Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/430 E. 2023/847 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/430 – 2023/847
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/430
KARAR NO : 2023/847

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.01.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/338E., 2018/8K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin elektirik-elektronik sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı tarafından “Kablo Sistemleri Hizmet Alım İşi” ihalesinin yapıldığını, müvekkilinin 1.Ana Bölgeden teklif sahibi olarak ihaleye katıldığını, 17.06.2013 tarihinde yapılan açık eksiltmede en uygun teklifin müvekkili tarafından verildiğini, bunun üzerine geçici teminat mektubunun müvekkiline iade edilerek, 24.06.2013 tarihli sözleşmeye davet yazısının gönderildiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin teminatı olarak … 27.06.2013 tarihli, 1.019.400 TL bedelli teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, böylelikle müvekkilinin ihale sonrası tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu şekilde taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunu, ancak davalının taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeyi dahi feshetmeden, sözleşme konusu işin ihalesinin yeniden yapılacağına ilişkin ilanı internet sitesinden yayınladığını, davalının taraflar arasında kurulan ve hukuken geçerli bir sözleşmeyi hiçbir gerekçe göstermeden iptal ettiğini, böylelikle müvekkilinin ihale konusu işi yapmasına engel olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500 TL sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan kar mahrumiyeti 500 TL sözleşmenin edim ve ifasına inanılarak başka sözleşme fırsatının kaçırılmasından dolayı uğranılan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davaya konu ihalenin Kablo TV hizmetlerinin sunulabilmesini teminen yapılan bir ihale olduğunu, 14.05.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile bir komisyon kurularak ilan usulü ile satın alma yapılmasının kararlaştırıldığını, yapılan açık eksiltme sonunda komusyonca; 1.Ana Bölgede davacının en uygun teklifi veren firma olarak sözleşme imzalamaya davet edileceğine, ve konunun genel müdürlük makamına arzına karar verildiğini, yönetim kurulunun 20.06.2013 tarihli kararı ile komisyon raporuna uygun olarak satın almanın sonuçlandırılmasına, konuya ilişkin her türü iş ve işlemlerin yürütülmesi için Genel Müdürlüğe yetki verilmesine karar verildiğini, bunun üzerine davacının 24.06.2013 tarihli yazı ile sözleşme imzalamaya davet edildiğini, davacının sözleşmeyi imzalamak için müvekkiline başvurduğunu, müvekkili tarafından da sözleşmenin imzalanmak üzere genel müdürlük makamına sunulduğunu, bu aşamada genel müdürlük talimatı ile teftiş kurulu başkanlığı tarafından soruşturma açıldığını, konuya ilişkin 11.07.2013 tarihli inceleme raporunun düzenlendiğini, raporda satın almanın iptaline karar verilmesinin uygun olacağının tespitine yer verildiğini, (davacı şirket yöneticisi …’in çalışanları aracılığı ile muvazaalı şirketler kurduğu, muvazaalı olarak kurulan şirketlerin ihaleye katılarak davacı ile birlikte en düşük teklifleri verdiği iddia olunuyor ) bunun üzerine yönetim kurulunun 11.07.2013 tarihli kararı ile ihale/satın almanın iptaline karar verildiğini, Teftiş Kurulu tarafından yapılan incelemede ihaleye katılan firmaların muvazaalı olduğu yönünde tespitlerin yapıldığını, taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin kurulmadığını, dolayısıyla sözleşmenin iptalinin söz konusu olmayıp satın almanın iptalinin söz konusu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava; kâr kaybı ve kaçırılan sözleşme fırsatları nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının 17.06.2013 tarihinde gerçekleşen ihaleye iştirak ettiği, en düşük teklifin davacı ile birlikte dava dışı … ve … firmaları tarafından verildiği, davalı yönetim kurulunun 20.06.2013 tarihli kararı ile genel müdürlüğe yetki verildiği, genel müdürlükçe davacının sözleşme imzalamaya davet edildiği, sonraki süreçte davalının sözleşmeyi imzalamaktan imtina ettiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlığın; taraflar arasında akdi ilişkinin kurulup kurulmadığı, sözleşmenin davalı tarafından iptalinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin iptali nedeniyle kâr kaybı ve kaçırılan sözleşme fırsatları nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı konularında toplanmaktadır.
Kablo sistemleri hizmet alım işi ile ilgili olarak davalı …A.Ş. tarafından 17.06.2013 tarihinde gerçekleştirilen ihalede … illerini kapsayan 1.bölgede en düşük teklifin 16.990.000,00 TL ile davacı… …Ltd. Şti. tarafından verildiği anlaşılmıştır. Satın almanın sonuçlandırılması için her türlü iş ve işlemlerin yürütülmesi konusunda … A.Ş. Yönetim Kurulu tarafından 20.06.2013 tarihinde genel müdürlüğe yetki verilmiş, genel müdürlük tarafından davacı sözleşme imzalamaya davet edilmiştir. Bu aşamada davalı … A.Ş. Teftiş kurulu tarafından düzenlenen 11.07.2013 tarihli inceleme raporunda; satın almaya teklif veren şirketler arasında organik bağ olduğu, muvazaalı olarak kurulan şirketlerin ihaleye iştirak ederek danışıklı fiyat teklifi verdikleri belirtilmiştir. Davalı … A.Ş. Teftiş Kurulunca düzenlenen söz konusu inceleme raporu uyarınca 11.07.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile satın almanın iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafından Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada satın almanın davalı … A.Ş. tarafından iptali nedeniyle davalı nezdindeki teminat mektuplarının iadesi istenmiş, davacı tarafından davadan feragat edildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen 28.05.2014 tarihli protokolde teminat mektuplarının davacıya iadesi koşulları belirlenmiştir. Protokol uyarınca …’ın davacıya ait teminat mektuplarını 2 iş günü içinde davacıya iade edeceği, buna mukabil davacının teminat mektuplarının iadesi istemiyle açmış olduğu davadan feragat edeceği ve … aleyhine faiz, maddi ve manevi tazminat gibi doğrudan veya dolaylı hiç bir alacak talebinde bulunmayacağı vb. alacak taleplerinden dolayı …’ı ibra edeceği kararlaştırılmıştır.
28.05.2014 tarihli protokol “Kablo Sistemleri Hizmet Alım İşi” ile ilgili olarak taraflar arasındaki hukuki süreci sona erdiren ibra protokolü niteliğinde olup protokol hükümlerine göre teminat mektuplarının iadesi ile birlikte davacının …’a yönelik maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmayacağı kararlaştırılmıştır. Teminat mektuplarının davacıya iade edildiği anlaşılmakta olup protokolün 3.2 maddesi uyarınca davacı maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden en geniş anlamda davalıyı ibra ettiğinden işbu davadaki taleplerin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 27.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacının geçerli bir sözleşme ile davalıyı ibra etmesinden dolayı davacının maddi ve manevi tazminat talep hakkı olmadığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, 28.05.2014 tarihli geçerli ibra sözleşmesi uyarınca davacının maddi ve manevi tazminat talep hakkı bulunmadığından davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının hukuken geçerli bir sözleşmeyi gerekçe göstermeden iptal ederek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, satın almanın iptaline karar verilmesinin oluşa da ters düştüğünü, müvekkilinin teminat mektubunun iadesi için dava açmak zorunda kaldığını, dava açarak teminat mektuplarını geri aldığını, feshedilen sözleşme gereği borcunun ifa edilmemesindeki kurusun davalıya ait olup davalının tüm zararlardan sorumlu olduğunu, davalının yoksun kalınan kardan da sorumlu olduğunu, mahkemenin ret gerekçesine katılmadıklarını, Medeni Kanun’un 23.maddesi gereğince müvekkilinin dava açma hakkının kanuna aykırı hüküm içeren protokolle bile olsa engellenemeyeceğini, hakkın doğumundan önceden feragatin geçerli olmadığı yönünde emsal Yargıtay kararlarının olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiası ile uğranılan zarar ve başka sözleşme fırsatlarının kaçırılması nedeniyle tazminat ve yoksun kalınan kar kaybı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/338E., 2018/8K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.01.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 144,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
10.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11.05.2023
Başkan Üye Üye Katip