Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2779 E. 2023/474 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2779
KARAR NO : 2023/474

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.09.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/70 E., 2019/614 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – E tebligat

Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını ve teminat olarak lehlerine ipotek tesis edildiğini;
Borcun ödenmemesi üzerine kredi ilişkisinin feshedilerek ipotekli taşınmazlar bakımından Ankara 22. İcra Dairesinin 2015/5529 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla; kefiller için de Ankara 22. İcra Dairesinin 2015/6303 sayılı takip dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibine geçildiğini,
Davalının iflası üzerine 24.04.2017 günü itibariyle bankanın müflis şirketten olan 2.861.694,80 TL alacağının kaydı için iflas idaresine başvurulduğunu fakat bunun 1.361.694,80 TL’lik kısmının rüçhanlı olarak kaydına, ayrıca dördüncü sırada kabul edilen 200.000,-TL alacağın ise rüçhanlı sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili iflas hukuku ve iflas sıra cetveline itiraz davaları hakkında çeşitli bilgiler vererek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre “…taraf defter ve kayıtları ile sözleşme uyarınca yapılan hesaplamaya göre iflas tarihi itibarı ile davacı bankanın davalı müflis şirketten 2.662.600,-TL alacaklı olduğunu, iflas idaresi tarafından kabul edilen toplam alacak olan 1.500.000-TL indirildiğinde davacının bakiye alacağının 1.162.600,52-TL olduğunu, bu miktarın iflas masasına kaydının gerektiğini, davacının masaya 4. Sırada kaydedilen 200.000-TL’nin rüçhanlı olarak kaydedilmesi gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, zira ipotekli taşınmazın maliki müflis borçlu olmadığından rüçhanlı alacak olarak kaydını mümkün olmadığını belirtmişlerdir.

Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeleri, banka kayıtları ve bilirkişi raporuna göre davacı bankanın iflas masasınca kabul edilen dışında 1.162.600,52-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, bu miktarın davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne, iflas idaresince 4. Sırada masaya kayıt edilen alacak ipotekli taşınmaza davalı müflis şirket malik olmayıp 3. Şahısların malik olduğu bu nedenle rüçhanlı alacak olarak kaydı mümkün olmadığından bu alacağa yönelik sıraya ve diğer alacak yönünden de fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 1.162.600,52 TL davacı alacağının davalı müflis …. A.Ş.’nin iflas masasına kaydına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– 24.04.2017 tarihi itibariyle müvekkili bankanın müflis şirketten 2.861.694,80 TL alacağının mevcut olduğunu,
– İflas Müdürlüğü (?) tarafından yasaya aykırı olarak reddedilen 1.361.694,80 TL müvekkili banka alacağının rüçhanlı olarak kaydını, ayrıca dördüncü sırada yer alan 200.000,-TL alacağın rüçhanlı olarak kaydını istediklerini,
– Oysa ilk derece mahkemesince 1.162.600,52 TL alacağın iflas masasına kaydına karar verildiğini bildirerek reddedilen kısım yönünden istinaf yoluna başvurduklarını bildirerek istinaf dilekçesinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:
– İflas sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davaları hakkında bilgi vermiş,
– Sadece banka kayıtlarına dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını,
– Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalardaki faiz oranlarının fahiş ve çelişkili olduğunu, ticari kredili mevduat hesabından doğan borçlara akti faiz oranı olan yüzde 24,24; temerrüt faiz oranı olarak da yüzde 30,24 oranlarının esas alınarak iflas tarihindeki borcun hesaplanması gerektiği bildirilmiş olmasına rağmen raporun D.3 bendindeki … numaralı kredili mevduat hesabında temerrüt faiz hesabının yüzde 39 oranına göre yapıldığını,
– Tüm alacak kalemleri yönünden hesaplanan faiz miktarları ile tahakkuk ettirilen BSMV miktarlarının hatalı olduğunu,
– Toplamda sadece 1.381.306,16 TL anapara borcuna karşılık 1.220.081,84 TL. faiz ile 61.212,52 TL. BSMV tahakkukunun usule ve yasaya uygun olmadığını,
– Davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti ile de sorumlu tutulmamaları gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I- Davacı yanın istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesinde:
Davacı 24.04.2017 tarihi itibariyle müvekkili bankanın müflis şirketten 2.861.694,80 TL alacağının mevcut olduğunu, iflas idaresinde bu alacağın 1.361.694,80 TL’lik kısmının reddedildiğini ve mahkemece sadece 1.162.600,52 TL alacağın iflas masasına kaydına karar verildiğini bildirerek reddedilen kısım yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
Gerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve gerek hükümde bu husus yeterince incelenmiş olup, davacı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/2-e düzenlemesi uyarınca raporda ve ilk derece mahkemesi kararında gösterilen bu hesaplamaların hatası konusunda açık ve denetlemeye olanak sağlayan bir gerekçe sunmamıştır. Aynı Yasa’nın 355’inci maddesi uyarınca istinaf incelemesi ancak bu çerçevede yapılacağından davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Davacının 200.000,-TL’lik alacağının sırasına yönelik itirazına gelince, bu alacak tesisinden sonra üçüncü bir şahsa satılan taşınmaz üzerindeki ipotekle teminat altına alındığından ve üçüncü kişilerin malları üzerindeki rehinlerin iflas masasında herhangi bir rüçhaniyeti olmadığından dördüncü sırada değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamış ve davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de reddi gerekmiştir.
II- Davalı yanın istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesinde:
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun 16’ncı sayfasında da açıkça belirtildiği gibi kredili mevduat hesapları bakımından TC Merkez Bankasının 2013/8 sayılı tebliğine göre yapılan hesaplamada temerrüt faiz oranının yüzde 30,24; bu tebliğ kapsamında sayılmayan borçlu cari hesaplarda ise taraflar arasındaki sözleşme gereğince yüzde 39 temerrüt faiz oranının uygulanmasında yasaya aykırı yön görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Öte yandan BSMV oranı yasayla belirlenmiş olup, hesaplanmasında ne gibi bir hata olduğu da iflas idaresi vekili tarafından açıklanmamıştır (HMK m.342/2-e ve 355). Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Son olarak davanın açılmasına iflas idaresinin neden olup olmadığından başka davanın ilk oturuma kadar kabul edilmemiş olması nedeniyle davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi de yasaya uygun görülmüş ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b.1 gereğince Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/70 E., 2019/614 K sayılı dava dosyasında verdiği 25.09.2019 tarihli kararına yönelik taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak alınan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak alınan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15.03.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.03.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır