Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/487 E. 2022/1388 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/487 – 2022/1388
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/487
KARAR NO : 2022/1388

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.01.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/874 E., 2019/21 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ”Tam Hizmet Reklam Ajansı Sözleşmesi” düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca yerine getirdiği hizmet karşılığında düzenlenen faturalara konu alacağın ödenmemesi üzerine, alacağının tahsili için davalı aleyhine Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2016/20378 sayılı icra takip dosyasında başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazıyla durduğunu, müvekkilinin takip dayanığı faturadaki hizmeti verdiğini, fatura içeriğindeki ”etiket”in davalı tarafın işletmesinde kullanıldığını, daha önceki aylara dair aylık danışmanlık ücretine ilişkin faturaların davalı tarafça ödendiğini, davalıya ait işletmenin açılışında görevli hosteslerin ve web tasarım ücretler içinde fatura kesildiğini, davacının hazırladığı web sitesinin davalı tarafça kullanıldığını belirterek davalının itirazının iptali ile alacağın tahsiline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın, müvekkili şirketin açılış töreni için yapılan fotoğraf çekimini, web sitesi ve açılış organizasyonunu istenildiği şekilde yapmadığını, müvekkilinin bu hususu belirtmesine rağmen gerekli düzeltmelerin olmadığını ve hizmeti teslim etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket ile davalı şirket arasında 03.02.2016 tarihinde imzalanan “Tam Hizmet Reklam Ajansı Hizmet Sözleşmesi ” bulunduğu, bu sözleşme gereğince davacı şirketin davalı şirkete hizmet sunduğu , davalı şirketin takip tarihinden önce sunulan hizmetin ayıplı olduğuna dair davacı şirkete her hangi bir bildirimde bulunmadığı , sözleşme gereğince sunulan hizmet nedeniyle davac ışirket tarafından davalı şirkete 20.08.2016 tarihinde 3.000,00-TL, 20.09.2016 tarihinde 3.000,00-TL, 20.09.2016 tarihinde 6.191,34-TL ve 10.10.2016 tarihinde 5.170,76-TL bedelli 4 adet fatura kestiği, davacının ticari defter kayıtları ile davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen dekont asıllarından da anlaşıldığı şekilde davalı şirket tarafından davacı şirket hesabına havale yapılmak sureti ile 31.08.2016 tarihinde 3.000,00-TL, 30.09.2016 tarihinde 3.000,00-TL ve 30.09.2016 tarihinde 1.000,00-TL olmak üzere toplam 7.000,00-TL ödeme yapıldığı, kesilen faturalar ve yapılan ödemer dikkate alındığında davalı şirketin davacı şirkete 10.362,10-TL borçlu olduğu, davacının defterlerindeki 31.12.2016 tarihli 66 ve 68 borç ve alacak kayıtlarının yanlışlıkla yapıldığı ve 02.01.2017 tarihinde 2 nolu yevmiye kaydı ile düzeltildiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemenin, davacının dava dilekçesinde “hizmet teslim edilmiştir” demesine karşılık hizmeti nasıl ve ne şekilde teslim ettiğine dair bir inceleme yapmadığını, davacının kestiği faturalara bakıldığında verilen hizmetin teslim edildiğine dair bir imzanın söz konusu olmadığını, davacının bu hizmeti kime teslim ettiğini belgesiyle ispatlamak zorunda olduğunu, davacının elinde olup dosyaya sunduğu CD’lerin varlığının işin sözleşmeye uygun yapılıp teslim edildiğini göstermeyeceğini, nitekim hazırlanan bilirkişi raporlarında açıkça, davacı yanca web sayfası içerik hizmetinin kısıtlı olarak sunulduğunun, tam olarak verilmediğinin yazılı olduğunu, bunun da davacının sözleşmeye uygun davranmadığını gösterdiğini;
Davacı tarafından 2 adet faturanın icra takibine konu edildiğini, bilirkişi incelemeleri sırasında müvekkili tarafından yapılan 7.000,00-TL ödemenin açıkça görüldüğünü, en kötü ihtimalde bile davacının icra takibine konu ettiği fatura bedelleri karşısında, ödenmiş olan 7.000,00-TL’nin düşülerek hesap yapılması gerekirken bu ödemeler hiç dikkate alınmadan hesap yapıldığını;
Davacının müvekkilinin işyerinde çekim yapmasının işini yapmış olduğu anlamına gelmeyeceğini, önemli olanın sözleşmede kararlaştırıldığı şekliyle işin bitirilip teslim edilmesi olduğunu;
Diğer yandan yerel mahkemenin inkar tazminatına hükmetmesinin de doğru olmadığını, yargılamayı gerektiren bir husus karşısında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: .
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/874 E., 2019/21 K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.01.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 707,84-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 177,00-TL harcın düşümü ile kalan 530,84-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2022

Başkan Üye Üye Katip