Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/512 E. 2023/529 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/512
KARAR NO : 2023/529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/762 E.-2018/796 K.
DAVACI : … -…
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatifin ortağı olan …’ın davalı kooperatifteki ortaklığını müvekkiline devrettiğini, adı geçene natamam olarak tahsis edilen dairenin projede sığınak olarak görünmesi nedeniyle tapu verilmesi imkânı olmadığını, davalı kooperatifin tasfiye olduğunu, dava dışı … ve … tarafından açılan davalar sonucu kooperatifin ihyasına karar verildiğini, davalı kooperatifin Ankara Yenimahalle 1. Noterliğinin 14.01.2003 tarih ve … Y. sayılı işlemi ile bu yerlerin tapusunu veremediği takdirde üyeye tüm tazminatı ödemeyi kabul ettiğini, dava konusu daire ham inşaat ve natamam durumda iken müvekkili ve devraldığı kişinin bu yere iyiniyetli olarak harcama yaparak lüks bir daire haline getirdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL.’nin 14.01.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 19.10.2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini 160.000,00 TL.’ye artırmıştır.
Davalı kooperatif tasfiye memuru …; kooperatifin 14.04.1996 tarihli genel kurulunda 8. maddede, çok katlı konutlarda daireye dönüştürülen bodrum kattaki beş dairenin kooperatif ortağı olan kişilere 1.000.000.000 (E)TL, ortak olmayan kişilere 1.200.000.000 (E)TL bedelle satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, bodrum kattaki daireyle ilgili tasarrufta bulunan kişinin kooperatifin üyesi olduğunu, bu dairenin müştemilat olarak gözüktüğünü bildiğini, genel kurul tutanaklarında bu durumun ifade edildiğini, bu şahsın da genel kurula katıldığını, kooperatifin 2003 yılında tasfiyesinin tamamlandığını, bu zamana kadar tasfiye memurluğuna başvurmadığını, sonradan müştemilat olarak gözüken yerin tapusunu istemesi ve tasfiyeden sonra kooperatife baskı yaparak satış vaadi sözleşmesi vermesini sağladığını, bu şahsın daireyi kullandığını, sonra da sattığını, davacının bu daireyi satın almasının mümkün olmadığını, çünkü taşınmaz satışlarının tapu tescili ile olduğunu, tasfiyeden sonra yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, bu nedenle devrinin de mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “…Toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 14/04/1996 tarihli genel kurul toplantısında daireye dönüştürülen bodrum katlardaki 5 dairenin kooperatif ortağı olan kişilere 1.000.000.000 TL, ortak olmayan kişilere 1.200.000.000 TL bedelle satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, davalı kooperatifin 30/06/2001 tarihinde tasfiyeye girdiği, 29/12/2002 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı sonunda tasfiye kapanışı yaparak ticaret sicil memurluğu kaydının silindiği, tasfiye kapanışından ve tüzel kişilik sona erdikten sonra davalı kooperatif adına tasfiye memuru tarafından 14/01/2003 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile kooperatifteki … nolu dairenin kooperatif ortağı olan …’a 1.000.000.000 TL karşılığında satmayı vaad ve taahhüt ettiği, satış vaadi sözleşmesine göre satım bedelinin tamamının alındığı, 18/10/2012 tarihinde dava dışı … ile davacı arasında bu taşınmaza karşılık gelen kooperatif hissesinin devri sözleşmesi imzalandığı, ancak davalı kooperatifin tasfiyesinden sonra kooperatif ortağı …’a yapılan 14/01/2003 tarihli satışın 14/04/1996 tarihli genel kurul kararına dayalı taşınmaz satışı niteliğinde olduğu, satıma konu taşınmazın ortak yer olması nedeniyle tapu verilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yapılan satış vaadi sözleşmesinin de geçerli olmadığı, bu durumda davacının ancak davalı kooperatifin satış nedeni ile almış olduğu bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği uyarlanması sonucunda tespit edilen 3.110,28 TL’yi talep edebileceği” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 3.110,38 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde; davalı kooperatifçe aynı statüde, aynı genel kurul kararı ile üç daire satışı yapıldığını, bu ortaklar tarafından Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/816 ve Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine 2011/652 E. sayılı davaların açıldığını, bu mahkemelerce taşınmazların tapusunun alınmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile taşınmazların emsal değeri yönünden davayı kabul ettiğini, İlk derece Mahkemesince bu kararlardan farklı bir karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifçe tapu devri yapılamayan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya ve Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1385 E. sayılı dosyası kapsamından;
Davalı kooperatifin 14.04.1996 tarihli genel kurulunun 8. maddesinde, “Çok katlı konutlarda daireye dönüştürülen bodrum katlardaki 5 dairenin satılmasına, 1 dairenin kapıcı dairesi olarak ayrılmasına, bu satılacak dairelerin ortaklardan her birine asgari 1.000.000.000TL., dışarıdan birisine 1.200.000.000 TL.’ye satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine…” karar verildiği,
14.04.1996 tarihli genel kurulda satılmasına karar verilen bodrum kattaki dairelerden 16. Blok(Sulh Hukuk Mahkemesinde rapor sunan bilirkişilerce bu bloğun yeni yerleşim durumuna göre 4. Blok olduğu tespit edilmiştir)11 nolu dairenin dava dışı …’a tahsis edildiği,
Genel kurul kararına konu dairelerin mimari projesinde sığınak olarak gösterildiği, mimari projeye aykırı olarak daireye dönüştürülmüş olduğu, proje tadilatı ile tapuya tescilinin mümkün olmadığının belirlendiği,
Davalı kooperatifin 30.06.2001 tarihinde tasfiyeye girdiği, 29.12.2002 tarihli genel kurulda tasfiye kapanışı yapıldığı, davacıya hisse devri yapan …’ın bu genel kurula katıldığı, bu kararın 03.02.2003 tarihli ticaret sicili gazetesinde yayınlandığı,
Davalı kooperatif tasfiye memurları … ve … tarafından, Yenimahalle 1. Noterliğinin 14.01.2003 tarih ve … Y. sayılı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi”yle dava konusu dairenin tapu ferağını …’ın istediği tarihte vereceklerini taahhüt ettikleri,
Aynı konumdaki dairelerden biri tahsis edilen dava dışı … tarafından açılan dava sonucu Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.05.2012 tarih ve 2011/896 E., 2012/328 K. sayılı kararıyla davalı kooperatifin ihyasına karar verildiği,
Beyoğlu 50 Noterliğinin 08.10.2012 tarih ve… Y. sayılı “Ortaklık Hisse Devir Senedi” ile dava dışı … tarafından davalı kooperatifteki ortaklık payını ve ortaklığına isabet eden dava konusu daireyi davacıya devredilmiş olduğu,
Anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 88. maddesi uyarınca hazırlanan Konut Yapı Kooperatifleri Tip Ana Sözleşmesi’nin “Amaç ve Faaliyet Konuları” başlıklı 6. maddesi uyarınca, “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır.”
Davalı kooperatifçe bu amacına yönelik olarak davacıya ortaklık payını devreden ortağı …’a tapuya tescili mümkün bir taşınmaz tahsis ve teslim edilmemiş, tasfiyesi tamamlanarak ticaret sicilinden terkin edilmesinden dava dışı …’ın kooperatife karşı parasal yükümlülüğü kalmadığı anlaşılmasına karşın, ortağına tapuya tescili mümkün bir taşınmazın tapu devrini yapmadan terkin edilmiştir.
Dava dışı … tarafından davalı kooperatifin ihyasından sonra ortaklık payı ve ortaklık payına isabet eden daire davacıya devredilmiştir. Davacı tarafça iş bu dava ile, ana sözleşmenin 17/3. maddesindeki “Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer,…” hükmüne uygun olarak tapu devri yapılamayan taşınmazın değeri talep edilmektedir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, davalı kooperatifin ortağına tapu devrini yapamadığı taşınmazın değerini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kooperatifin ortağına tapusunu devretmesi gereken taşınmazı ayrıca satmayı taahhüt etmesinin gerekmediği hususu göz ardı edilerek, 14.01.2003 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin geçersizliğinden hareketle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.10.2018 tarih ve 2014/762 E., 2018/796 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın KABULÜNE, 160.000,00 TL.’nin 1.000,00 TL.’sinin dava tarihinden, kalanının 19.10.2017 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.929,60 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 21,15 TL.’nin mahsubu ile kalan 10.908,45 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca 25.000,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ilk derece aşamasındaki 583,52 TL. ve istinaf aşamasındaki 20,50 TL. olmak üzere toplam 604,02 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Adli yardım talebinin kabulü nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan 57,00 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine, “
II-Adli yardımdan yararlanan davacı tarafça harç yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
III-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
22.03.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza