Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/555 E. 2022/1904 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
DAVACI

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, 2003 yılında kurulup ortaklarını konut sahibi yapmak için faaliyet gösteren müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının genel kurullarda kararlaştırılan ödemelerini yapmadığını, bu nedenle hakkında takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatife 09.11.2009 tarihinde ortak olduğunu, ortaklık döneminde tüm yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davacı kooperatifin sorumluluklarını yerine getirmediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun aidat ödemesi olmadığını, müvekkilinin davacı kooperatif adına yaptığı ödemelerin müvekkilinin borcundan mahsup edilmemesinden kaynaklandığını, davacının üyelerden istediği paranın aidat borcu olmadığını, bunun ek ödeme olduğunu, ek ödeme olduğu için de ortakların şahsi sorumluluklarını ağırlaştırdığından 3/4 çoğunlukla alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava dilekçesi, kooperatif genel kurul kararları, icra dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 10.06.2017 tarihinde yapılan kooperatif genel kurulunun incelemesinde, gündemin 5. maddesinde “Haziran ayı sonuna kadar bir defaya mahsus olmak üzere hisse başına 6.000,00 Türk lirası aidat alınmasına oy birliği ile karar verilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi gereğince Genel Kurulda alınan kararlara karşı toplantı tarihini kovalayan günden itibaren 1 ay içerisinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir. 10.06.2017 tarihli Genel Kurulda alınan bu karara karşı dava açıldığına dair herhangi bir iddia da söz konusu olmadığı gibi dava da açılmamıştır.
Kooperatifler Kanununun Bir ortağın ayrılmasından veya kooperatifin dağılmasından sonra sorumluluk başlıklı 36.maddesinde, “sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortak ölür veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya ana sözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulmaz” hükmü düzenlenmiştir. Bu nedenle davalının kooperatif üyeliğinden istifa etmiş olması ya da olmaması sorumluluğu değiştirmeyeceğinden ve itirazın haksız olduğu kanaatiyle davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Karara esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin düzenli geliri olmadığı için davacı kooperatife düzenli ödemeler yapamadığını ancak belli tarihlerde toplu ödemeler ile borcunu kapatmaya çalıştığını, bilirkişi raporu, hesap ekstreleri incelenmeden ve takip konusu borçların hangi dönemlere ait olduğu değerlendirilmeden dar kapsamlı rapor hazırlandığından müvekkilinin yaptığı toplu ödemelerin dikkate alınmadığını, böylece müvekkilinin aleyhine hak kaybının oluştuğunu, takibe dayanak aidat alacaklarının kararlaştırıldığı genel kurul kararlarının butlan ile batıl olduğunun tartışmasız olduğunu, kooperatif üyelerine yüklenen bu yükümlülüğün aidat borcu olarak adlandırılsa da, içtihatların aidata ilişkin korumasından faydalanmak amacıyla bu şekilde yazıya geçirildiğini, bunun bir aidat borcu olarak değil, ek ödeme yükümlülüğü olarak kabulünün gerektiğini, 1163 sayılı yasanın 52. Maddesinde, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gerekli olduğunun hükme bağlandığını, davacı kooperatifin 20 ortaktan oluştuğunu ve olağan genel kurul toplantı çağrıları doğrultusunda 9 ortağın bu toplantıya iştirak ettiğini ve kararın 9 ortağın iştiraki ile alındığını, karar yeter sayısı sağlanamadığını, genel kurul kararlarının karar yeter sayısı sağlanmadan alınması durumunda, bu kararların butlan ile batıl olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif parasal yükümlülüklerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/769E., 2018/895K. sayılı dava dosyasında verdiği 26/11/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 409,86 TL’den peşin olarak alınan 102,47 TL’nin mahsubu ile kalan 307,39‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
30/11/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …