Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/618 E. 2023/1096 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/618 – 2023/1096
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/618
KARAR NO : 2023/1096

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.07.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/43 E., 2018/526 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili hizmet alım sözleşmesi kapsamında yüklenici firma tarafından çalıştırılan işçilerin işçilik hak ve alacaklarının tahsili için müvekkili idareyi hasım göstererek Ankara 21. İş Mahkemesi’nde dava açtıkları davalar sonucunda müvekkili aleyhine hükmedilen toplam 386.207,11 TL’nin ödendiğini;
Davalı yüklenici şirket ile müvekkili idare arasında akdedilen teknik şartnamenin 10/a maddesi gereği yüklenicinin ihale konusu hizmetin ifasından İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde doğan alacakları ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek anılan tutarın ödeme tarihi olan 19.09.2007 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dışı işçiler tarafından Ankara 21. İş Mahkemesi’nde açılan davalarda müvekkili şirketin taraf olmadığını, davacının hangi dosya için ne miktar ödediğini belirtmeksizin toplam 386.207,11 TL alacak için dava açmasının usule aykırı olduğunu, müvekkili ile davacı idare arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi imzalanmadığını, müvekkilinin alt taşeron sıfatı ile davacıya personel ve mal temini sağladığını, dava dışı işçilerin taleplerinin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerine ilişkin olduğunu, bu taleplerin tümünden üst işveren konumundaki davacı idarenin sorumluğu olduğunu, davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin davacı tarafından süresinden önce feshedildiğini, fesih nedeni ile işçilerin iş akitlerinin feshedildiğini, hizmet alım sözleşmesinin feshinde tüm kusurun davacı idareye ait olduğunu, işçilerin iş akitlerinin feshedilmesine davacı idarenin sebebiyet verdiğini, ihale kapsamında çalıştırılan işçilerin özlük haklarının müvekkili tarafından eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince “…davacının akdi ilişkiye dayalı olarak davalı alt yükleniciye karşı rücu talebinde bulunamayacağı, davalı alt yüklenicinin iş bu davada pasif husumet sıfatını taşımadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde :
– İş Kanunu’nun 2’nci maddesi uyarınca asıl yüklenici ve alt yüklenicilerin işçilerin alacaklarından asıl işverenle birlikte sorumlu olduğunu, cevap dilekçesi ekinde sunulan alt yüklenici sözleşmesinin 15’inci maddesinde de alt yüklenicinin sözleşme konusu işlerde çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukların da mevzuatın emredici hükümlerine tâbi olduğunu, bu nedenle anılan yasal düzenlemeye göre davalının da sorumlu olduğunu, İş Mahkemesi dosyalarının celp edilerek işçilerin hangi yüklenici firmalar tarafından çalıştırıldığının tespiti ve bu firmaların idareleri ile ilişkisini ispatlayacak onaylı sözleşme örnekleri celp edilerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b,1 gereğince; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/43 E., 2018/526 K sayılı dava dosyasında verdiği 11/07/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına
14.06.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 14.06.2023)

Başkan Üye Üye Katip