Bu yaklaşımın altında yatan sebeplerin başında müflisin her zaman düzenlenmesi mümkün kambiyo senetleri ile gerçek olmayan alacaklılar ihdas etmesi ve bu yolla iflas idarelerini ele geçirmesi ve tasfiye sonunda da alacaklılarından mal kaçırması şeklinde ortaya çıkan kötüniyetin engellenmesi gelmektedir.
Somut olayda davacı ile müflis arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu, davacının daha evvel müflis hakkında başka kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takibi yaptığında çekişme bulunmamaktadır. Bu çerçevede, davacının masaya yazdırmak istediği iki adet bonoya dayalı alacağının, yukarıda açıklandığı şekilde gerçek olmayan bir alacağa ilişkin olduğu kabul edilemez. Nitekim alacaklı alt ilişkiyi ispatlayan belgeleri sunmak için de girişimde bulunmuştur.
Her ne kadar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222’nci maddesinin 5 numaralı fıkrası başka hiç bir delile dayanmaksızın, münhasıran davalı defterlerine dayanılması halini düzenlediği için başka delillere dayanmayan davacı bakımından uygulanması mümkün bir düzenleme olmasa da davalı yanın defterlerinin incelenememiş olması da tek başına davacının haksızlığını göstermez.
Diğer taraftan davacıya alt ilişkiyi ispat kapsamında usulünce süre verilmesi de gerekir. Nitekim davacı yan buna ilişkin faturaları sunmuş ve süresi içinde sunamamasına ilişkin gerekçelerini de belirtimiştir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki delillere göre davanın kabulü ile 28.02.2016 vade tarihli 15.000,-TL bedelli bono ile 30.03.2016 vade tarihli 15.000,-TL bedelli bonolar toplamı 30.000,-TL tutarındaki alacağın masaya kaydına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmek gerekirken reddinde isabet görülmemiş; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir (HMK m.353/1-b.2).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m.353/1-b.2 gereğince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………..E.,…… K sayılı dava dosyasında verdiği 20/11/2018 tarihli KARARIN DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1. Davanın kabulü ile iflas idaresince reddedilen 30.000,-TL davacı alacağının iflas masasına kaydına; fazlaya ilişkin talebin reddine,
2. Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç ve 127-TL posta gideri ve 1.000-TL bilirkişi ücreti olmak üzere olmak üzere toplam 1.185,40 TL’den kabul oranına göre 1.164,86 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 29,20-TL’nin düşümü ile kalan 30,10-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4. Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5. Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği, istinafa başvuranın sıfatı ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,”
II-Peşin alınan istinaf harçlarının iadesine,
III-Davacı tarafından yapılan istinaf posta gideri 3,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
IV-HMK m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; m. 359/3 gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
03/03/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (88.630,00 TL) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır