Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2784 E. 2023/1714 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2784
KARAR NO : 2023/1714

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/474E., 2019/398K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 26/09/2013 ve 03/05/2015 tarihlerinde iş sağlığı ve iş güvenliği hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, görevlendirilme sonrasında görevlendirilen personelin davalı firmanın iş yerinde hizmet vermeye başladığını, davalı firma yetkilisinin 18/10/2016 tarihinde mail yoluyla sözleşmedeki hizmet kalemlerinden sadece sağlık personeli alımı hizmeti ile sözleşmeye devam edileceğini bildirmesi nedeniyle bu tarihten itibaren sadece sağlık personeli görevlendirilmesi yapıldığını ve davacı tarafından Nisan 2017 dönemine ait sağlık personeli hizmet faturasının keşide edilerek davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının faturaya itiraz ederek faturayı iade ettiğini ve sözleşmeyi haklı nedenle derhal feshettiklerini bildirdiklerini ileri sürerek, 7.348,57 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili davalı şirkete FETÖ/PYD soruşturması kapsamında İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/07/2016 tarih ve 2016/3302 D. İş sayılı kararı ile kayyım atandığını, akabinde şirketin tümüyle TMSF’ye devrine karar verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin geçerliliğini yitirdiğini, davalı tarafından 23/05/2017 tarihinde davacı şirket sağlık görevlisinin mesai saatleri içerisinde yerinde olmadığının tespit edildiğini, şantiyede bulunan diğer çalışanlara sorulduğunda ise uzun zamandır kendisini görmedikleri bilgisi edinildiğini, şirket güvenlik görevlilerince tutulan defter incelendiğinde sadece 4 gün işe geldiğinin tespit edildiğini, sözleşmenin feshedildiğini ve faturanın iade edildiğini, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…davalı, davacının sözleşmeye uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğine yönelik iddiasına ilişkin somut herhangi bir delil ortaya koyamamış ve bu yönüyle davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesi iradesinin 29.05.2017 tarihli ihtarname ile davacıya bildirildiği ve davalının dayandığı sözleşmede feshin 30 gün sonrasında geçerli olacağının kabul edilmesi nedeniyle davacının Mayıs ayına ilişkin 25 günlük hizmet bedeli talebi ile Nisan ayı hizmet bedelini talep hakkı doğduğu, davacı tarafından dava konusu faturanın davalıya 05.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için 2 gün süre verildiği nihayetinde temerrüt tarihi olan 08.06.2017 tarihinden itibaren ticari faiz talep edilebileceği…” gerekçesiyle davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının, sözleşmesel edim, yükümlülük ve sorumlukları yerine getirmediğini, personelin işe devam etmediğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, işyerinde her an acil müdahale gerektiren durumların muhtemel olduğunu, sağlık memurunun görevlerini yerine getirip getirmediğinin takibinin davacı tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun somut hiçbir veri içermediğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet alım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 5.5 maddesi kapsamında fesih için davalı tarafından davacıya ihtar çekilerek süre verildiğinin ispat edilememiş olmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/474E., 2019/398K. sayılı dava dosyasında verdiği 28/05/2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 501,99 TL nispi istinaf karar harcı ile davalının istinafa başvuru tarihi itibari ile geçerli olan 121,30 TL olmak üzere toplam 623,29 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01/11/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır