Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/44 E. 2022/707 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2018/2518
KARAR NO : 2022/750

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/266 Esas-2018/304 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporları hazırlanması hususunda sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirdiğini ancak davalının 03.07.2013 tarihli faturaya ilişkin bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 01.01.2011 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu alınması hususunda anlaşma imzalandığını, sözleşme bedelinin 12.840 EURO olarak belirlendiğini, ancak yüklenici davacının edimini gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmenin bir parçası olan “Hidrografik, Oşinografik, Jeolojik ve Jeofizik Yer Seçimine” ilişkin raporunu TTK 23/c.maddesine aykırı olarak yerine getirmediğini, raporu kendilerine teslim etmediğini, raporun dava dışı bir firmaya teslim edildiğinin tesadüf sonucu öğrenildiğini, bu nedenlerle davacının keşide ettiği fatura içeriğine itiraz edilmediğini, müvekkilinin davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle 13.01.2014 tarihinde yeni bir sözleşme imzalamak zorunda kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki … Depolama Tesisi Projesini konu alan danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe kısmi itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacıya ait yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davacı defterlerinde davalıdan dönem sonunda 138.013,58 TL alacak kaydının bulunduğu, davalıya ait 2013 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış kaydının bulunduğu, defteri kebir ve envanter defterinin açılış kaydının bulunduğu, davalı defterlerinde davacının dönem sonunda 155.760,18 TL (56.673,04 Euro) alacaklı olarak göründüğü, her iki yan defterine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 56.673,04 Euro alacaklı olarak göründüğü, yüklenici davacının takipte itiraz edilen 12.840,00 Euro bedel öngörülen işin yapılıp teslim edildiğini ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamına sunulan belgelerden davacının söz konusu çalışmaları tamamladığı ve bu çalışmalara bağlı olarak her iki proje için de ÇED Olumlu Kararlarının verildiği tespit edildiğinden davacının takipte itiraz olunan 12.840,00 Euro bedelli işi tamamladığı, davalının itirazının KDV dahil olarak yorumlanması gerektiği, mahkememizce alınan 16.03.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının itiraz etmediği takipte kesinleşen miktar olan 43.833,04 Euro karşılığı olan 122.557,18 TL’lik bölüme ilişkin eksik 2.008,93 TL’lik ödemesinin bulunduğu, ancak eksik kalan takipte kesinleşen miktara ilişkin bu eksik ödemesinin iş bu davanın konusu olmadığı, takip dosyası kapsamında icra müdürlüğü aracılığıyla davacının bu alacak kalemine kavuşabileceği, davalının itiraz ettiği, 12.848,00 Euro karşılığı 35.900,64 TL’lik kaleme yönelik takipten sonra herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, bu sebeple hesaplamanın takip tarihi itibariyle yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda yer alan dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamanın yerinde olmadığı, ancak takipte işlemiş faiz talep edilmediğinden yeni bir bilirkişi incelemesine de gerek bulunmadığı, davacının itiraz edilen 35.900,64 TL’lik kısım yönünden haklı olduğu, alacağın İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olduğu (her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de itiraz edilen kısmın hesaplanmasında hataya düşülerek harca esas değerin gösterilmiş olması ve itiraz edilen 12.840,00 Euro’luk kısmın tamamı yönünden davacının haklı olması nedeniyle alacağın likit olduğu kabul edilerek) anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacı tarafın edimini yerine getirmediğini, “Hidrografik, Oşinografik, Jeolojik ve Jeofizik Yer Seçimine” ilişkin etüt raporunu teslim etmediğini, müvekkilinin bunun için yeni sözleşme imzalamak zorunda kaldığını, davacının edimini yerine getirdiğini ispat edemediğini, defter ve kayıtların tek başına ispat için yeterli olmadığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan 01.01.2011 tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili için girişilen takibe davalı işverenin itirazının iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen 01.01.2011 tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği ve bu nedenle davalı işverenden alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle dava ve takip dayanağı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı defterlerine göre de davacının alacaklı olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/266E., 2018/304K. sayılı dava dosyasında verdiği 12/04/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.457,32 TL istinaf harcından peşin alınan 210,00 TL’nın mahsubu ile bakiye 22.247,32 TL’nın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
11/05/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza