Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/328
KARAR NO : 2023/872
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01.10.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/48 E., 2018/756 K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava davacı kooperatifin ortağı olan davalının genel kurul kararları ile belirlenen ödemeleri yapmaması üzerine girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kooperatif ortaklığından kaynaklanan haklarını dava dışı …’a devretmesi nedeniyle kendisinden talepte bulunulamayacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu;
… Parsel üzerinde bulunan 3 katlı dubleks konut ve arsasının 04.07.2008 günü davalı adına tescil edildiği, davalının bu taşınmazı 07.11.2013 günü dava dışı …’a devrettiği, bu kişinin de 22.10.2014 günü dava dışı …’a devrettiği,
Kooperatif ortaklığının sona erdiğinin kabulü için ortağa tahsis edilen bağımsız bölümün üçüncü kişiye devredilmesinin yeterli olmayıp, devir işleminin kooperatife bildirilerek devir alan kişinin ortak olarak kabul edilmesinin gerektiği, kooperatifin yeni ortağı kabul etmemesi halinde bunun dava yolu ile sağlanabileceği,
Davalının sözü edilen bağımsız bölümü tapuda devrettikten sonra bir örneğini dava dosyasına sunduğu 26.04.2014 günlü yazı ile ortaklığının sona erdirilmesi amacı ile davacı kooperatifin yönetim kurulu başkanlığına başvurduğunu ileri sürmüşse de bu başvurunun kooperatif yetkili organlarına tebliğ edildiğine ilişkin davalı tarafından herhangi bir belge ya da başkaca delil sunulmadığı,
Bu durumda davalının tapuda bağımsız bölüm devrini gerçekleştirmiş olmakla birlikte kooperatifteki ortaklık payını anasözleşme ve yasal düzenleme uyarınca usulüne uygun biçimde devretmiş sayılamayacağı ve davacı kooperatif yönünden halen davalının ortaklık sıfatının devam ettiği, bu nedenle davalıdan aidat talep edilmesinin yerinde olduğu;
Davalının ortaklık sıfatı sona ermediği gibi alacağın 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olması nedeniyle zamanaşımı savunmasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, “Davalının Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2015/16652 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 6.835,00 TL asıl alacak ve 918,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.753,98 TL üzerinden İPTALİNE,
Asıl alacağı takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan 7.753,98 TL’nin %20’sine karşılık gelen 1.550,80 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkilinin ortaklık sıfatını usulüne uygun olarak devrettiğini,
-Bilirkişi raporunun hukuki değerlendirme içerdiğini ve hükme esas alınamayacağını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle taşınmazın devrinin doğrudan ve kendiliğinden ortaklığın da devri sonucunu doğurmamasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b,1 gereğince; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/48 E., 2018/756 K sayılı dava dosyasında verdiği 01.10.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 529,67 TL’den peşin olarak alınan 133,-TL’nin düşümü ile kalan 396,67 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
17.05.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 22.05.2023)
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır