Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/563 E. 2023/937 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/563 – 2023/937
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/563
KARAR NO : 2023/937

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2017
ESAS-KARAR NUMARASI: 2016/556 E.-2017/756 K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının üstlendikleri inşaat işi kapsamında meydana gelebilecek 3. kişi zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi yaptırdığını, işveren İdare ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin, yüklenicinin inşaat süresince meydana gelebilecek üçüncü şahıs zararları da dahil her türlü risk için inşaat all risk poliçesi yaptırması zorunluluğunu içerdiğini,
19.04.2014 tarihinde iş makinesinin çalışması sırasında inşaat sahasından geçmekte olan …A.Ş.’ye ait boru hattında zarar meydana geldiğini, durumun davalı sigorta şirketine bildirildiğini, …A.Ş.’nin talebi ile yapılan tespitte zayi olan akaryakıt miktarının 37.252 Litre, bu kapsamda oluşan zararın 76.891,21 TL ve boru hattında yapılan onarım nedeniyle oluşan zararın ise 5.623.21 TL olarak tespit edildiğini,
Davalı sigorta şirketince 10.07.2014 tarihli yazı ile, İnşaat All Risk Poliçesinin MR. 102 nolu, Yeraltı kabloları, Boru ve Diğer Donanımlara İlişkin Özel Koşullar düzenlemesine atıfta bulunularak, ödenecek tazminatın bu tür yeraltı boru ve donanımların onarım masrafları ile sınırlı olduğu, her tür netice hasarları ya da cezai nitelikteki ödemelerin teminat harici olduğu, üçüncü şahıs zararına ilişkin talebin bu kapsamda yer aldığı hususları bildirilerek tazminat taleplerinin reddedildiğini, sigorta şirketince üçüncü şahıs hasarı kapsamında kaldığı ifade edilen boru patlamasından kaynaklı, otopark temel kazısının yeniden yapım işi, enkaz kaldırma masrafları ve zarar gören boru onarımı için belirlenen toplam 78.498,65 TL’nin ödendiğini, zayi olan akaryakıt bedelinin ise ödenmediğini,
Üçüncü şahıs …A.Ş tarafından,19.04.2014 tarihinde meydana gelen ve sigorta şirketince haksız gerekçelere dayalı olarak reddedilen petrol boru hattında meydana gelen zarardan doğan, zayi olan akaryakıt bedeli 76.891,67 TL ve yine boru hattında meydana gelen zarar nedeni ile oluşan onarım masrafı bedeli 5.623,21 TL’nin ödenmesi talebi ile müvekkil şirkete karşı dava açıldığını, davanın haksız yere uzatılıp daha fazla faiz, yargılama gideri vb. yükü altına girilmemesi amacı ile davacı şirket ile yapılan görüşmeler neticesinde toplamda 90.000,00 TL’nin ödenmesi mukabilinde davadan feragat edileceği hususunda mutabakata varıldığını, bu çerçevede 16.04.2015 tarihinde …A.Ş.’ye belirtilen ödeme yapılarak müvekkili şirket aleyhine açılan davadan feragat etmesinin sağlandığını,
Sigortacının, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlü olduğunu,
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince hazırlanmış olan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelikte, sigorta sözleşmesinin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında, bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemiş veya sigortacı hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş ya da Yönetmeliğin 85. maddesinde düzenlenen Bilgilendirme Formu gereği gibi teslim edilmemiş yahut Bilgilendirme Formunda yer alan bilgiler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve bu hallerden herhangi biri sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise, sigorta ettiren sigorta sözleşmesini feshedebileceği gibi, varsa uğradığı zararın tazminini de talep edebileceği hükmünün düzenlendiğini, mevzuat gereği sigortalıya bilgilendirme yapıldığını ispat yükü sigortacıya ait olup, sigortacı tarafından müvekkili şirkete bilgilendirme formu verilmediğini,
Riziko adresi olarak öngörülen Körfez Bölgesinde çok sayıda petrol ve rafineri şirketinin yer aldığı herkesçe bilinmesine rağmen bu bölgede gerçekleştirilecek inşaat yapım işi esnasında yer altı kablo, boru ve donanımlarında oluşabilecek risklerde ödenecek tazminat tutarının sadece onarım masrafları ile sınırlı olarak teminat kapsamında yer almasını öngören özel şart hükmünün uygulamaya ve teamüllere aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket sigorta poliçesi düzenlenmeden önce bilgilendirilmiş olsa idi olası risklerini tamamen kapsayacak şekilde inşaatın yapısına ve konumuna uygun, oluşabilecek tüm riskleri içeren poliçe düzenlettirebileceğini ve uğramış olduğu zararların sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilebileceğini,
Bu bağlamda sigorta ettiren, sözleşmenin kurulması esnasında tam veya kısmen aydınlatılmamış, yeterince bilgilendirilmemişse, bu durumun sigorta ettirenin zararıyla uygun
illiyet bağı içerisinde olması, diğer bir deyişle yükümlülüğün yerine getirilmemesinin sigorta
ettirenin kararına etkili olması hâlinde bunu, Türk Ticaret Kanununda belirtildiği üzere on dört günden daha sonra öğrense dahi sigortacının sorumluluğunun doğmasının gerekli olduğunu, uygulamada çoğu kez ancak hasar meydana geldikten sonra fark edilen son derece teknik bilgiye ve içeriğe ilişkin hususların öncesinde usulüne uygun olarak ve açıkça bilgilendirilmez ise sigortalı tarafından anlaşılmasının mümkün olmadığını, TMK m. 2’de ifadesini bulan “dürüstlük kuralı”nın bu aşamada kabul edilmesi gerektiğini,
İleri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 3. Kişi zararına ilişkin olarak müvekkili şirketlerce ödenen 90.000,00 TL.’nin şimdilik 10.000,00 TL.’sinin ödeme tarihi 16.04.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, poliçe teminatı kapsamı dışında kalan tazminat talepleri yönünden müvekkili davada hasım sıfatını haiz olmadığından davanın husumet nedeniyle reddini istediklerini,
HMK 109. maddesinde düzenlenen kısmi davanın ve HMK 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davasının koşullarının bulunmadığını,
Davacı tarafa ait iş makinelerinin, 19.04.2014 tarihinde, …A.Ş.’ne ait petrol boru hattında hasara sebebiyet verdiğinin müvekkili şirkete bildirilmesi üzerine müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, ekspertiz çalışmaları sonucunda otopark temel kazısının yeniden yapım işi, enkaz kaldırma masrafları ve zarar gören boru hattı ve donanımlarının onarımı, vs. teminat kapsamında kalan hasarlar için belirlenen 78.498,65 TL
zarar miktarının davacı şirkete ödendiğini, ancak patlayan boru hattından sızan akaryakıt bedelinin
poliçe teminatı kapsamında olmadığını, İnşaat Bütün Riskler Sigorta
Poliçesinin “Yeraltı kabloları, Boru ve Diğer Donanımlara İlişkin Özel Koşullar” başlıklı MR.102 maddesinin son cümlesinin “Her halde ödenecek tazminat, bu tür yeraltı kablo boru ve donanımlarının onarım masrafları ile sınırlı olup, her tür netice hasarları ya da cezai nitelikteki ödemeler teminat haricidir.” şeklinde olduğunu, buna göre yeraltı boru ve donanımlarının onarımları teminat kapsamında olup, zayi olan akaryakıt bedelinin teminat kapsamı dışında olduğunu,
Tacir olan davacının teminat kapsamı dışında tutulan hususların öngörülemediği, poliçe şartlarının bilinmediği yönündeki iddialarına itibar edilemeyeceğini, müvekkili şirketin davaya konu poliçeye ilişkin tüm detaylarla ilgili davacı tarafı bilgilendirdiğini, aksinin kabulü halinde dahi davacının sözleşmenin yapılmasına TTK’nın 1423/2. maddesi uyarınca 14 gün içinde itiraz etmediğini, bu nedenle sözleşme şartlarının davacı taraf için bağlayıcı olduğunu,
Davacının zarar miktarına ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının 3. kişilerce aleyhine açılan dava nedeniyle ödediğini iddia ettiği 90.000,00 TL.’nin gerçek zararın çok üzerinde olduğunu,
Davacının ödeme tarihinden itibaren avans faizi talebinin de haksız ve yersiz olduğunu,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Davacı şirketlerin yüklenimindeki … 3. Etap inşası işi 26/03/2013-21/12/2015 vadeli 1000 gün süreli inşaat bütün riskler sigorta sözleşmesi ile sigortalanmıştır.
Şantiye sahasındaki çalışmalar sırasında 19/04/2016 tarihinde dava dışı … AŞ’ye ait … Petrol Boru Hattına iş makinesi ile zarar verilmiş olup dosya içerisinde mevut pompaj mutabakat formu ile hasar nedeniyle 37.352 Lt akaryakıtın zayi olduğu tespit edilmiştir.
Hasar gören hattın onarım bedeli MSB’den alınan resmi fiyatlar çerçevesinde 5.623,21 TL olarak hesaplanmıştır. Onarım bedelinin yanı sıra otopark temel kazısının yeniden yapılması ve enkaz kaldırma bedeli de dahil davalı sigorta şirketi tarafından 22/07/2014 tarihinde davacıya 78.495,65 TL ödeme yapılmıştır. Davacı vekili hattın delinmesi ile zayi olan ve müvekkili tarafından karşılanan akaryakıt bedelinin de poliçe kapsamında müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen inşaat bütün riskler sigortası ile üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası genel şartları incelendiğinde sigortasının konusu ve kapsamı başlıklı A.1 hükmü ile üçüncü şahıslara ait mallarda meydana gelen ziya ve hasarın teminat altına alındığı görülmüştür. Ancak poliçe genel koşullar A.3 maddesi 9. Bend gereği her türlü netice hasarının teminat harici bırakıldığı anlaşılmıştır.
Esasen hattın delinmesi ile zayi olan akaryakıtın poliçe ve teminat altına alınmadığı, davacının da kabulünde olup dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinin bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği ve bu konuda davacıyı bilgilendirmediği iddia olunmuştur.
Hattın delinmesi ile zayi olan akaryakıt bir netice zararı olup bunu teminat dışı bırakan hüküm poliçe genel şartlarında yer almakta olup sigorta genel şartları sigortacı ve sigorta ettiren arasında kurulan sözleşmenin doğrudan hükmü olarak kabul edilmektedir. Böylece taraflar arasında ayrıca değerlendirilmemiş ve müzakere edilmemiş dahi olsa genel şartlar sözleşmenin ana hükmü sayılacaktır.
Sigortacının aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin olarak 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3 maddesi uyarınca sigorta şirketinin özellikle sigorta sözleşmesinin kapsamı, teminatın özellikleri, muafiyet ve istisnalar hakkında muhatabı özel olarak bilgilendirmesi gerekmektedir. Ancak taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan özel şart ve koşullar incelendiğinde; dava konusu zararın özel şartlar ile teminat dışı bırakılmadığı anlaşılmakta olup bu kapsamda davalı sigorta şirketine özel şartlara ilişkin bilgilendirme yükümlülüğünü ihlal ettiği söylenemez. Kaldı ki TTK 1423/2 maddesi uyarınca sigortacı tarafından aydınlatma açıklamamasının verilmemesi halinde sigorta ettiren 14 gün içinde itiraz etmemişse sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Somut olayda poliçe tanzim tarihi 26/03/2013 tarihi olup davacı yasal sürede herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Buna ilişkin mahkememizce alınan 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporu da aynı yönde olup” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince dava dilekçelerinde yer alan iddiaların neredeyse hiçbirinin değerlendirilmediğini,

Davanın, İnşaat All Risk Poliçesi içinde yer alan Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet
teminatının kapsamına ilişkin olduğunu, risk faktörünün geniş kapsamı gözetilerek üçüncü kişi zararlarından doğan sorumluluğun da all risk poliçesine dahil edilmesiyle birlikte inşaat sigortasının, mal ve
sorumluluk sigortası birleşimi karma sigortaya döndüğünü, poliçede açık şekilde teminat dışı olarak sayılan rizikolar haricinde kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple meydana gelen bütün zararların, bilinmeyen ve ani bir sebeple meydana gelen bütün zararların sigorta teminatının kapsamında olduğunun kabul edildiğini, teminat harici bırakılan bütün risklerin

hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde belirtilmesi ve tüm bu hususlarda sigortalının ayrıca bilgilendirilmesinin önem taşıdığını,
Davalı sigorta şirketi tarafından boru hattından sızan yakıt bedelinin, Yeraltı Kabloları, Boru ve Diğer Donanıma İlişkin Özel Koşullar”ın MR 102. maddesi uyarınca teminat dışı bırakıldığı gerekçesiyle ödenmediğini, asıl iştigal konusu inşaat olan müvekkili şirketin hukuki bir meselede sonsuz öngörü sahibi olmasının beklendiğini, netice hasarlarının değerlendirilmesi ve kapsamının son derece belirsiz ve ihtilaflı olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından da özel şartlar kapsamında ayrıca düzenlendiğini, müvekkilinin poliçenin belirlenen kapsamı hususunda hiçbir şekilde aydınlatılmadığını, yeterince bilgilendirilmediğini,
Bu durumun sigorta ettirenin zararıyla uygun illiyet bağı içerisinde
olması, diğer bir deyişle yükümlülüğün yerine getirilmemesinin sigorta ettirenin kararına etkili olması hâlinde bunu yeni Türk Ticaret Kanununda belirtildiği üzere on dört günden daha sonra öğrense dahi sigortacının sorumluluğunun doğmasının gerektiğini, TMK m. 2’de ifadesini bulan “dürüstlük kuralı”nın bu aşamada kabul edilmesi gerektiğini, buna göre sigorta ettireni aydınlatmadığı, bilgilendirmediği ancak hasar
gerçekleştikten sonra farkına varabileceği mahiyetteki durumlarda ve bundan dolayı sigorta ettirenin zarara uğradığı belli olan hadiselerde, sigortacının ortaya çıkan zararı tamamen veya
sigorta ettirenin müterafik kusuruna bağlı olarak kısmen tazmin etmesinin hakkaniyet ilkesine de uygun olduğunu,

Sigorta sözleşmelerinde zayıf tarafın sigorta ettiren, güçlü tarafın ise sigorta şirketi olarak kabul edildiğini,

TTK’nın 1423. maddesi ile de sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiş olup, muhatabın tacir olup olmamasının herhangi bir önem taşımadığını, tacir statüsündeki müteahhidin, şantiyesi için yaptırdığı sigortanın
genel ve özel şartlarını tam olarak bilmesininin beklenemeyeceğini,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesine dayalı olarak 3. kişiye verilen zarar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 135,50 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
24.05.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza