Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/590 E. 2022/1357 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/590
KARAR NO : 2022/1357

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/494E., 2018/666K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili: Davacı şirket tarafından davalıya toplam bedeli 54.734,74 TL olan 5 adet fatura tanzim edildiğini, söz konusu faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine 03/04/2015 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiğini ve bahsi geçen ihtarnamenin 06/04/2015 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı tarafın tarihsiz bir cevap evrakı ile 30/03/2015 tarihinde kesilen iade faturası ve 03/04/2015 tarihli dekont ile belgelendirilen 10.000,00 TL lik nakit ödemeye istinaden bakiye borç bedelinin, 33.524,74 TL olduğunu bildirdiğini, davalı tarafın 30/03/2015 tarih ve seri … nolu toplam 11.210,00 TL bedelli iade faturasının davacı şirkete 14.04.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu faturanın davacı şirket ile ilişkisi olmadığı gerekçesi ile…6. Noterliğinin 10687 yevmiye nolu ve 16/04/2015 tarihli ihtarnamesi ile davalı tarafa iade edildiğini, davalı tarafça söz konusu 5 adet faturadan bakiye 44.900,00 TL yi ödememesi üzerine cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine 22.04.2015 tarihinde, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8435 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 11.200,00 TL lik kısmına itiraz ettiğini ancak davacı tarafa itirazla ilgili herhangi bir tebligat yapılmadığından, epeyce bir süre sonra takibe itiraz edildiğinin haricen öğrenildiğini ileri sürerek, davanın kabulüne ve itirazın iptaline, haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili: Davacı vekilinin itirazın iptali süresi olan 1 yıllık süreyi kaçırması sebebiyle davanın usulen reddi gerektiğini, davacı tarafla yapılan şifahi anlaşma ile davacıdan mal ve hizmet satın alındığını ve bu şekilde davacı ile bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu ancak davacının hak etmediği rakam ve kalemlerde davalı adına faturalar tanzim ettiğini ve bunun üzerine davacı şirketin söz konusu hak edilmeyen bedellere ilişkin olarak 30/03/2015 tarihinde 11.210,00 TL lik kısmına itiraz edildiği, icra davasında itiraz edilmeyen kısmın ise ödenmiş olduğu ve davalı şirketin davacıya borcunun kalmadığını savunarak, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan kısmi itirazın iptali ile inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, icra dosyası celp edilmiş, davacı ile davalı defterleri üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8435 sayılı dosyasının incelenmesinde; Takibin taraflar arasında olduğu, davacının ferileri ile birlikte toplam 44.900,00 TL alacak talebinde bulunduğu, davalının 11.200,00 TL lik kısma ve faizine süresinde itirazı ile takibin kısmen durduğu görülmüştür.
Davalı defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi tarafından düzenlenen 12/03/2018 tarihli raporda;
-Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında başlatıdığı ve 2015 yılında bittiği,
-Davacı tarafından tanzim edilen ve icra takibine konu edilen faturaların tamamının davalının kabulüne girerek ticari defterlerde kayıt altına alındığı,
-Davacı kayıtları ile davalı kayıtları arasında 11.210,00 TL lik farkın davalı tarafından davacı adına tanzim edilen fakat davacı tarafından kabul edilmeyerek noter ihtarnamesi ekinde iade edilen 30/03/2015 tarihli 11.210,00 TL bedelli, fiyat farkı faturasından kaynaklandığı tespiti yapılmıştır.
Davacı defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi tarafından düzenlenen 16/07/2018 tarihli raporda;
-Davacının defter kayıtlarına göre icra takibi tarihi itibariyle 60.677,94 TL alacaklı olduğu her ne kadar davalı defterlerine göre 27.153,20 TL lik bir fark olsa da davacının icra takip tutarı olan 44.734,74 TL ve davalı defter kayıtlarında bu tarihteki bakiye borcun 33.524,74 TL olduğu değerlendirildiğinde taraflar arasındaki anlaşmazlığın sadece 11.210,00 TL tutarlı fiyat faturasından kaynaklandığı tespiti yapılmıştır.
Davacı ve davalı defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporları birbirini doğrulamaktadır. Davacının takip dayanağı yaptığı faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olup, davalının 30/03/2015 tarihinde tanzim ettiği ancak davalı tarafça kabul edilmeyen 11.210,00 TL lik fiyat farkı faturasından uyuşmazlık çıkmaktadır. Fiyat farkı faturasını düzenleyen davalının söz konusu faturayı hangi nedenle düzenlediği ve fiyat farkı düzenlemekte haklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Davalı taraf cevap dilekçesinde “davacı firma zaman içerisindeki hak etmediği rakam ve kalemlerde tarafımıza fatura kesmiştir.” soyut itirazı dışında fiyat farkı faturasını neden tanzim ettiğini somutlaştırmamış olduğu gibi eğer iddia edildiği gibi davacı taraf hak etmediği faturalar düzenledi ise faturaların defterlerine işlemeksizin tebliğinden itibaren 8 günlük süre içerisinde itiraz etmesi gerekirken bu yönde hareket etmediğinden davanın kabulüne ve davacı alacağa faturaya dayalı likit bir alacak olduğundan inkar tazminatı koşulları oluştuğu kabul edilerek inkar tazminatı takdirine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: öncelikle davacının itirazın iptali davası için yasal bir yıllık süreyi kaçırdığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde davacının müvekkiline hak etmediği faturalar düzenlediğini, buna ilişkin olarak 11.200,00-TL’lik iade faturası düzenlendiğini, müvekkilinin itiraz edilen kısımla ilgili hiçbir borcunun olmadığını, bilirkişi raporlarında da 11.200,00-TL kadar borçlu olunmadığının tespit edildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/494E., 2018/666K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.11.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince yatırılması gereken 765,07-TL’den peşin olarak yatırılan 191,50-TL’nin düşümü ile kalan 573,57-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2022

Başkan … Üye … Üye 109485 Katip …