Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/538 E. 2023/1954 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/538
KARAR NO : 2023/1954

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/228 E., 2018/664 K.
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif ortaklığından 18.02.2008 tarihinde ayrıldığını, o dönemde hak ettiği çıkma payı alacaklarının kendisine ödenmediğini, bunun üzerine Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/243 esas sayılı dosyası ile alacak davası açtıklarını, anılan yargılamada davacının davalı kooperatife toplamda 93.000,00-TL ödeme yaptığının ve herhangi bir kesinti yapılmasına gerek olmadan bu çıkma payı alacağının tahsili gerektiğinin tespit edildiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı sonrası Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılamada da davalarının haklı olarak görüldüğünü, taraflarınca davaya konu edilen 10.000,00-TL alacağın hüküm altına alındığını, davacının alacağının tahsili amacı ile Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/12570 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, söz konusu alacak için işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin kesildiğini ve yeniden işlemeye başladığını, davacının kooperatiften ayrıldığı yıla ilişkin olağan genel kurulun 05.04.2009 tarihinde yapıldığını, bu tarihten itibaren bir aylık iptal dava açma süresinin de geçtiğini, sonuç olarak davacının aidat alacağının muaccel olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kooperatif kayıtları da dikkate alınarak kabul edilen ve anılan dava dosyasına konu edilmemiş 83.000,00-TL alacağın 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının, kooperatiften talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, üyeliğini 18.02.2008 tarihinde sonlandırdığını beyan ederek işbu davayı açmış ise de alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının iş dosyadaki alacağı için, öncesinde Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açtığını ve mahkemece önce ret bozma sonrasında da kabul kararı verildiğini, taraflarınca kabul kararının temyiz edilmiş olduğunu, halihazırda Yargıtay incelemesinde olan dosyanın halen kesinleşmediğini, davacının haksız bir şekilde kendisini alacaklı gibi gösterdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Davacının Noterden keşide ettiği 18/02/2008 tarihli ihtarname ile davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği ve ortaklığının sona erdiği sabittir. Kesinleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/243 E. sayılı dosyası kapsamında davacının ödemiş olduğu aidat miktarı ve alacağın muaccel olduğu tarih ile genel gider miktarı tespit edildiğinden mahkememizce, kesinleşen bu hususlara göre değerlendirme yapılmıştır. Her ne kadar Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/243 E. sayılı dosyası gerekçeli kararında davacının alacaklı olduğu miktarın 93.000,00 TL olduğu ifadesine yeri verilmişse de, mahkemece benimsenen 02/06/2014 tarihli rapor ve 27/11/2014 tarihli ek raporlarda; davacının toplam ödemesinin 93.200,00 TL olduğu, genel gider payı (3.333,30 TL) mahsup edildikten sonra 89.866,70 TL çıkma payı alacağının kaldığı, alacağın 05/05/2009 tarihinde muaccel olacağı tespitlerine yer verildiği görülmüş, Mahkememizce raporlardaki tespit edilen hususlar nazara alınarak değerlendirme yapılmıştır. Hal böyle olunca, davacının toplam ödemesi 93.200,00 TL olup, genel giderin düşülmesi sonucunda bakiye 89.866,70 TL alacağının kaldığı, bu miktarın 10.000,00 TL’sinin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nin 2013/243 E. sayılı dosyası ile hüküm altına alındığı nazara alındığında bakiye 79.866,70 TL çıkma payı alacağı bulunduğu açıktır. Her ne kadar davacı tarafça, ödenen aidat miktarının genel giderin mahsup edilmemiş halinden 10.000,00 TL’nin düşümü ile bakiye miktar üzerinden (Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/243 E. sayılı dosyası gerekçeli kararında davacının alacaklı olduğu miktarın 93.000,00 TL olduğunun belirtilmesi gözetilerek) talepte bulunulmuş ise de, yerleşik uygulamaya göre genel giderin aidattan mahsubu şart olduğundan, bu durum nazara alınarak yapılan hesaba göre davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının müvekkili kooperatife üyeliğinin ve sözde aidat ödemelerinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinden hiçbir hak ve alacağı da bulunmadığını, istifa tarihine kadar müvekkiline hiçbir şekilde gerçek bir aidat ödemesi yapmadığını, hisseye özgülenen sözde ödemelerin tamamının senetle yapılmış gibi gösterildiğini ve hisselerin sürekli olarak kayden el değiştirilerek gerçekte bedellerinin hiçbir şekilde ödenmediğini, ancak yerel mahkemenin savunmalarını hiçbir şekilde dikkate almadığını ve araştırma yapmadığını;
Davacının sözde alacağı için, zamanaşımı süresi içinde dava açmak yerine icra takibi başlatmayı seçtiğini, ancak kendi kusuru ile icra takibinin devamını getirmediğini, neticeten, halihazırda bulunmayan sözde alacağının da zamanaşımına uğradığını;
Kabul etmemek kaydı ile işbu davada davacı tarafça talep edilen faizin başlangıç tarihi konusunda verilen kararın yanlış olduğunu, faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde erteleme kararının mutlak surette dikkate alınması gerektiğini, dolayısı ile mesnetsiz bir şekilde, erteleme kararı yokmuş gibi faiz başlangıç tarihi olarak 06.05.2009 tarihinin belirlenmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/228 E., 2018/664 K. sayılı dava dosyasında verdiği 01.11.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 5.455,69-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.363,92-TL harcın düşümü ile kalan 4.091,77-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
06.12.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.12.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır