Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/492 E. 2023/888 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/492 – 2023/888
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/492
KARAR NO : 2023/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/564 E.-2018/765 K.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında yenilenen hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, davalı kurumun dava dışı işçi …’a 30.436,00 TL kıdem tazminatı ödemesinden dolayı hak edişlerden kesinti yaptığını, bunun üzerine müvekkilinin hak edişinden eksik ödenen tutarın iadesi için Ankara 5. İcra Müdürlüğü 2016/17213 sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, taraflar arasında imzalanan 2013 tarihli sözleşmenin aksine 04.05.2015 tarihinde imzalanan sözleşmede kıdem tazminatı ödemesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle davalı tarafından tüm çalışma süresine ilişkin olarak müvekkilinden kıdem tazminatı kesintisi yapılmasına dair işlemin yasal bir dayanağı bulunmadığını, 6552 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişen 4857 sayılı Kanunun 112. maddesinde kıdem tazminatlarından ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının sorumlu olduğuna ilişkin düzenleme bulunduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, dava dışı işçi …’a talebi üzerine yasal kesintiler düşüldükten sonra 34.656,49 TL. kıdem tazminatı ödendiğini, ödenen tazminatın 30.436,00 TL’sinin davacıdan kesildiğini, (zaten bir bölümü zaten kendi çalışma dönemine isabet etmektedir.) diğer kısmının çalıştığı diğer işverenlerden tahsil edildiğini, 6552 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişen 4857 sayılı Kanunun 112. maddesine eklenen hükmün rücu açısından mevcut hükümlerde bir değişiklik yapmadığını, davacının son işveren olması nedeniyle ödenen kıdem tazminatından sorumlu olduğu gibi kendi dönemiyle ilgili kesintiden de sorumlu olduğunun açık olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri olan Teknik Şartname ve İdari Şartname hükümlerine göre işçilere yapılan işçilik alacaklarına ilişkin ödemelerden yüklenicinin sorumlu olduğunu, alacak muayyen ve belirli olmadığından icra inkâr tazminatı isteminin de usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari faiz talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş;
19.12.2017 tarihli ikinci cevap dilekçesinde; davacının 30.04.2016 tarihinde emekli olan … için 30.434,94 TL’lik kesinti talep ettiği kısım için Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/544 E. sayılı dosyası ile de dava açtığını belirterek, derdestlik itirazı ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Davalı yan aynı konuda Ankara 6 ATM’de dava açtığından bahisle derdestlik itirazında bulunmuştur.
HMK 114 mdsinde, dava şartları düzenlenmiş olup, “1/ı md aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması” ve ” h) md davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” gereklidir.
Ankara 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/544 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı….Ltd. Şti’nin davalı … aleyhine davacı vekilince 11/08/2017 tarihli dava dilekçesi ile açılan davada; davalı kurum ile müvekkili şirket arasında yapılan 01/04/2013-31/05/2018 tarihleri arasındaki hizmet alımına ilişkin sözleşmeler kapsamında 138 işçi ile hizmet verdiklerini, bu işçilerden 30/04/2016 tarihinde emekli olan … için 30.434,94 TL, 31/07/2016 tarihinde emekli olan …, 31/10/2016 tarihinde emekli olan…, 18/11/2015 tarihinde emekli olan …, 31/03/2017 tarihinde emekli olan … için toplam 136.298,09 TL hakedişlerinden kesinti yaptıklarından bahisle bu kesintinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dava 11/08/2017 günü saat: 15:09 itibari ile açılmıştır.
Sonuç olarak; davacı davalı kurumla yaptıkları hizmet alım sözleşmesi kapsamında emekli olan işçi …’a ödenen 30.434,94 TL’nin hakedişlerinden kesildiğinden bahisle istirdadı için önce icra takibi başlatıp, itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali için 11/08/2017 günü saat: 17:48 itibari ile mahkememizde dava açtığı, daha önce aynı taleple Ankara 6 ATM’sinde 11/08/2017 günü saat 15:09 itibari ile aynı taleple alacak davası açtığı, aynı davanın daha önce açılmış, ve halen görülmekte olması/ derdestlik , HMK 114 md.sinde dava şartı olarak düzenlendiği, davacının dava açmakta hukuki yararının olması da dava şartı olarak düzenlenmiş olmakla” gerekçesiyle, davanın derdestlik dava şartı nedeniyle HMK 114-115 maddeleri gereği usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili süre tutum dilekçesinde; 01.10.2018 tarihli celsede verilen kararla davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine hükmedildiği, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olmakla temyizen incelenerek bozulması gerektiği, gerekçeli kararın kendilerine tebliğinin ardından gerekçeli temyiz dilekçesini sunacaklarını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı tutarının hak edişten kesilmesi nedeniyle istirdatı için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcı ile 492 TL. istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
17.05.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza