Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/490 E. 2021/1576 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ……

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davacı … Sigorta A.Ş.’ne dava dışı …. …… tarafından …….nolu makine kırılması sigorta poliçesi ile sigorta ettirilen iş makinesinin (2016 model teleskopik forklift) 02.11.2016 tarihinde aracın operatörü …’ın sevk ve idaresinde iken araçtan gelen uyarı ve motor kısmından gelen ses nedeni ile durdurularak servis çağrıldığını, yerinde müdahaleye rağmen makinenin çalışmaması üzerine kurtarıcı araçla birlikte servise götürüldüğünü, serviste makine kırılması konusunda uzman makine hasar ekspertizince yapılan teknik inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre makinedeki aksamın imalatında kusur olabileceği ve bunun üreticinin garanti taahhüdü kapsamına gireceği yönünde görüş bildirildiğini, ekspertiz raporu üzerine hasarın poliçe teminat kapsamında gerçekleştirdiği değerlendirilerek hasar bedeli olan 42.897,00 TL’nin 21.12.2016 tarihinde ibraname karşılığında sigorta ettirene ödendiğini, davacı sigorta şirketinin ödediği hasar bedelini iş makinesini üreten davalı şirketten ihtarname ile talep ettiğini, davalı tarafın ise ihtarnameye verdiği cevapta hasarın kullanıcı hatasından ileri geldiği, imalat hatasının olmadığı beyan edilerek ödeme yapılmadığını, TTK’nun 1472. maddesi gereğince davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek, makine kırılması sigortası kapsamında 42.897,00 TL’nin ödeme-ibra tarihi olan 21.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; makinede meydana gelen hasarın kullanım hatasından kaynaklandığının sabit olduğunu, makinenin yağsız kullanılması ve ikaz lambası yanmasına rağmen yağının tamamlanmaması nedeni ile kullanıcı hatası yüzünden hasar gördüğünü, bu nedenle davalı üretici firmanın kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, davacı sigorta şirketine “makine kırılması sigorta poliçesi” ile sigortalı 2016 model teleskopik forkliftte meydana gelen hasar nedeniyle, sigortalıya yapılan ödeme dolayısıyla, üretici firma aleyhine TTK’nun 1472. maddesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, alınan bilirkişi heyet raporu- ek raporu, sigorta poliçesi, hasar dosyası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 02/11/2016 tarihinde dava dışı … … … .. Ltd. Şti. tarafından …. nolu “makine kırılması sigorta poliçesi” ile sigorta ettirilen iş makinesinin hasarlandığı ve servise götürüldüğü, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda üretim hatasından kaynaklanan ve garanti taahhüdü kapsamına giren hasar oluştuğunun tespiti üzerine davacı … Sigorta A.Ş. tarafından 42.897,00 TL hasar bedelinin 21/12/2016 tarihinde sigortalıya ödendiği, davacı tarafından ihtarname ile davalı üretici firma … İnş. Mak. Ltd. Şti.’nden hasar bedelinin talep edilmesine rağmen davalının kullanıcı hatasından meydana gelen hasar olduğu iddiası ile ödeme yapmadığı, davacı sigorta şirketinin ise TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan, ödediği bedelin rücuen tazmini yönünde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, “makine kırılması sigorta poliçesi” ile sigortalı forkliftte hasar meydana geldiği ve hasar miktarı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; hasarın üretim hatası veya kullanıcı hatasından ileri gelip gelmediği ve bu bağlamda davalı firmanın garanti kapsamında sorumluluğunun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce hasar ve sorumluluk yönünden alınan bilirkişi heyet rapor ve ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; … … …. İnş. Tic. Ltd. Şti. unvanlı firma tarafından, … … Kiralama A.Ş. aracılığıyla, leasing yoluyla temin edilen …….seri numaralı, 2016 yılı imali, henüz 379 çalışma saatindeki … Forklift; 02/01/2016 tarihinde … Belediyesi yakınlarında seyir halindeyken motorundan ses gelmesi ve yağ lambasının yanması sonucu arızalanmıştır. Araç çalıştırılamamış ve teknik servise götürülmüştür.
Yetkili teknik servis yerinde yaptığı kontrolde, makinenin motorunun yatak sarmasından dolayı hasarlandığı, motorun onarımının yenisiyle değişiminden daha maliyetli olması nedeniyle, yenisiyle değişmesi gerektiği tespit edilmiştir. Ayrıca, teknik serviste yapılmış olunan ekspertiz çalışması sırasında, hasarlı motorun makine üzerindeki konumundan demonte edilmiş halde olduğu, motor iç aksam parçalarından; krank yatak yüzeylerinin derin bir şekilde çizildiği, kazındığı, piston yüzeylerinin ve kol yataklarının derin bir şekilde çizilmek suretiyle hasarlanmış olduğu, makineden çıkartılan yağın içinde küçük metal parçacaklarının olduğu, yağ pompası, turba, devir daim pompası parçalarının üzerinde küçük metal talaşlarının olduğu tespit edilmiştir.
Bununla birlikte; dosya kapsamına göre, hasarın aracın yüklü olmadığı ve normal seyri sırasında meydana gelen arıza neticesinde oluştuğu, aracın operatörünün E-G sınıfı ehliyetli ehil bir personel olduğu, arızanın meydana geliş şekli ve arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.
Belirtilen nedenlerle; söz konusu iş makinesinin normal çalışması sırasında, motor parçalarından bir adet piston kafasının imalatından kaynaklanan hatadan dolayı kırıldığı, kırılmadan kaynaklanan ufak metal talaşların motor içinde dağılarak sistemin sıkışmasına neden olması neticesinde motorun yatak sardığı ve hasarın meydana geldiği anlaşılmakla hasarın garanti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Makine kırılması sigorta sözleşmesinde; sigorta konusu makinelerin üretici, satıcı veya ithalatçı firmaların yasa veya sözleşme gereği sorumlu olduğu ziya ve hasarların (garanti kapsamı) teminat kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Bu bağlamda; uyuşmazlık konusu forkliftin hasarının kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, motor aksamında bulunan piston kafasının hatalı imalatı neticesinde çalışma esnasında motor içine dağılan metal talaşlarından kaynaklandığı, bu sebeple anılan forkliftin ayıplı malzeme statüsünde olduğu, hasarının ise garanti kapsamında üretici firma tarafından karşılanması gerektiği anlaşılmıştır.
Tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise bilirkişi tarafından belirlendiği şekilde; …. dosya nolu makine kırılması hasar ekspertiz raporunda tespiti yapılan 42.897,37 TL hasar tutarının, hasarın oluş şekli, hasara ait resimler, yapılan piyasa araştırmaları ve dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler doğrultusunda kaza tarihi itibariyle uygun olduğu belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; forkliftin hasarının kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, hasarın, motor aksamında bulunan piston kafasının hatalı imalatı neticesinde motorun çalışması esnasında motor içine dağılan metal talaşlarından kaynaklandığı, bu sebeple anılan forkliftin ayıplı malzeme statüsünde olduğu, hasar tutarı 42.897,37 TL olup hasarın garanti kapsamında üretici firma tarafından karşılanması gerektiği, meydana gelen hasarın poliçe teminat kapsamında olduğu, davacı sigorta şirketi TTK’nun 1472. maddesine göre sigortalının hakkına halef olduğundan ödediği tutarı sorumluluğu bulunan davalıdan talep edebileceği, davacı tarafından gönderilen 24/04/2017 tarihli iadeli taahhütlü ihtarın tebliğine dair belge dosyaya sunulmadığından, davalının cevabi ihtarname tarihi olan 03/05/2017 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu tarihten itibaren avans faizi (tarafların ve sigortalının tacir olması dikkate alınarak) talep edilebileceği anlaşıldığından, davanın kabulü ile 42.897,00 TL’nin 03/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: hükme esas alınan bilirkişi raporundaki arızanın oluş şekline ilişkin neden sonuç ilişkisinin somut delillere aykırı ve hatalı olduğunu, yağ kontrolüne ilişkin temel uygulamaların yapılmadığı gibi yağ lambası ikaz vermesine rağmen makinenin çalıştırılmaya devam ettiğini, makinenin yağsız çalıştırılması nedeniyle iç aksam parçalarının zorlanarak hazırlandığını, somut delillerin arızanın tamamen kullanım hatasından kaynaklandığını ortaya koyduğunu, piston kırılması olduğu yönündeki kabulün doğru olmadığını, pistonlarda kırılma olmadığının dosya arasında yer alan resimlerde net olarak görüldüğünü ekspertiz raporunda da piston kırılmasına ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığını, derin bir şekilde çizilmek suretiyle hazırlanmış olduğunun belirtildiğini, bu yöne ilişkin itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, gerekçeli karardaki tespitlerin dosya içeriğindeki belgelerle çeliştiğini, poliçenin “özel şartlar” başlıklı kısmının 8. paragrafında “sigorta konusu makinelerin üretici satıcı vaya ithalatçı firmaların yasa veya sözleşme gereği sorumlu olduğu ziya ve hasarların (garanti kapsamı) teminat kapsamı haricidir.” hükmü yer almasına rağmen mahkemece tam tersi bir değerlendirme ile karar verildiğini, davacı sigorta şirketinin hasar bedelini ödemesi, motordaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını kabul ettiğinin göstergesi olduğunu, bu yöndeki itirazlarının bilirkişilerce dikkate alınmadığını, mahkemenin itirazlarını incelemeden üstelik sözleşme hükümlerini yanlış yorumlayarak karar verdiğini, poliçede üretici ve satıcıdan kaynaklanan hasarların teminat dışı bırakıldığının açıkça belirtildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, makine kırılması sigorta poliçesi nedeniyle sigortalıya yapılan ödeme dolayısıyla üretici firma aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi tarafından 07.04.2016 başlangıç ve 07.04.2017 bitiş tarihli “makine kırılması sigorta poliçesi” düzenlenmiştir. Poliçe ile bir adet Manıtou teleskopik forklift model iş makinası teminat kapsamına alınmıştır. 02.11.2016 tarihinde teleskopik forklift hasarlanmış ve davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 21.12.2016’da 42.897,00 TL sigorta tazminatı ödenmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce alınan makine mühendisi bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyeti raporunda özetle; ekspertiz raporu ile de uyumlu olacak şekilde araç sürücüsünün forklift cinsi araç kullanma (E-G sınıfı) yetkinlik belgesinin olduğu, hasarın kullanıcı hatasından değil piston kafasının hatalı imalatından kaynaklandığı, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hasarla uygun olduğu bildirilmiştir.
07.04.2016 başlangıç ve 07.04.2017 bitiş tarihli ve ….. nolu makine kırılması sigorta poliçesinin özel şartlar başlıklı bölümünün 8. bendinde “sigorta konusu makinelerin, üretici, satıcı veya ithalatçı firmaların yasa veya sözleşme gereği sorumlu olduğu ziya ve hasarlar (garanti kapsamı) teminat kapsamı haricidir.” denilmiştir. Hasarın üretici hatasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, TTK 1472. maddesi gereğince halefiyet kuralları kapsamında dava dışı sigortalıya ödediği tazminatın rücuen tahsilini istemekle birlikte, aslında davacı, sigorta poliçesine göre üretici hatasından kaynaklı olduğu için teminat kapsamında olmayan bir borcu ödemiştir. Davacının, TTK 1472. maddesi kapsamında rücuen tazminat davası açabilmesi için sorumlu olduğu bir borcu ödemiş olması gerekir. Somut olayda, davacı sigorta şirketi sorumlu olmadığı bir borcu ödemiş olduğudan davalıdan ödediği bedelin rücuen tahsilini isteyemez. Bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 20.11.2018 tarihli KARARI DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’nin başlangıçta peşin alınan 732,58 TL’ den mahsubu ile bakiyesi 673.28 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 74,30 TL posta gideri, 121,30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 195,60 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 6.376,61 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
II-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
27.10.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.10.2021

…..