Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/574 E. 2022/1747 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/574
KARAR NO : 2022/1747

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/356E., 2018/967K.
DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı, kooperatif hissesini dava dışı …’den 20.09.2016 tarihinde satın aldığını, satın aldığı şahsın da 24.08.1994 tarihinde kooperatife üye olduğunu, satın alındığı tarihe kadarki giderlerin… tarafından ödendiğini, genel kurulda 10 nolu gündem maddesi ile siteye yeni katılacak üyelere altyapıdan faydalanabilmesi için yarım parselden 21.000 USD, tam parselden 42.000 USD alınmasına, yeni üyelerden diğer üyelerin yapmış olduğu yatırım giderleri ve yönetim giderlerinin toplam tutarı kadar tahsilat yapılmasına karar verildiğini, alınan bu kararın mükerrer tahsilata yol açacağını ileri sürerek, 09.04.2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurulunda alınan 10 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin arsa kooperatifi iken genel kurul kararı ile yapı kooperatifine dönüştüğünü, davacı tarafından dava dışı şahsa ait tam parseli satın alınarak toplam üç üyelik sahibi olduğunu, eski üye tarafından müvekkil kooperatife yapılmış bir ödeme olmadığını, 08/05/2016 tarihli 2015 hesap yılı olağan genel kuruluna davacının katıldığını, bu genel kurulda 9 numaralı karar ile 09/04/2017 tarihli 2016 yılı olağan genel kurulunda alınan 10 numaralı kararın aynı olduğunu, kooperatif kayıtlarında herhangi bir ödeme olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… davacı tarafından iptali istenen 09/04/2017 tarihli genel kurulun 10 numaralı gündem maddesinin ilk paragrafında “her bir üyenin 04/05/2014 tarihli genel kurula kadar yapmış oldukları ödemenin USD cinsinden 21.000 USD tutarında olduğu, Aralık 2014 tarihinden Nisan 2016 tarihine kadar ödenen aidatların toplamının 599,00 USD’ye karşılık geldiği” yönünde tespit yapılmış olup, alınmış herhangi bir karar bulunmamakta, ikinci paragrafında ise ” mevcut üyelerimizin haricinde sistemimize yeni katılacak olanların yani mevcut altyapıdan istifade etmek isteyenlerin Nisan 2017 sonu itibariyle 21.000 USD ve daha sonrası için ödenecek aidatların da USD karşılığı olarak hesaplanarak ödemelerine” ilişkin teklifin kabul edildiği görülmüştür. Alınan bu karar yani kooperatife yeni kaydedilecek üyeler için belirlenen asgari ödeme tutarı ana sözleşmenin 23/6 maddesindeki “ortaklardan tahsil edilecek taksit miktarı ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” görevi çerçevesinde alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre iptali istenen kararla ilgili hakdüşürücü süre içerisinde dava açılmış ise de iptali istenen kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı anlaşılmış olmakla davacının iptali talebi yerinde görülmediğinden davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle: dava konusu genel kurul kararının iyiniyet kurallarına açıkça aykırı olduğunu, ilk derece yargılamasında bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadığını, yerel mahkemenin hatalı bilirkişi raporunu hükme esas alarak haklı davalarının reddine karar verdiğini, eldeki davanın haklılığının kooperatifin 2017 yılı genel kurulunda alınan karar ile açıkça ortaya çıktığını ve davanın konusuz kaldığını, bu nedenle eldeki dava dosyası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesi gerektiği halde davalarının reddine karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacının diğer istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusu Genel Kurul Tunağaının incelenmesinde; davacının iptalini talep ettiği 10. maddenin oylanması sırasında “ret oyu kullanan … bu öneriyi kabul etmediğini ve tutanaklara geçmesini beyan etti” sözleriyle ret oyu kullandığı, muhalefet şerhinin kayda alındığı, 08.05.2017 tarihinde açılan davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmektedir.
Kooperatifler Kanununun 42/5. maddesinde “Kanun ve Anasözleşme ile Genel Kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek” Genel Kurul’un devir ve terk edemeyeceği yetkiler arasında belirtilmiş, Anasözleşmenin Genel Kurul’un yetkilerinin belirlendiği 23. maddesinin 6. bendinde ise, “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartlan ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” görevi, yine Genel Kurul’un devredemeyeceği yetkiler arasında sayılmıştır.
Davacı tarafından iptali talep edilen, 09.04.2017 tarihli Genel Kurul’un 10 numaralı gündem maddesinde; “her bir üyenin 04.05.2014 tarihli Genel Kurul’a kadar yapmış oldukları ödemenin USD cinsinden 21.000,00-USD tutarında olduğu, Aralık 2014 tarihinden Nisan 2016 tarihine kadar ödenen aidatların toplamının 599,-USD’ye karşılık geldiği” yönünde bir tespit yapılmış olup, alınmış herhangi bir karar bulunmamaktadır. 2. paragrafında ise; “Mevcut üyelerimizin haricinde, sitemize yeni katılacak olanların yani Mevcut altyapıdan istifade etmek isteyenlerin Nisan 2017 sonu itibariyle 21.200,00-USD ve daha sonrası için ödenecek olan aidatların da USD karşılığı hesaplanarak ödemeleri”ne ilişkin teklifin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Yani buna göre, yeni üye olacak kişilerin ödeyecekleri tutarın belirlenmesi için bir kıstas olarak, ödenmiş aidatların USD karşılığını tespit etmiş; ikinci paragrafta ise kooperatife genel kuruldan sonra kaydedilecek üyeler için, tespit edilen USD karşılığının ödenmesini karar altına almıştır. Alınan bu kararın,Anasözleşmenin 23/6. maddesindeki “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” görevi çerçevesinde alınmış olduğu, mevcut ortakların ödemiş olduğu tutarla denkleştirirken, dövize endeksleme yolunun tercih edildiği kabul edilmelidir. Söz konusu kararın, mevcut üyeliklere uygulanmayacağı zaten kararın başında “mevcut üyelerimizin haricinde ” denilmek suretiyle belirtilmiştir.
Öte yandan, kararın “… daha sonrası için ödenecek olan aidatların da USD karşılığı hesaplanarak ödemeleri” kısmı eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir zira gündemin 8.maddesinde ortaklar için aylık 125,00-TL. aidat belirlendiği görülmektedir.Bu durumda, 09.04.2017 tarihli Genel Kurul’dan sonra yeni katılacak üyeler, bir yandan o güne kadar yapılan ödemelerin USD karşılığını ödeyecek, bir yandan da mevcut üyeler için TL. cinsinden belirlenmiş olan aidatı USD cinsinden ödeyecekler, üye olduktan sonra dahi, kur farkından doğabilecek riski üstlenmek zorunda kalacaklardır. Bu nedenle kararın, “… Daha sonrası için ödenecek olan aidatların da USD karşılığı hesaplanarak ödemeleri” kısmının Kooperatifler Kanununun 23. maddesine aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, bilirkişi tarafından da irdelenen açıklanan husus gözetilmeksizin davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, Dairemizce, davacının bir kısım istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 356/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek,davanın kısmen kabulüne dair yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları yönünden İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/356E., 2018/967K. sayılı dava dosyasında verdiği 05/12/2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1- Davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 09.04.2017 günü yapılan genel kurul toplantısında 10. gündem madde ile alınan kararın “… daha sonrası için ödenecek olan aidatların da USD karşılığı hesaplanarak ödemeleri…” kısmının iptaline,
Fazlaya dair istemin reddine,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilâm harcından, peşin alınan 31,40-TL nin mahsubu ile kalan49.30-TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Başta yatan 31,40 TL peşin karar ve ilam harcı, 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcının (toplam 152,70 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı ve 1.236,00-TL yargılama gideri toplamı 1267,40 TL den davanın kabul oranına göre takdiren 633,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 4,60-TL harç ve 78,80 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 83,40 TL den davanın red oranına göre takdiren 41,70 -TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (istinaf edenin sıfatı ve kazanılmış haklar gözetilerek)

3- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının iadesine,
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
09/11/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …