Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/544 E. 2022/1863 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/544
KARAR NO : 2022/1863

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/326E., 2018/711K.
ASIL DAVADA DAVACI :
BİRLEŞEN 2017/336E.SAYILI DOSYADA
DAVACI
VEKİLİ :
BİRLEŞEN 2017/366E. SAYILI DOSYADA
DAVACI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN 2017/365E. SAYILI DOSYADA
DAVACI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN 2017/344E. SAYILI DOSYADA
DAVACI : … -…
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA
DAVALI : MÜFLİS
İFLAS İDARE MEMURLARI :
VEKİLİ :

Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili, davacının, kooperatif yönetim kurulunun 28/07/2011 günlü kararı ile 535 numaralı ortak olarak hiç bir ödeme yapmamak üzere peşin bedel ile alındığını, daha sonra kooperatifin iflasına karar verildiğini, davaya konu 28/05/2017 günlü toplantıya müvekkilinin katılmadığını ancak bu toplantıda gündemin 5. maddesinin görüşülmesi ile her bir ortaktan 70.000,00TL toplanmasına karar verildiğini, bu kararın müvekkiliyle ilgili yönetim kurulu kararı ile çeliştiğini, her bir ortaktan 70.000,00TL toplanmasının hukuki olmadığını, harcama yerlerinin açıkça belirtilmediğini ileri sürerek, dava konusu 28/05/2017 günlü toplantıda alınan 5 nolu kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2017/336 E. sayılı davada davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatife peşin ödemeli ortak olduğunu, kooperatif tarafından 18/02/2015 tarihinde ortaklık senedi verildiğini, 28/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan ödeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, gündemin 5. maddesinde alınan kararın yokluğunun tespitini, mümkün değilse ise iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2017/344 E. sayılı davada davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin 515 sayılı ortağı olduğunu, 28/05/2017 tarihinde gerçekleştirilen kooperatif genel kurulunda üyeleri borçlandırıcı kararların alındığını, müvekkiline söz konusu genel kurul toplantısı ile ilgili hiçbir çağrının, davetin ya da tebliğin yapılmadığını, alınan kararların hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2017/365 E. sayılı davada davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin 378 sayılı ortağı olduğunu, 28/05/2017 tarihinde yapılan genel kurulunda kooperatifi ve üyeleri borçlandırıcı kararların alındığını, kararların hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2017/366 E. sayılı davada davacı vekili; davacının iki adet kooperatif hissesini peşin bedel ödeyerek aldığını, şerefiye bedeli dışında başka herhangi bir ad altında bedel alınmamasına karar verdiğini,28/05/2017 tarihli genel kurulda alınan 5 ve 6 nolu maddelere kabul oyu vermediğini ve muhalif kaldığını, kararların eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurulun 5 ve 6 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili; kooperatifin iflasına karar verildiğini, kooperatifin iflastan kurtulması ve borçlarının ödenmesi gayesiyle karar alındığını, kararın tüm ortakların yararına olduğunu, davaların kötüniyetle açıldığını, kooperatifin zarar görmesi halinde bu zarardan tüm ortaklar gibi davacıların da sorumluluğu bulunduğunu, genel kurulun en yetkili organ olması sıfatıyla önceden aldığı kararları değiştirebileceğini savuarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davalı kooperatifin 19.01.2003, 27.06.2004 ve 07.05.2006 tarihli genel kurullarında yönetim kuruluna sabit ve peşin ödemeli ortak olmada yetki verilmiştir. Bunun neticesinde ana dosyanın davacısı … ile birleşen dosyaların davacıları …, …, … ve … davalı kooperatife bu nitelikte üye olarak alınmışlardır.
1163 sayılı Kooperatif Kanunun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Eğer, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkca sunmak zorundadır. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ve ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğuna devam eder. Somut uyuşmazlıkta, ana dosyanın ve birleşen dosyaların davacılarının niteliğide bu durumdadır. Sabit ve peşin ödemeli bu ortaklardan ancak genel yönetim ve alt yapı giderleri talep edilebilir.
Ana dosyanın davacısı ile birleşen 2017/344E. sayılı dosyanın davacısı nizalı genel kurula muhalefet şerhinde bulunmamış, birleşen 2017/365E. dosyanın davacısı ise toplantıya katılmasına rağmen muhalefet şerhi vermemiş, birleşen 2017/336 ve 2017/366E. sayılı dosyaların davacıları ise nizalı genel kurula katılarak tutanağa muhalefet şerhini işlemişlerdir. Buna göre toplantıya katılıp muhalefetlerini tutanağa işleten 2017/336E. sayılı dosyanın davacısı … ile birleşen 2017/366E. sayılı dosyanın davacısı …’ın dava hakkı vardır. Birleşen 2017/344E. dosyanın davacısı toplantıya katılmadığı, ancak toplantıya çağrılmadığı belirlenmekle dava hakkı olduğu kanaatine varılmıştır. Ana dosyanın davacısı … ile birleşen 2017/365E. dosyanın davacısının muhalefet şerhi bulunmamakla dava hakkı yoktur. Davacılar özellikle 5 nolu karar yönünden butlanın varlığını da ileri sürdüklerinden (aşağıda açıklanacağı üzere 5 nolu kararın ilk kısmı butlana tabi tutulmuştur) bu halin varlığı halinde dava şartları aranmayacaktır. Birleşen 2017/365E., 2017/366E. ve 2017/344E., dosyalarda 5 nolu kararın (ilk kısmı) haricinde diğer kararların da iptali istendiğinden, bu kararlar yönünden dava açma koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
Davalı kooperatifin yaptırdığı inşaatlarda eksikler olduğu gibi, altyapı ve çevre düzenlemesininde yapılmasının gerektiği tespit edilmiştir. Nizalı 5 nolu karar metninden, daire fiyatları için eksik ödemeler, iskan ve tapu işlemleri, yükleniciye hakediş ödenmesi, ruhsat, belediye iş ve işlemleri, yapı denetim hizmetleri, ada içi altyapı ve çevre düzeni, SGK ve vergi borcu, güvenlik, blokların aynı seviyeye getirilmesi vb. işlerde kullanılmak üzere 70.000,00TL tutarında parasal katkı istendiği anlaşılmaktadır. Sayılan ödemelerin bir çoğu inşaat kalemi içerisinde olduğundan, sabit ve peşin ödemeli ortaklara bu nitelikte borç çıkarılması mümkün değildir. Bu durum peşin ortakların yükümlülüklerini ağırlaştırıcı, kazanılmış haklarını ortadan kaldırıcı ve (onlar yönünden) eşitlik ilkesini zedeleyici nitelikte olduğundan, mutlak butlan ile batıl olduğunun kabulü ile iş bu kararın (5 nolu kararın üyelerden 70.000,00’er TL toplanmasına ilişkin birinci kısmının) iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar yönünden butlan nedeniyle iptal edilebilirlik koşulunun gerçekleştiği kabul edildiğinden, toplantıya katılım ve muhalefet şerhini tutanağa işletme koşulu aranmamıştır.
Nizalı 5 nolu kararın ikinci kısmında yönetim ve denetim kurulu üyelerine görev yapacakları dönemde ödenecek ücretler belirlenmiştir. Anılan metinde “Huzur haklarının görüşülmesine geçildi, Yönetim Kurulu Başkanına aylık net 3.500,00TL Yönetim Kurulu ikinci Başkanına aylık net 1.000,00TL Muhasip Üyeye aylık net 1.000,00TL ve Denetim Kurulu üyelerinin her birine aylık net 500,00 TL olmak üzere ücret ödenmesine, Kooperatifin bütçesinin elvermemesi durumunda bu kararın aksi karar alınması durumunda dahi geçerli olmasına, kooperatifin bütçesi elvermesi durumunda bu ödemelerin defaten veya taksitle ödenmesine üç red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildi.” denmektedir. Burada ücretlerin belirlenmesine ek olarak da, belirlenen ücretler hakkında bütçe elvermemesi halinde, aksi karar alınması durumda da geçerli olması kabul edilmiştir. Madde metnine konan ibare, genel kurulun ileride alacağı bir karara ipotek koymak anlamını taşımaktadır. Bu yönüyle de üst organ olan genel kurulun yetkisi sınırlandırılmaktadır. Açıklanan nedenle, kanuna ve anasözleşmeye aykırı alınan bu kararda iptal edilmiştir.
Neticede, gündemin 5. maddesinin görüşülmesi neticesinde alınan kararın tamamının iptaline karar verilmiştir.
Nizalı 28.05.2017 tarihli genel kurulda alınan diğer kararlar için butlan yada iptal edilebilirlik koşulları oluşmadığından, birleşen 2017/365, 2017/366, 3017/344 esas sayılı dosyalardaki fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir.
Ana davada ve birleşen 2017/336 esas sayılı davada 5 nolu kararın ilk kısmının iptali talep edilmiş, alınan kararın butlana tabi tutulması nedeniyle dava kabul edilmiş; birleşen 2017/366E.’da açılan davada genel kurulda alınan 5 ve 6 nolu kararların iptali talep edilmiş, dava kısmen kabul edilmiş; birleşen 2017/344E. ve 2017/365E.’da ise nizalı genel kurulda alınan tüm kararların iptali istenmiş, bu davalarda kısmen kabul edilmiştir…” denilerek hüküm tesis edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kooperatif hakkında iflas kararı verildiğini ve iflas idaresi tarafından yönetilmesi dikkate alındığında yapılan genel kurul ve alınan tüm kararların kooperatifin ve tüm üyelerin lehine olduğunu, aksi takdirde davacı olan üyeler ve diğer tüm üyeler için telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağını, yerel mahkeme tarafından bu hususların hiç dikkate alınmadığını,yapılan genel kurul ve alınan kararların kooperatifin iflastan kurtarılması ve tüm borçlarını ödemesi ihtimaline yönelik olduğunu, aksi kanaat halinde dahi yerel mahkemeden iptali istenen genel kurul kararlarının iptaline dair karar verilecek ise iptal kararının diğer tüm üyeler açısından da iptal edilmemesi, sadece karara karşı dava açma yetkisi olan davacılar yönünden iptale karar verilmesinin talep edildiğini ancak bu talebin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda asıl dava davacısı olan …’nin dava açma şartları oluşmadığı, birleşen dosyanın davacısı …’ün de dava açma hakkı olmadığı belirtilmesine rağmen bu iki davacı bakımından da davanın kabulü yönünde karar verildiğini, bu şekilde verilen hükmünde bozmayı gerektirdiğini beyan ederek, kararın kaldırılması ile yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/326E., 2018/711K. sayılı dava dosyasında verdiği 14/11/2018 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince asıl ve birleşen dosyalarda alınması gereken toplam 403,5‬0 TL’den peşin olarak alınan 222,00 TL’nin mahsubu ile kalan 181,5‬0 TL’nin asıl ve birleşen davalarda davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
23/11/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır