Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/622 E. 2023/938 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/622 – 2023/938
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/622
KARAR NO : 2023/938
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/826 E.-2018/857 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; Yurt genelinde gerek …’ya ait, gerekse … tarafından kiralanan depolarda stoklanan muhtelif ürünlerin davalı sigorta şirketince sigortalandığını, Sigorta Genel Şartlarında Fırtına Klozunun, “Yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı, saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlar) veya fırtına sırasında rüzgârın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararlar teminata ilave edilmiştir.” şeklinde tanımlandığını,
… hinterlandında bulunan …. Şti.’den kiralanan mısır deposunun duvarının, 18-19 Ocak 2016 tarihlerinde bölgede meydana gelen kuvvetli rüzgâr ve fırtınanın etkisiyle zarar gördüğünü, 130.000 kg mısırın zayi olduğu ve 6.540 kg mısırın kıymet kaybına uğradığının tespit edildiğini,
Poliçe hükümleri kapsamında 136.540 kg (130.000 kg zayi olan mısır+6.540 kg kıymet kaybına uğrayan mısır) mısır bedeli olan 94.485,68 TL ile 256.396,75 TL kurtarma| masrafları olmak üzere toplam 350.882,43 TL zararlarının davalı sigorta şirketinden talep edildiğini,
Davalı sigorta şirketince 17.05.2016 ve 17.10.2016 tarihli yazılarla, olay tarihinde rizikonun bulunduğu adreste yer alan Kozan meteoroloji istasyonu verilerine göre rüzgar şiddetinin 8.2 m/sn olarak ölçüldüğü ve bölgede bir fırtınanın söz konusu olmadığı, depoya gereken ürün miktarından daha fazla ürün konulması sonucu dökme mısır ürünlerinin duvarlara uyguladığı basınç nedeni ile duvarın yıkılarak çatının çökmesine neden olduğu, poliçe teminatıyla örtüşmeyen hadise nedeni ile tazminat tahakkuku yapılamayacağının bildirildiğini,
Müvekkili Kurum Alım ve Muhafaza Dairesi Başkanlığınca, depo mahallinde 7 ve 8 bofor şiddetinde rüzgâr olduğu, hasarın sigortalanmış risklerden (fırtına teminatı) kaynaklandığının bildirildiğini,
Depo sahibi …. Şti.’nin söz konusu depoyu sigorta ettirdiği … Sigorta şirketinden depoda meydana gelen zararı tahsil ettiğini, … Sigorta şirketinin depo için düzenlettirmiş olduğu 03.02.2016 tarihli Ekspertiz Raporunda, “Sigortalının bulunduğu mahal Toprakkale ölçüm raporunda belirtilen güzergâhta yer aldığı için fırtına hızı 8 bofor hızında olup poliçe umumi şartları gereğince uygunluk arz etmektedir.” şeklinde belirtildiğini,
İleri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 357.373,39 TL.’nin olay tarihi olan 18.01.2016 tarihinden itibaren sözleşme faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilince davacıya ait Yurt genelinde kapalı depolarda stoklanan muhtelif ürünlerin azami 200.000 tonu, azami 190.000.000.TL.’sına kadar 01.03.2015-01.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, poliçe genel ve özel şartları dahilinde sigortalandığını,
Davacı tarafından, …’a ait depoda, 19.01.2016 tarihinde hasar meydana geldiğinden bahisle müvekkil şirkete hasar ihbarı yapması üzerine ekspertiz tarafından yapılan incelemede, depo binasının briket duvar arkasının patlaması, çökmesi ve taşıyıcı duvarın ortadan kalkmasına bağlı olarak çelik konstrüksiyon çatısının ankraj ve tij bağlantılarından koparak çökmesine bağlı olarak hadisenin gerçekleştiği, depoların kapasitesinin 42.168,04 ton olmasına rağmen 48.938,00 ton ürün konulduğu, çatısı çöken 4 nolu depoya 7.783,16 ton ürün konulması gerekirken 9.894,80 ton dökme mısır ürünü konduğu, çatısı çökmemesine karşın tehlike arz etmesi nedeniyle içindeki ürünlerin tahliye edildiği, 3 nolu depoya 7.783,16 ton ürün konulması gerekirken 9.894,80 ton ürün konulduğunun anlaşıldığının bildirildiğini, meteoroloji verilerinin de incelendiğini, depoların bulunduğu …’da 18.01.2016 tarihinde 10,80 metre/saniye(6 bofor) , 19.01.2016 tarihinde 8,20 metre/saniye (5 bofor) şiddetinde rüzgar hızı ölçümü yapıldığı, poliçe genel şartları uyarınca 7 bofor şiddeti altındaki rüzgar hızlarının verdiği hasarların teminata girmediği, yine riziko mahallinde yer/toprak kayması veya çökmesine ilişkin herhangi bir emareye de rastlanmadığı, depoya konulması gereken ürün miktarından daha fazla ürün konulmasına bağlı olarak, dökme mısır ürünlerinin duvarlara uyguladığı basınç nedeni ile duvarın yıkılarak çatının çöktüğü kanaatinin bildirildiğini,
Davacı tarafça, depoda meydana gelen zararın … Sigorta şirketinden tahsil edildiği, … Sigortanın depo için düzenlettiği ekspertiz raporunda, Toprakkale ölçüm raporunda belirtilen fırtına hızının 8 bofor olduğunun belirtildiği ileri sürülmekte ise de, riziko adresi olan … Mevkii-… adresine en yakın Meteoroloji İstasyonu Kozan Meteoroloji İstasyonu olmasına rağmen, Ceyhan – Toprakkale Meteoroloji İstasyonlarının ölçümlerinin baz alındığının görüldüğünü, Kozan Meteoroloji İstasyonu verilerine göre rüzgar şiddeti 8,2 m/sn. (5 bofor) olarak ölçülmüş olup bölgede bir fırtınanın söz konusu olmadığının tespit edildiğini,
Hasarın meydana geliş şeklinin fırtına hasarının vereceği zararla örtüşmediğini, dava konusu hadisede çatının 90 derece açı ile bulunduğu yere çöktüğünü, oysa fırtına hasarlarında rüzgarın estiği yöne göre zarar gören çatı ve çatı kaplamasının belli bir açıklığa savrulması gerektiğini,
Depolara kapasitesinin üzerinde doldurulan dökme mısır emteasının depo duvarlarına uyguladığı basınç sebebiyle duvarların yıkılması ve çatının çökmesi sebebi ile oluşan emtea hasarının poliçe teminatı dahilinde bulunmadığını,
Kabul anlamına gelmemek üzere, meydana geldiği iddia edilen ürün zararı ve kurtarma masrafı olarak bildirilen afaki tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davacının meydana geldiğini bildirdiği zararının poliçe teminatı ile de örtüşmediğini,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 23.08.2017 tarihli raporda; taraflar arasında … numaralı ve 01.03.2015 – 2016 vadeli “Klasik Yangın Sigorta Poliçesi” düzenlendiği, düzenlenen poliçe kapsamında 190.000,00 TL sigorta bedeli ile yurt genelinde kapalı depolarda stoklanan buğday, arpa, çavdar…çeltik için yangın rizikosuna karşı teminat verildiği, 01.03.2015 – 01.03.2016 vadeli ve 01 nolu Zeyilname ile poliçenin açıklama kısmının “Yurt içinde gerek …’ya ait, gerekse … tarafından kiralanan depo ve satış noktalarında stoklanan buğday, arpa, çavdar, yulaf…ve çeltiğin sigortalanmasıdır.” şeklinde değiştirildiğinin anlaşıldığı, Yangın Sigortası Genel Şartları hükümleri saklı kalmak kaydı ile; yağmur, kar, dolu ile beraber olsun olmasın münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte hızı saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlar) veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararların teminata ilave edildiği, … Genel Müdürlüğü Teknik İşleri Dairesi Başkanlığının 08.06.2016 tarihli Teknik Raporu’nda özetle, bölgede meydana gelen fırtınamsı rüzgar ve fırtınanın şiddetiyle, depo içerisinde balon etkisi göstermesi ve depo zemininin yumuşamasına sebep olan şiddetli yağışların etkisi ile deponun yıkıldığı kanaatine varıldığının belirtildiği, dosya içeriğinde bulunan fotoğraflarda da görüldüğü üzere, yıkılan duvarların, komple deponun dış iskimatine doğru yattığı, çatı yükünden, depo içi kullanımdan veya dış faktörlerden olan rüzgar yükünden kaynaklanabilecek yatay kuvvetlerden oluşan dönme momentini karşılayacak bir temel yapısının kolonların ve duvarın altında olmaması nedeniyle duvarın üzerine gelen yükü taşıyamaması sonucu yıkıldığının çatı kenarları ile duvar üstü birleşim yerlerinde açıklıklar bulunduğunun görüldüğü, bu açıklıkların olası şiddetli rüzgarlara maruz kalındığı taktirde çatıda ciddi hareketlenmeye neden olabileceği, bu durumun yapının genel dengesini bozabileceğinin, deponun konumlandırıldığı alanda aşırı yağış sonucu tahliye edilmeyen suyun zeminde toprağı yumuşatması nedeniyle taşıyıcı sistemin zeminde temas ettiği noktalarda oturumlara neden olabileceğinin, deponun sahip olduğu taşıyıcı sistem ve sahip olduğu fiziksel özellikler itibariyle kullanıbilecek kapasitesinin belirlenmemesine bağlı olarak, olası çevresel koşullar da dikkate alındığında depo stabilitesinin bozulabileceğinin düşünüldüğü, sigorta poliçesi teminatlarından Fırtına Klozu’nda “Hızı, 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlar” ifadesinin yer aldığı, bu ifadeye göre bu rüzgar hızından yüksek şiddette rüzgar esmesi sonucu deponun yıkılması durumunda sigorta poliçe teminatları kapsamında ödeme yapılabileceğinin belirtildiği, hadisenin meydana geldiği 19.01.2017 tarihinde, rüzgar şiddetlerine ilişkin depolara farklı mesafelerde bulunan ölçüm istasyonlarına ait ölçüm değerlerine Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 22.06.2017 tarihli mahkemeye sunduğu yazı ekinde yer verdiği, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün sunduğu istasyonların konumlarının taraflarınca bulunarak Google Earth fotoğrafında gösterildiği, sunulan rüzgar şiddetleri ve yönlerine ilişkin olarak 10 adet istasyondan ölçülen farklı yön ve şiddet rüzgar değerlerine ve yağı değerlerine yer verildiği, bu istasyonların olay mahalline farklı uzaklıklarda olduğunun görüldüğü, istasyonlardaki ölçümlerin olay mahalline etkisine ilişkin uzmanlık alanları dışında olması sebebiyle bir değerlendirme yapılamadığı, bu sebeple rapora konu uyuşmazlık açısından bir kanaat belirtilemediği, bu bağlamda Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 22.06.2017 tarihli mahkemeye sunduğu bilgi ve belgelerin bu konuda uzman Meteoroloji Mühendisi tarafından incelenerek, farklı istasyonlardaki ölçümlerden faydalanarak olay tarihinde var olan rüzgar şiddetinin ne olacağının tespitinin davaya konu uyuşmazlığın çözümü açısından aydınlatıcı olacağının düşünüldüğü, depolarda meydana gelen hasarın sigorta kapsamında olması durumunda meydana gelen hasarın 300.000,00 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Meteoroloji Mühendisi ile Harita Kadastro Yüksek Mühendisi tarafından düzenlenen 28.03.2018 tarihli ve 16.11.2018 tarihli raporlarda; dava konusu olayın meydana geldiği günde olay mahallinde en fazla 15,4 m/sn rüzgar hızının oluşabileceği, poliçedeki Fırtına Klozu’nda belirtilen 17,1 m/sn’den daha fazla rüzgar hızının olması şartını sağlamadığı açıklanmıştır.
Toplanan deliller, dosya içeriği ve özellikle bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; yıkılma sebebinin sigorta poliçe teminatı kapsamında olması için poliçede yer alan Fırtına Klozu kapsamına girmesi gerektiği, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda, dava konusu olayın meydana geldiği günde olay mahallinde en fazla 15,4 m/sn rüzgar hızının oluşabileceğinin tespit edildiği, poliçedeki Fırtına Klozu’nda belirtilen 17,1 m/sn’den daha fazla rüzgar hızının olması şartını sağlamadığı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, gerekçeli kararda belirtildiği üzere olayın gerçekleştiği deponun bulunduğu alanın tam ve sağlıklı bir şekilde tespit edilemediğini, 10 farklı istasyondan ölçüm alındığı ve bunların olay mahalline uzaklıkları husunda uzmanlıkları olmadığı gerekçesiyle konunun takdirinin meteoroloji uzmanı ve Mahkemeye bırakıldığını, olay mahallinde en fazla 15.4 m/sn rüzgar oluşabileceği ve hızın 17.1 m/sn şartını sağlamadığının belirtildiğini,
Deponun kiralandığı firmaya sigorta yapan … Sigorta tarafından yapılan ekspertiz raporunda olay mahallinin Toprakkale ve oradaki rüzgar hızının 18.8 m/sn olduğunun belirlediğini, bunun sigorta şartlarını taşıdığını,
Ayrıca konunun sadece rüzgar şiddeti olarak değerlendirilmesi teknik açıdan doğru olmayıp şiddetli yağışlar nedeniyle zeminde yumuşama, örselenme ve taşıma gücü kaybı olabildiğini, bu nedenle yollar, köprüler, binalar gibi her türlü yapının yana yatması, çökmesi vb. ciddi kalıcı hasarlar oluşabildiğini,
Bu nedenle olay mahallinin koordinatları doğru belirlenerek oluşan fırtına tespitinin doğru yapılması gerektiği kadar, aşırı yağışlar nedeniyle
zeminde oluşan benzer durumların olayın meydana gelmesinde etkisi de araştırılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve müvekkili Kurum lehine talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sigorta poliçesine dayalı olarak hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 135,50 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
24.05.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza