Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/523 E. 2023/939 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/523
KARAR NO : 2023/939

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Dr. … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/36 E.-2018/703 K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …- (E-TEBLİGAT)
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …-(E-TEBLİGAT)

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı … arasında imzalanan farklı tarihli sözleşmeler ile başta petrol, gaz olmak üzere benzeri sahalarda idare tarafından talep edilecek zaman ve mekanlarda idarece yürütülen Workover ve benzeri servis hizmetlerinin ve talep edilecek tüm operasyonların, idare tarafından temin edilecek malzeme ve makinalar ile haftada 7 gün 24 saat çalıştırılmak suretiyle hizmet alım işinin müvekkilince üstlenildiğini, daha sonra müvekkilinin bu hizmet alım sözleşmesine göre işyeri hekimliği hizmetinin sunulması için (hakkındaki dava tefrik edilen) davalı …. Şti. ile 01.09.2015 tarihli işyeri hekimliği hizmet sözleşmesi imzaladığını, buna göre davacının davalı … ile imzalamış olduğu sözleşmeye göre iş yerinde çalışan personeller ile ilgili olarak iş yeri hekimliği hizmetinin davalı …. ….San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulacağını, bir süre sonra davalı … San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili ile arasındaki hizmet alım sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hiçbir bildirimde bulunulmadan feshedildiğini, davalı … tarafından davalı ….San ve Tic. Ltd. Şti. ile ilgili olarak müvekkili hakkında 74.980,43 TL cezai işlem uygulandığını ve müvekkilinin hak edişinden kesildiğini, müvekkili ile davalı … arasındaki sözleşmenin 16. maddesine göre, müvekkiline cezai işlem uygulanabilmesi için davalı idare tarafından müvekkili davacıya bu eksikliklerin giderilmesi için yazılı bir ihtar çekilmesi ve müvekkiline bu eksikliklerin giderilmesi için 10 günlük bir sürenin verilmesi gerektiğini, davalı … tarafından işyeri hekiminin iş yerini bıraktığını bilindiği halde müvekkiline hiç bir şekilde bildirimde bulunulmadığını, sözleşmenin 16. maddesine göre verilmesi gereken 10 günlük sürenin de verilmediğini, müvekkilinin bu durumu kendisine ceza kesildiğinde öğrendiğini ve derhal iş güvenliği ile ilgili eksiklikleri tamamladığını ve yeni bir iş yeri hekiminin göreve başlamasını sağladığını ileri sürerek, 74.980.00 TL cezanın kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirketin dava ile ilgili herhangi bir sıfat ve ilgisi bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında müvekkilince yapılan Petrol, Gaz, Jeotermal ve benzeri sahalarda talep edilecek zaman ve mekanlarda, “Sondaj”. “Workover”, “Log ve Wireline”, “Çimentolama” ve benzeri servis hizmetlerinin ve talep edilecek tüm operasyonların, idare tarafından temin edilecek malzeme ve makinalar ile haftada 7 gün 24 saat çalışmak suretiyle hizmet alımına ilişkin muhtelif tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmenin 16.1.1. maddesinde davacı tarafın hangi durumlarda cezai işleme maruz kalacağının düzenlendiğini, davacı ile diğer davalı …. Ltd. Şti. arasında yaşanılan hukuki problemin müvekkili şirket açısından bir sonuç doğurmayacağını, davacının uğradığı zararını diğer davalıdan isteyebileceğini, müvekkili ile diğer davalı arasında hiçbir bağlantı bulunmadığını, müvekkilince gönderilen 19.01.2016 tarihli yazıda müvekkilince Teknik Şartnamenin 4. maddesine ve imzalanan sözleşmeye göre tespit edilen eksiklerin giderilmesinin istendiğini, bu eksikliklerin giderilmemesi üzerine 12.05.2016 tarihli yazı ile ekte bulunan eksikliklerin tespit edildiği ve bu nedenle cezai işlem uygulanacağının bildirildiğini, dolayısıyla tahakkuk ettirilen cezai işlemin sadece davacı yanın işyeri hekimliği yükümlülüğünün ihlâlinden ibaret olmadığını, müvekkilince sözleşme şartlarına uygun olarak cezai işlem tesis edildiğini, davacının bildirim konusu yazıyı bizzat elden teslim aldığını, 10 günlük bildirim sürelerinin cezai işlem tutarına dahil edilmediğini, diğer bir ifade ile davacı yana eksiklikleri gidermesi için 10 günlük süre verildiğini savunarak, davanın öncelikle usul yönünden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “davacı tarafından, … ve …’ın kendi çalışanları olmadığı iddia edilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan ve az yukarıda belirtilen dava konusu sözleşmeler incelendiğinde, 31.12.2015 ve 22.02.2016 tarihli sözleşmelerin davacı şirketi temsilen … tarafından, 14.01.2016 tarihinde imzalanan protokolün davacı şirketi temsilen … tarafından imzalandığı dikkate alındığında, davacı tarafından bu şahıslara yapılan tebligatların geçerli olacağının kabul edilmesi gerektiği, diğer yandan davacı ile davalı … arasında imzalanan ve uyuşmazlığa konu üç adet sözleşmenin tip sözleşme olduğu, bir adet protokolün 31.12.2015 tarihli sözleşme ile aynı şart ve koşulları kapsadığı, sözleşmelerde belirtilen iş koşullarının ve işin yapılmaması durumunda uygulanacak cezai şarta ilişkin maddelerin bütün sözleşmelerde aynı olduğu, taraflar arasında düzenlenen Sözleşmelerin Cezalar ve Sözleşmenin Feshi Başlıklı 16. maddesinde davalı kurum tarafından uygulanabilecek cezaların tanımlandığı, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi halinde davalı idare tarafından yazılı ihtar yapılarak davacıya 10 günlük süre verilmesi, bu sürenin sonunda yüklenicinin ihtar edilen hususlara riayet etmemesi halinde sözleşmede belirlenen cezanın uygulanabileceği, bu kapsamda durum incelendiğinde; davalı … tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine istinaden herhangi bir ihtar yapılmadan davacıya kesilen ve davacının hakedişinden tahsil edilen 74.980,43 TL tutarında cezanın haksız olarak kesildiği ve davacının bu miktar alacağı …’den talep edebileceği” gerekçesiyle, davanın kabulüne, 74.980,43 TL’nin kesintinin yapıldığı 29.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, müvekkilince 10 günlük bildirim sürelerinin cezai işlem tutarına dahil edilmediğini, diğer bir ifade ile davacı yana eksiklikleri gidermesi için 10 günlük süre verildiğini, bu nedenle hükmün hatalı olduğunu, aksi düşünülse dahi davacı tarafa gönderilen 12.05.2016 yazı ve ekinde kesilen cezaların niteliği incelendiğinde; davacının yerine getirmesi gereken sorumlulukların denetim ve gözetimi için sözleşmelerin sona ermesinin beklenmesinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin 16.1.1 maddesinde, “gecikmeden kaynaklanan aykırılığın işin niteliği gereği giderilmesinin mümkün olmadığı hallerde, 4735 sayılı Kanun’un 20. maddesinin (b) bendine göre protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşme idarece feshedilecek olup, sözleşmenin feshedilememesi halinde ise sözleşme bedelinin %0,1’i oranında ceza uygulanacaktır.” tespit edilen eksiklikler niteliği itibariyle giderilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca 12.05.2016 itibariyle davacının müvekkili şirket nezdindeki tüm sözleşmeleri sona ermiş olup işin niteliği gereği 16.1.1 maddesi kapsamında davacıya 10 gün süreli ihtar çekilerek eksikliklerin giderilmesi için süre verilmesinde bir fayda kalmadığını, ayrıca sözleşmeler sona ermiş olduğundan sözleşmelerin de feshinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davacıya tahakkuk ettirilen cezaların sözleşmenin 16.2 maddesi kapsamında davacının hak edişlerinden mahsup edildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak davacı hak edişlerinden kesilen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.121,88 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 5.085,98 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
24.05.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza