Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/42 E. 2022/2032 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/42
KARAR NO : 2022/2032
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/664 Esas-2018/548 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …’nda uzun yıllar çalıştığını ve dava dışı banka ile dava dışı sigorta şirketi arasında imzalanan… Emeklilik Sigortası sözleşmesi kapsamında tüm çalışanların sigortalandığını, müvekkilinin poliçede lehtar sıfatını haiz olduğunu, sigorta poliçesinde sürekli maluliyet teminatı bulunduğunu, müvekkilinin poliçe dönemi içinde kronik böbrek hastalığına yakalandığını ve %90 oranında malül hale geldiğinin 23.12.2015 tarihli sağlık raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvurup maluliyet nedeniyle tazminat talebinde bulunmasına rağmen davalı sigorta şirketinin hastalığın poliçe tanzim tarihinden önce olması nedeniyle talebini reddettiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin rahatsızlığının sigorta şirketi ve dava dışı sigorta ettiren banka tarafından bilindiğini, ayrıca müvekkiline bu konuda bir soru sorulmadığını, bilgi istenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, poliçede limitin belli olduğunu, davacının hastalığının 12.07.2012 tarihinde kesin olarak teşhis edildiğini, oysa sürekli maluliyet teminatının 03.01.2014 tarihinden itibaren verilmeye başlandığını, bu nedenle davacının talebinin teminat kapsamında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava; … poliçesi kapsamında hastalık nedeni ile sürekli maluliyete ilişkin tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davalı ile dava dışı … arasında 03/01/2012 tarihinden başlamak üzere birer yıllık dönemler halinde yenilenen poliçeler ile … A.Ş çalışanları … Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu, poliçe kapsamında hastalık nedeni ile sürekli maluliyet teminatının 03/01/2014 tarihinde düzenlenen poliçe ile verilmeye başlandığı anlaşılmıştır.
… Sözleşmesinin 3/C bendinde ” İşbu sözleşmede gösterilen süre veya sözleşmede belirlenmiş şart ve haller içinde sigortalının derhal veya sigorta süresi içerisinde gerçekleşen kazadan itibaren bir sene zarfında veya ilk olarak sigorta süresi içinde teşhis edilen hastalık nedeniyle ve teşhis tarihinden itibaren bir sene zarfında malul olması halinde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i suretle tespitini müteakip, sürekli maluliyet sigorta bedeli Ferdi Kaza Ek teminatları ve Sürekli Maluliyet Ek Teminatı Özel Şartları’nda belirtilen oranlar dahilinde sigortalıya ödenir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere … A.Ş çalışanı olan sigortalı davacının maluliyetine sebep olan kronik böbrek yetmezliği tanısının 12/07/2012 tarihinde … Hastanesi raporu ile konulmuş olduğu, bu kapsamda hastalık neden ile sürekli maluliyet teminatının başlangıç tarihi olan 03/01/2014 tarihinden önce davacıya kronik böbrek yetmezliği teşhisi konulduğundan … Sözleşmesinin 3/C bendinde ön görülen sigorta süresi içerisinde teşhis edilen hastalık olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının poliçe teminatı başlangıç tarihinden evvel teşhis edilen hastalığı nedeni ile davalının poliçe kapsamında tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiş davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının hastalığının 23.12.2015 tarihli rapor ile sabit olduğunu, müvekkilinin sağlık durumu ile ilgili bir bildirim yapmasının talep edilmediğini ve form doldurulmadığını, hastalığın poliçe tarihinden önce teşhis edilse bile müvekkiline sigorta poliçesi kapsamında form doldurulması gerektiğini, poliçenin dava dışı banka ve davalı sigorta şirketi arasında düzenlendiğini, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, müvekkilinin sağlık durumunun sigortacı ile sigorta ettirenin bilgisi dahilinde olduğunu, ek rapor taleplerinin dikkate alınmadığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davacının elemanı olduğu dava dışı banka ile davalı sigorta şirketi arasında dava dışı bankanın çalışanlarını kapsayan… Emeklilik Sigortası sözleşmesi imzalandığını, davacının sürekli maluliyet hali nedeniyle talep ettiği tazminatın sigorta poliçesi kapsamına dahil olup olmadığı, bir başka deyişle davacının davalı sigorta şirketinden mevcut hastalığı nedeniyle adı geçen sigorta poliçesi nedeniyle alacak talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacının elemanı olduğu dava dışı banka ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan ve dava dışı bankanın çalışanlarını kapsayan… Emeklilik Sigortası sözleşmesi kapsamında; davacının sürekli maluliyet hali nedeniyle davalı sigorta şirketinden tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/664E., 2018/548K. sayılı dava dosyasında verdiği 11/09/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından peşin alınan 35,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
21/12/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza